X

Kıyafet seçimini kolaylaştıracak 20 moda tüyosu

Hafta sonu geldi, çattı. Planlarınız var, fakat havanın da soğumasıyla ne giyeceğiniz bir problem. Dolabınızdaki binlerce kıyafet arasından, kıyafet seçemiyorsunuz. Bu durum size tanıdık geldi mi? Bu problemi, kadınlar düzenli olarak yaşıyor. Uplifers olarak giyinmenizi kolaylaştıracak moda ve alışveriş tüyolarını sizler için derledik.

1. Dolabınızdan eski kıyafetlerinizi çıkarın

Başlamanız gereken nokta; dolabınıza şöyle bir göz atıp, giymediğiniz ve eski kıyafetlerinizi çıkarmak. Bu durumu kendiniz için bir oyun haline getirin. Dolabınızı en sevdiğiniz mağaza olarak hayal edin ve kendinize şu soruyu sorun: “Hangilerini satın alırdım?” Seçtikleriniz dışındaki her şeyi bir kenara ayırın. Dolabınız düzenli olursa, giyinmeniz ve kıyafet seçmeniz daha kolaylaşacaktır. Ayırdığınız kıyafetleri atmak yerine, ihtiyacı olan insanlara bağış yapabilirsiniz.

 

2. Özel günler için alışveriş yaparken, planlı olun

Bir düğüne veya şık bir davete davetliyseniz, saatlerce kıyafet aramanız kaçınılmaz. Hem giyeceğiniz kıyafetten mutlu olmak hem de kıyafet seçiminizi kolaylaştırmak için alışverişe giderken, saçınız ve makyajınız yapılı olsun. Ayrıca, davette giyeceğiniz ayakkabı da yanınızda olsun. Böylece, kafanızda canlandırmak zorunda kalmazsınız ve seçmek daha kolay olur.

 

 

3. Kaşmir bir kıyafet alırken kaliteli olduğuna emin olun

Kaşmir farklı şekillerde işlenebildiği için, fark etmeden çok para ödeyip düşük kalitede kaşmir bir kıyafet satın alabilirsiniz. Fakat, kaşmirin kaliteli olup olmadığını anlamak için dikkat edebileceğiniz iki nokta var. Öncelikle kalın örgülü olmasına dikkat edin. İkinci olarak da esnetmeyi deneyin – eğer esnerse kaliteli kaşmir demektir. Kaşmir bir parça alıyorsanız, çok para ödemeniz kaçınılmaz. Bu yüzden, eğer kıyafetinizin kötü duruma gelmesini istemiyorsanız, soğuk suda elde yıkayın.

 

4. Yeni ayakkabıları acı çekmeden esnetin

Ayakta olan nasırlar ve yaralar gününüzü mahvedebilir. Bu yaralar ve nasırlar genelde topuklu ayakkabı giyince meydana gelir. Bunları önlemek için bir sürü yol denemiş olabilir ama işe yarayan bir yol bulamamış olabilirsiniz. Fakat, denenmiş ve işe yarayan bu yola inanamayacaksınız; ayakkabıları buzluğa koymak. Evet yanlış okumadınız. Buzdolabı torbalarını suyla doldurup, ayakkabının içine koyuyorsunuz. Daha sonra, ayakkabıları alıp bir gece boyunca buzlukta bekletiyorsunuz. Ertesi sabah, ayakkabılar esnemiş oluyor.

5. Kıyafetlerinizi eğlenceli hale getirin

Gün içinde kıyafet seçimine harcadığınız zamanı eğlenceli aksesuarlar kullanarak azaltabilirsiniz. Nasıl mı? Elbisenizin üstüne kolye yerine, papyon takabilirsiniz. Papyon neredeyse her kıyafetle kombinlenebilir. Ayrıca, işten çıkıp önemli bir yemeğe gidecekseniz ve yanınızda topuklu ayakkabınız yoksa şık küpeler takıp, geceye hazır olabilirsiniz.

 

 

6. Mont alırken dikkatli olun

Mont ve blazer ceket alırken dikkat etmeniz gereken tek bir şey var; omuzlarınıza oturması. Çok dar veya çok bolsa, mağazada bırakın. Montları ve ceketleri daraltmak çok zordur ve eğer üstünüze tam oturmazsa güzel durmaz.

 

7. Dekolteli kıyafetler seçerken dikkatli olun

Dekolteli kıyafetler seçerken bir kurala uymanız gerekiyor; sadece cildinizin tek bir bölgesinin gözükmesi. Örneğin, eğer göğüs dekolteli bir üst giyiyorsanız, altınıza mini etek giymeyin. Unutmayın ki seksi görünmek ve kendinizi güzel hissetmek dekoltenizle doğru orantılı değildir.

 

8. Kendinize prenses gibi davranın

Güzel görünmek sağlıklı olmakla çok alakalıdır. Her gün mutlaka kendinize dinlenmek için zaman ayırın. Gününüz ne kadar yoğun olursa olsun, iyi bir uyku çekmelisiniz. Güzellik uykusu kavramı aslında yalan değil. Kendinize kaliteli ipek bir çarşaf alın ve her gece mutlaka iyi bir uyku çektiğinize emin olun.

 

9. Vücut tipinize uygun kıyafetler seçin

Çevrenizdeki bazı insanların çok kolay kıyafet seçiyor olması sizi kıskandırıyor mu? Aslında o insanların yaptıkları tek şey giyecekleri kıyafet üstünde dikkatli düşünmek. Vücut tipinizi anlayın ve ona uygun kıyafetler seçin. Örneğin, V yaka üstler giymek gövdenizi daha uzun gösterir.

 

 

 

10. Kendinize uygun bir kot pantolon edinin

Kot her yıl ve her sezon büyük markaların koleksiyonlarında mutlaka gördüğümüz bir parça. Bu yüzden, mutlaka dolabınızda bir kotunuzun olması gerekiyor. Fakat, modaya uygun aynı zamanda da üstünüze tam oturan kot pantolon bulmak düşündüğünüzden de zor olabilir. Kot pantolon almanın ilk kuralı; eğer azıcık bile olsa size büyük geldiğini düşünüyorsanız kesinlikle bir küçük bedenini alın. Unutmayın ki, kotlar bir iki yıkamadan sonra esner. Ayrıca, evinizde bir tutkal tabancası bulundurun. Böylece, pantolonunuzdan sıkıldığınız zaman üzerini değişik süslerle süsleyebilirsiniz.

Terziye götürmeden önce mutlaka iki kez yıkadığınıza emin olun. Pantolonların paçaları ayakkabının üst kısmına kadar gelmeli. Buna göre paça boyunuzu ayarlayabilirsiniz.

11. Makyaj ve deodorant lekelerine karşı dikkatli olun

Makyaj ve deodarant lekeleri hem görüntünüzü mahvedebilir hem de yıkaması çok zor olabilir. Bu lekelere karşı her ne kadar dikkatli olsak ta bazen fark etmeden belirebiliyorlar. Daha pahalı kumaşlarda bu lekeler oluşunca, sadece lekeli kısmı ılık suda elinizde yıkayın. Ayrıca, çoğu leke anında ıslak mendille müdahale edildiğinde çıkar.

 

 

 

12. Cesur renklerde aksesuarlar kullanın

Giydiğiniz kıyafeti kişiselleştirmek ve size özel kılmak için aksesuarlar tercih edebilirsiniz. Seçtiğiniz aksesuarlar sizin tarzınızı yansıtır. Eğer çoğu kıyafetiniz daha soluk ve nötr renklerden oluşuyorsa, göz alıcı renklerde aksesuarlar kullanarak kıyafetinize değişik bir hava katabilirsiniz. Ayrıca, farklı kumaşları ve materyalleri de birbiriyle kombinlemekten çekinmeyin. Özgür olun.

13. Kombinlerinizde atkı kullanın

Aksesuarlardan söz etmişken, en güvenli ve kullanışlı olandan bahsetmeden edemeyeceğiz; atkılar. Farklı renklerde, şekillerde, kumaşlarda ve tarzlarda binlerce atkı bulabilirsiniz. Size uygun olanları seçin ve kıyafetlerinizle kombinleyin. Atkı kullanmak bir kıyafetinizin tarzını anında değiştirebilir. Bu yüzden doğru atkıyı seçtiğinizden emin olun.

 

14. Arkadaşlarınızla gece çıkacağınız zaman rahat kıyafetler seçin

Arkadaşlarınızla konsere, bir şeyler içmeye ve bir gece kulübüne mi gidiyorsunuz? Eğer doğru kıyafeti seçmezseniz gece boyunca çok zorlanabilirsiniz. Bu durum da eğlencenizi etkileyebilir ve gecenizi zehir edebilir. Öncelikle, rahat ayakkabılar seçin ve kıyafetinizi ona göre ayarlayın. Kıyafetlerinizin üstünüze tam oturduğuna, askınızın düşmediğine veya pantolonunuzun bol gelmediğine emin olun. Ayrıca, modacılar, asılacak bir çanta tercih etmenizi öneriyor. Böylece elleriniz boş kalır ve sizde eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz.

15. Kendinize dur demeyi öğrenin

Alışveriş yapmanın en zor kısmı kendinize yeter demek. Fakat, eğer planlı bir şekilde alışverişe giderseniz kendinizi durdurabilirsiniz. Tıpkı market alışverişine gider gibi, kıyafet alışverişine giderken de ihtiyacınız olan şeylerin bir listesini yapın. İkinci adım olarak, indirim zamanlarını kovalayın. Fakat, bir şeyi sadece ucuz diye almayın. Listenize bağlı kalmanız çok önemli. Ayrıca, kaliteli olan kıyafetleri seçmeye dikkat edin. Eğer bir parçanın fiyatı çok geldi diye kararsız kalırsanız mutlaka kalitesini kontrol edin ve ona göre alın.

16. Kıyafeti almadan önce her tarafını iyice kontrol edin

Alışverişinizi aceleye getirmemeye çalışın. Ayna karşısında kıyafet üstünüzdeyken her tarafına iyice bakın. Eğer kendinizi seksi ve rahat hissediyorsanız, düşünmeden alın. Ayrıca, bazı kumaşlar gün ışığında iç gösterebilir. Bu yüzden emin olmak için farklı ışıklar altında bakmakta fayda var.

 

 

 

17. Değişik tarzda kıyafetler deneyin

Dolabınızda hep aynı tarzda kıyafetlerin olması sizi zamanla bayabilir. Aksesuarlarınızda veya kıyafetlerinizde değişik tarzlara kaçmak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Dolabınızda hiç olmayan renkte bir şeyler alın veya değişik bir makyaj stili deneyin.

 

 

18. Kemer takın

Doğru kemeri takmak kıyafetinizi daha güzel gösterebilir. Aynı zamanda, kemeri doğru şekilde kullanırsanız beliniz daha ince gözükür. Kemerinizi kıyafetinizden farklı bir materyalden seçin. Böylece kemer ortaya çıkar ve kıyafetiniz daha şık ve eğlenceli gözükür.

 

19. Zaman zaman maskülen kıyafetler giymekten çekinmeyin

Çoğu erkek kıyafeti, kadın kıyafetlerine göre çok daha rahat. Bu yüzden ara sıra maskülen kıyafetler tercih etmekte hiç bir sakınca yok. Fakat erkeksi kıyafetler derken, bol parçalardan bahsetmiyoruz. Üzerinize tam oturan kadınlar için dikilmiş bir takım elbise alın. Takım elbiseyle hem seksi hem güçlü hissedebilirsiniz.

 

 

 

 

20. Yanınızda fazla kıyafet bulundurun

Ne kadar dikkatli olursanız olun, kazalar olabilir. Saniyeler içinde üzerinize bir şey dökülebilir ve kıyafetiniz mahvolabilir. Buna hazırlıklı olmak için yanınızda her zaman fazladan bir giysi bulundurun. Ofisinizde bir çekmecede fazladan bir gömlek bulundurmak bu tarz kazalara karşı hazırlık olmanızı sağlar.

 

Kaynak:

Lifehack

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale