X

Kolorektal kanser: Belirtileri neler, korunmak için neler yapılmalı?

Sindirim sisteminde, ince bağırsaktan sonra gelen ve kalın bağırsak olarak adlandırılan yaklaşık 1,5 metre uzunluğundaki bölüm, kolon ve rektumdur. Kolon ve rektum kanserleri, bu organların iç yüzeyindeki hücrelerden gelişir ve yakındaki lenf bezlerine yayılabilir. Aynı organı ilgilendiren bu kanser türlerine genel olarak kolorektal kanser adı verilir. 2014 yılı Türkiye Kanser İstatistikleri’ne göre Türkiye’de %8 görülme oranıyla en sık teşhis konan dördüncü kanser türü olan kolorektal kanser, ABD’de -deri kanserleri hariç- üçüncü ve kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alıyor.

Genel olarak, kanserin yüzde 5 ila 10’unun genetik nedenlerden ortaya çıktığı, geri kalanının ise hayat tarzı ve çevresel faktörlere bağlı olduğu gösterildi. Çevresel faktörlerin tamamını kontrol edemesek de, kanserden korunmanın bir ölçüde elimizde olduğunu söyleyebiliriz. Kolon kanserinin nedeni kesin olarak bilinmemekle beraber, şimdiye dek tanımlanmış risk faktörleri bize fikir veriyor. Bu yazı, özellikle kolon / kolorektal kanserden nasıl korunabileceğimize dair tıbbi yazılar gözden geçirilerek hazırlandı.

Kolorektal kanserin risk faktörleri

Genelde 50 yaş ve üstü kişilerde görülen kolorektal kanser vakalarında da, pek çok hastalıkta olduğu gibi aile öyküsü önemli. Türkiye Kanserle Savaş Vakfı’na göre, 20 bağırsak kanseri vakasının yaklaşık 1’i ailesel adenomatöz polipozis (FAP) ve herediter (kalıtsal) non-polipozis kolorektal kanser (HNPCC ya da Lynch sendromu) olarak bilinen kalıtımsal durumlardan kaynaklanıyor².

Daha önce kanser tanısı konmuş bir ya da daha fazla akrabaya sahip olan kişilerin doktora danışması ve gerekirse taramadan geçmesi kuvvetle öneriliyor.

Bağırsakta polip ya da adenom adı verilen oluşumlar ile, ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi uzun soluklu ve iltihaplı hastalıklar da bağırsak kanseri riskini artırabilir. Polip, kolon ve rektumda ortaya çıkabilen, iyi huylu bir tümördür; ancak kanserleşebildiği için, tespit edildiğinde alınması önleyici olur.

Kolorektal kanserin belirtileri

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, kolorektal kanserin belirtilerini aşağıdaki gibi sıralıyor:

  • Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler
  • İshal, kabızlık, bağırsakta tam boşalmama hissi
  • Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı)
  • Normalde olduğundan daha ince dışkılama
  • Genel abdominal rahatsızlık (gaz, kramplar, şişkinlik)
  • Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
  • Sürekli yorgunluk
  • Mide bulantısı, kusma

Bu belirtilerin hepsi mutlaka kanser olduğumuz anlamına gelmediği gibi, genelde kanser ilerlemeye ve evre atlamaya başlamadan ortaya çıkmayabilir. Dolayısıyla bu belirtileri yaşayanların mutlaka bir doktora görünmesi ve belirti şiddetine bağlı olarak uygun tedavi yöntemine doktorun karar vermesi gerekiyor. Kolorektal kanser olduğumuza karar verilse dahi, hepimizin bildiği gibi “erken tanı hayat kurtarır”.

Kolorektal kanserden korunmak için öneriler

Benzer yerlerde, neredeyse aynı düzende yaşayan kişilerin bazılarında kanser görülürken bazılarında görülmemesi, bu kişilerin vücudunda tümör oluşmadığı anlamına gelmiyor. Anjiyogenez, yani var olan kan damarlarından dallanarak yenilerinin oluşumu vücutta düzenli olduğunda, bunlar mikroskopik tümörleri beslemiyor ve böylece, tümör hücreleri çoğalıp yayılmıyor. Kanser, tümör hücreleri kendilerine besin kaynağı bulduklarında ortaya çıkıyor.

Vücudun dengesini korumak ve kanser oluşumunu tetiklemekten kaçınmak için birkaç uzman önerisi şöyle:

  • Meyve, sebze ve diğer lifli gıdaları tüketmek

Avrupa Prospektif Kanser ve Besin Araştırması (EPIC) çalışmalarına göre, meyve ve sebze tüketimi dengeli ve yeterli olan kişilerin bağırsak kanserine yakalanma riski düşüyor. Antioksidan bakımından zengin olan sebzeler aynı zamanda magnezyum gibi mineraller de içeriyor. 2012 tarihli bir makaleye göre 100 mg magnezyum dahi kolorektal kanser görülme riskini yüzde 12 azaltıyor. Yapılan başka bir çalışma da, kuru eriğin bağırsak bakterilerinin oluşumunu destekleyerek kanser riskini azalttığını öne sürdü.

Antioksidan bakımından zengin olan sebzeler aynı zamanda magnezyum gibi mineraller de içeriyor.

Araştırmalar, meyve ve sebzelerin yanı sıra tahıllarda da bulunan lifi tüketmenin de kolorektal kansere karşı alınabilecek önlemler arasında olduğunu gösteriyor. Ayrıca zeytinyağı gibi doymamış yağ kullanmaya dikkat etmek de önemli.

  • Sarımsak yemek

Bağışıklık sistemini güçlendiren ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olan sarımsak, özellikle çiğ halde yendiğinde mide ve bağırsak kanseri riskini azaltıyor.

  • D vitamini seviyesine dikkat!

Araştırmalar gösteriyor ki, kanda D vitamini eksikliği, kolorektal tümörlerin gelişimini, dolayısıyla kanser riskini arttırıyor. Yeterli güneş ışığı ve (şayet hekimler tarafından öneriliyorsa) D vitamini takviyesi D vitamini eksikliği yaşamanızı önler.

  • İşlem görmüş etlerden uzak durmak

Salam, sosis ve jambon gibi işlem görmüş etlerden uzak durmak ve kırmızı etten çok beyaz ete ağırlık vermek faydalı olur, diyor makaleler. İşlem görmüş etlerde ortaya çıkan nitrat, sadece kolorektal kanser değil, pek çok kanser türü için de riski artırıyor.

  • Sigara ve alkol tüketimi kritik

Karaciğer yetmezliği ve siroz gibi pek çok karaciğer hastalığı alkol kullanımına bağlı olarak arttığı gibi, sigara ve alkolün kolorektal kanser riskini büyük oranda artırdığı kanıtlandı. Sigarayı bırakmak ve alkolü bırakmıyorsanız da azaltmak, daha sağlıklı yaşamanızı sağlar.

İlginizi çekebilir: Şaşırtıcı ama doğru 12 sağlık önerisi

Kaynaklar:

Mercola

MedicalNewsToday

cancer.org

kanser.gov.tr

Kanser Vakfı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale