Kıtlık bilincinden bolluk bilincine geçmenizi sağlayacak ipuçları

Yaşama bakış açınızı, yaşayış şeklinizi, hayatı algılayış tarzınızı, harcama alışkanlıklarınızı, sahip olduklarınızı ve olmak istediklerinizi düşündüğünüzde sizce hangisine daha yakınsınız; kıtlık bilincine mi yoksa bolluk bilincine mi? Zihniniz, sizce hangi düşünce modelini sizin için şekillendirmiş olabilir? Ya da inançlarınız sizce hangisini sizin için kodlamış? Eğer cevabınız kıtlık bilinci ise, çoğunlukla aynı tarafta olduğunuzu söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü, kıtlık bilinci atalarımızdan bize miras kalan bir inanç sistemi. Zamanında yoklukla, açlıkla mücadele etmiş olmanın nesiller süren aktarımı bu bilinç. Ve o günlerin üzerinden çok sular akmış olsa da bugün hala birçoğumuzun hayatı üzerinde bu inanç sistemi etki sahibi. Şöyle ki, hayatınıza gerçek anlamda bolluğu çekemiyor ya da çekseniz de bunu fark edemiyorsanız, para ile olan ilişkiniz bir türlü yoluna girmiyorsa, finansal konularda hep bir endişe, kaygı hissediyorsanız ve tüm bunlar yaşam kalitenizi düşürüp sizi olumsuz düşüncelere itiyorsa, siz de kıtlık bilincinin hayatınızda nasıl tezahür ettiğini aslında deneyimliyorsunuz demektir. Ama bolluk bilinci geliştirmek için yapabileceğiniz pek çok şey var. Bu yazımızda kıtlık bilincini kırıp hayatınıza bolluk bilincini nasıl getirebileceğinizi ele aldık.

Kıtlık ve bolluk bilinci nedir?

Kıtlık zihniyeti ya da kıtlık bilinci hayattaki kaynakların sınırlı olduğuna ve bu kaynakların tükenmesinden endişe etmeye dayanan olumsuz bir inanç sistemi. Bolluk zihniyeti ise bunun tam tersine, dünya üzerindeki sonsuz kaynakların ve fırsatların farkında olmaya dayanan ve bunlara erişmenin herkes için mümkün olduğuna odaklanan bir düşünce yapısı. Kıtlık bilinci, insanların kendilerini sürekli yetersiz hissetmelerine, ellerinde yeteri kadar ‘bir şey’ olmadığına inanmalarına, tatminsiz yaşamalarına ve olumsuz düşüncelerin arasında kaybolmalarına neden olurken; bolluk bilinci insanların yaşamdaki fırsatların farkına varmalarına, kendilerine güvenerek ve akışın gücüne inanarak daha pozitif yaşamalarına zemin hazırlıyor. Diğer bir deyişle; kıtlık zihniyeti, yaşamın sınırlı kaynaklarla dolu olduğuna inanmamıza neden olurken, bolluk zihniyeti, sonsuz fırsatların ve kaynakların dünyamızı doldurduğuna dair bir inanç sistemi geliştirmemizi sağlıyor. Hangisini benimsediğimiz ise yaşamımızı şekillendiriyor.

Bolluk bilincini benimsemenize yardımcı olacak adımlar

Eğer siz de bolluk bilincini benimsemek ve hayatınıza hem bolluğu bereketi çekmek hem de halihazırda yaşamınızda var olan bolluk dolu alanları fark etmeyi istiyorsanız, aşağıdaki adımlardan ilham alabilirsiniz:

1. Farkına varın

İlk adım; para ile varlık ile maddiyat ile bolluk ve kıtlık ile olan ilişkinizin farkına varmak. Sürekli paranızın biteceğini, maddi zorluklar yaşayacağınızı mı düşünüyorsunuz, harcamalarınızı yaparken ekstra strese giriyor, finansal konular üzerine düşünmekten kendinizi alamıyor musunuz? Eğer bunlar sizin için geçerliyse muhtemelen kıtlık bilincine sahipsiniz. Ve bunun farkına vardığınızda, artık bir şeyler yapmak için adım atabilir, bolluk zihniyeti geliştirmek, para ile olan ilişkinizi düzeltmek için yola koyulabilirsiniz.

2. Tetikleyicilerinizi bulun

Durup dururken mi hayatınızda bolluk olmadığından şikayet ediyorsunuz ya da kıtlık bilincine kendinizi fazlaca kaptırıp hep olumsuz söylemlerde bulunuyorsunuz, yoksa sizi bu durumlara iten birtakım sebepler var mı? Gün içinde kendinizi kıtlık bilinciyle konuşurken yakaladığınızda kendinize şunu sorun: Neden şimdi böyle düşünüyorum? Biraz önce ne oldu? Hangi duygu veya düşüncem beni kıtlık bilinci üzerine yoğunlaşmaya itti? Sizi kıtlık bilincinin esiri yapan ve bu bilinçten çıkmanıza engel olan o tetikleyicileri fark edin. Örneğin, bir arkadaşınızın yanınızda ekonomik krizden, her şeyin çok pahalanmış olmasından konuşması olabilir mi? Ya da o çok istediğiniz çantanın bulunduğu mağazanın önünden geçerken bütçeniz onu almaya yetmediği için mi yokluk içinde olduğunuzu düşündünüz? Biraz farkındalıkla bu tetikleyicileri fark edebilir ve hangi durumların, nasıl üstesinden geleceğinizi öğrenerek kıtlık bilincine engel olabilirsiniz.

3. Para ile olan geçmiş ilişkinizi iyileştirin

Bolluk ya da kıtlık yalnızca şu anla, bugünü kurtarmakla ilgili değil. Para ile ilgili çözülmemiş duygusal sorunlarınızın varsa, onların kökenine inmeli ve nerede, ne zaman, nasıl başladığını bulmasınız. Yoksa, yalnızca bugün param var ya da yok diye düşünerek finansal sağlığınızı iyileştiremezsiniz. Örneğin, siz çocukken evinizde anne ve babanız, parayı nasıl değerlendiriyordu, evinizde finansal anlamda ne tür konuşmalar hakimdi, ciddi bir maddi zorluk yaşadınız mı, anne-babanız hep para biriktirmenizi mi öğütlüyordu, ilk paranızı kazandığınızda ne hissettiniz, ne yaptınız, finansal olarak özgürleşmek hayatınıza ne kattı ya da hayatınızdan ne götürdü… Bu gibi sorular, geçmişinizde para ile olan ilişkinizi değerlendirmenize ve hangi noktada kıtlık bilinci geliştirdiğinizi fark etmenize yardımcı olabilir. O köklere indiğinizde çözümlemeniz gereken konuları da bulabilirsiniz. Aksi halde onları çözmeyip bırakırsanız ne yazık ki ömür boyu kıtlık zihniyeti ile yaşayabilirsiniz. Bunu ne kadar erken fark edip aksiyon alırsanız, hayatınızın kalanı için o kadar erkenden adım atmış olursunuz.

4. İnançlarınızı değiştirin

Aslında hepimiz, bir noktada ‘kıtlık’ bilincine sahibiz; çünkü köklü inançlarımız bize bunu öğütlüyor. Atalarımızın yemek bulmakta zorlandığı; ortada çok az yiyecek ama paylaşacak çok fazla insan varken geçirdikleri zor zamanlar, açlık, yokluğun hüküm sürdüğü o dönemler, kısaca geçmişimiz, insan olmanın doğası bize kıtlığın varlığını hatırlatıyor. Ancak, geçmişte yaşanan zorlukların etkilerini biz bugün hala taşımak zorunda değiliz. Kıtlık zihniyetinden bolluk zihniyetine geçiş yapmak, köklenmiş negatif inançları değiştirmekle başlar. Kıtlıkla, yoklukla ilgili bir düşünceye sahip olduğunu fark ettiğinizde, onu değiştirmek için harekete geçmelisiniz. Yüksek sesle aksini ifade edebilir, günlüğünüze yazabilir ya da içinizden tekrar edebilirsiniz. Örneğin; fırsatlar beni her zaman bulur, hayatımda bolluk ve bereket var, istediğim her şeye sahibim gibi cümleleri tekrarlayabilirsiniz. Bu pratiği sizin için doğal bir alışkanlık haline gelene kadar sürdürülebilirsiniz. Böylece, kıtlık, yokluk üzerine yoğunlaşmadan zihninizi bolluğa odaklayabilirsiniz.

5. Bolluk tanımınızı yapın

Bolluk, sanki sadece para ile ilgili bir şeymiş gibi gelebilir; çok para kazanmak, çok para harcayabilmek, çok para biriktirmek… Ancak, bolluğun tanımı aslında bu kadar yüzeysel ve materyalist değil. Bolluk ve bolluk zihniyeti herkes için farklı görünebilir; size bolluk gelen bir şey başkasına kıtlık gibi görünebilir ya da bunun tam tersi de olabilir. Dolayısıyla kendi bolluk tanımınızı yapmanız çok önemli. Şu soruya cevap verebilirsiniz; sizce ‘bolluk içinde olmak’ nasıl bir duygu? Size onu hissettiren ne, öyle olduğunda hayatınızda ne olacak, ne olmayacak, kendinizi nasıl bulacaksınız? Emin olun, cevaplarınız yalnızca çok para kazanmakla ilgili olmayacaktır.

6. Yaşamınızdaki bolluğu bulun

Belki, hayalinizdeki kadar iyi bir kazancınız yok ama sevdiklerinize ayırabileceğiniz yeteri kadar zamanınız var. Belki istediğiniz eşyalara sahip değilsiniz ama sizi çok seven bir eşe ve aileye sahipsiniz. Zaman, sevgi, minnet, aşk, şükran… Bolluk, yalnızca para ile ilgili değildir. Hayatınızın hangi alanlarında bolluk var, buna odaklanın. ‘Param yok’ diyerek, kıtlık bilincinde kalmayı seçmek yerine bakış açınızı bolluğa, daha doğrusu hayatınızdaki bolluklara çevirin. Göreceksiniz ki böyle yaptıkça bolluğun eksik olduğunu düşündüğünüz yaşam alanlarınızda kıtlıktan uzaklaşacak, çünkü enerjinizi, düşünce gücünüzü doğru yere aktaracaksınız.

7. Negatif çevrelerden uzak durun

Toksik insanlar ne yazık ki hayatın pek çok alanında boy gösterebilir. Ancak, onların söylemlerine kapılmamak sizin elinizde. Özellikle maddi konularda sürekli olumsuz konuşan, sizi farkında olmadan kıtlık bilincine çekmeye çalışan insanlardan uzak durmanızda fayda var. Çünkü, onların söylemleri, davranışları, inançları, sizi de olumsuz etkileyebilir. Olumsuz düşüncelerini ve alışkanlıklarını, kıtlık zihniyetini teşvik eden inançlarını duymamak için aranıza mesafe koymanızda fayda var. Bunun yerine pozitif, destekleyici ve ilham veren insanlarla daha fazla zaman geçirmeye gayret edin.

8. Kendinizi kimseyle kıyaslamayın

Kendinizi, hiçbir konuda, özellikle de finansal konularda, kimseyle kıyaslamamaya özen gösterin. Bir başkasının sahip olduğu ne sizi ilgilendirir ne de bunun üzerine düşünmek size bir şey kazandırır. Daha yüksek kazançlı ya da daha fazla mal varlığına sahip insanlar çevrenizde olabilir, hatta belki de çok yakın arkadaşlarınızdır. Ancak, herkesin yaşantısı, inancı, sahip oldukları kendine. Siz yalnızca sizin elinizde olanlara, kendi yaşam tarzınıza odaklanın, enerjinizi başkalarının hayatları, yaşayışları üzerine düşünerek, mal varlıklarınızı karşılaştırarak ya da maaşlarınızı kıyaslayarak harcamayın. Bu sizi yalnızca kıtlık bilincine çekmekle kalmaz, zihninizde ekstra yük ve stres yaratır. Her zaman, sadece ama sadece kendinize odaklanın.

9. Harcamalarınızı yönetin

İnançlarınızı, düşüncelerinizi, söylemlerinizi kontrol etmek için çaba harcarken elbette ki harcamalarınızı da doğru yönetmeniz, paranızın hesabını bilmeniz ve finansal sağlığınızı iyileştirmeniz de önemli. Tüm bunları, bütün bir paket olarak değerlendirebilirsiniz. Sonuçta, har vurup harman savurmanın da yaşamınıza olumlu bir etkisi yok. O nedenle kıtlık bilincinden çıkmak için zihninizi yeniden programlarken, bir yandan da harcamalarınızı kontrol altına alarak, gelir-gider dengenizi başarılı bir şekilde inşa edebilir, kendinizi artıya geçirerek, yani birikim yapmaya da başlayarak finansal salığınızı daha iyi bir seviyeye taşıyabilirsiniz.

10. Şükredin, sabredin ve inanmaya devam edin

Son olarak bolluk bilincini geliştirmek için elinizdekilere daha fazla odaklanın. Olmayana değil, olana bakın. Sahip olduklarınız için şükredin, gerekirse bir şükran günlüğü tutun ve minnet duyduğunuz her şeyi yazın; ev, araba, aile, sevgi, huzur, yemek… Yaşamınızdaki bollukların farkına varın ve bunlar için şükredin. Tüm bunları yaparken sabırlı olmanız gerektiğini de kendinize hatırlatın. Yıllardır belki de kemikleşmiş bir yapıya bürünmüş kıtlık zihniyetini bir günde yok edemezsiniz. Ama bu konuda ne kadar çok olumlu pratikler yaparsanız o kadar hızlı geçiş süreci yaşayabilirsiniz.

Kendinize ve yaşamın güzelliklerine inanmaya, yarınların bilinmeyen fırsatlarla dolu olduğunu düşünmeye devam edin. Göreceksiniz ki hayat, sonsuz kaynaklarla dolu bir yol ve bu yolda sizin için de ayrılmış pek çok şey var.

İlginizi çekebilir: Hayatınıza neden yeterince para çekemiyorsunuz?

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!