Geçen hafta bir arkadaşımla yemekteydik; tesadüfen yanımıza onun iki arkadaşı geldi ve ben birden kendimi geçmişte buldum. Beni geçmişe taşıyan şey ise yanımıza gelenlerden birinin parfümüydü. Sadece o akşam değil, ertesi gün de o anıların ve geçmişin tesirinde kaldım. Eminim siz de buna benzer bir durum yaşamışsınızdır. Sadece kullanılan parfüm etkilemiyor bizi tabii. Kokusunu duyup canımızın çektiği ve ne yapıp ne edip yediğimiz yemekler de aynı gücün elinden çıkıyor. Buna birçok örnek daha eklemek mümkün.
Mesela, ilkbaharda açan yaseminlerin kokusu beni her seferinde Roma’ya götürür ya da yaz mevsiminde incir ağacının yanından her geçtiğimde kendimi yeniden çocukluğumda, halamın yazlığında bulurum. Peki, koku bu gücünü nereden alıyor?
İstemediğimiz bir görüntüye maruz kalmamak için başka bir yöne bakabilir, neye dokunabileceğimize veya kimin bize dokunabileceğine karar verebilir, duymak istemediğimiz bir şey olduğunda kulak tıkacı kullanabilir ve ne yiyeceğimize karar verebiliriz ancak koku, tüm bu etkenlerden daha hızlı ulaşıyor bize. Koku, denetleyemediğimiz ve değiştiremediğimiz tek duyumuz diyebiliriz. Bu durum bizi hoşlanmadığımız kokulara maruz bıraksa da aslında, birçok zaman bizi koruyan bir görev üstleniyor. Yangın, çürüme ve zehirlenme gibi durumları koku alma duyumuz sayesinde fark edebiliyor ve kendimizi koruma altına alabiliyoruz. Bununla birlikte, koku duygu, düşünce ve davranışlarımız üzerinde büyük bir etkiye de sahip ama nasıl oluyor da bir koku bizi bu kadar etkileyebiliyor?
Burnumuzun içindeki reseptörler aracılığıyla yaşamımız boyunca 10.000 farklı kokuyu tanıyıp birbirinden ayırt edebiliyoruz. Bulunduğumuz ortamdaki koku burnumuz tarafından algılandıktan sonra beynimizin duygularla ilişkili olan “limbik sistem”ine aktarılıyor. Bu noktada kokuları bir kişi, nesne, olay veya davranışla bütünleştiriyorsak aradan on sene geçse dahi aynı şiddetiyle o anı yeniden yaşayabiliyoruz. Aynı kokuyu ne kadar sık alırsak ona bağlı anıyı da o kadar canlı tutuyoruz ve zaman içinde etkisi de buna bağlı olarak derinleşiyor.
Maalesef, bir kokunun limbik sistemimizde nasıl kaydedileceğine biz karar veremiyoruz. O gün nasıl bir ruh hali içindeysek ya da o esnada nasıl hissediyorsak o koku bizde o şekilde yerleşiyor. Yani, etrafımızdaki kokular üzerinde pek bir etkimiz yok anlayacağınız; ancak kendi kokumuz ve onun insanlar üzerindeki etkilerini belirleyebiliriz:
- Kendi parfümünüzü kendiniz belirleyin. O parfümü en çok koklayacak kişi siz olacağınızdan parfümünüzün sizin beğeninize hitap etmesi çok önemli.
- Beğendiğiniz bir parfümü kullanmanız özgüveninizi olumlu yönde destekler ve kendinizi mutlu hissetmenize yardımcı olur.
- Teninize uyan bir parfüm seçmeye dikkat edin. Teninizin kokusuyla uyum içinde olan bir parfüm insanların sizi daha çekici görmesini sağlayarak onları büyülemenize katkıda bulunur.
- Kendinize ait, sizi tanımlayacak bir parfümünüz olsun. Böylece, kullandığınız parfümün kokusunu alan herkes sizi hatırlayacak ve o kokuyu sizle eşleştirecektir. Kısacası, o parfüm bir nevi sizin imzanız olacaktır.
İlginizi çekebilir: 7 maddede kokuların ruh halimiz üzerindeki etkileri
Yazarın diğer yazıları için tıklayın.