X

Kitlesel özelleştirme (mass customization) hızlı moda endüstrisinin çevreye verdiği zararı azaltabilir mi?

Her alanda olduğu gibi moda sektöründe de hızlı tüketimin norm haline geldiği günümüzde, global pazarda görünürlüğü olan pek çok marka artan talebi karşılamak amacıyla sattığından çok daha fazla ürün üretip daha fazla stok yaratmaya çalışıyor. Bu durumsa gezegendeki kaynakların gereğinden fazla tüketilmesine ve kirletilmesine yol açıyor. Örneğin, S/M/L/XL gibi sabit kalıplarda, belirli sayılarda üretilen pek çok üründe belirli bedenlerin hızla tükendiğine, bazı bedenlerin ise indirim döneminde bile talep görmediğine ve tüketiciler tarafından tercih edilmediğine mutlaka dikkat etmişsinizdir. Peki, bu stok fazlası ürünlere ne olduğunu hiç merak etmiş miydiniz? Dünyadaki toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık %10’unu moda sektörü üretirken, hızlı tükenmesi ihtimaline karşın fazla stokla üretilen, büyük çoğunluğu plastikten üretilmiş polyester gibi kumaşlara sahip pek çok ürün her geçen gün daha da büyüyen çöp yığınlarının bir parçası haline geliyor ya da yakılarak sera gazı halinde atmosfere karışıyor. Hızlı moda endüstrisinin çevreye verdiği zararı azaltmanın bir yolu olarak ortaya atılan ‘kitlesel özelleştirme’ (mass customization) fikri, müşterilerin kendi zevklerine ve ölçülerine göre büyük moda markalarından kişiselleştirilmiş giysi talebinde bulunabildikleri bir sistem oluşturulmasını merkezine alıyor.

Moda sektöründe ihtiyaç fazlası üretimin önüne geçmeyi amaçlayan bu fikir her ne kadar lojistik zorlukları ve üretim süresini uzatması nedeniyle markalar tarafından tercih edilmese de, Kaliforniya UC Riverside Üniversitesi’nde Üretim ve Hizmet Operasyonları Yönetimi alanında yapılan yeni bir araştırma, doğru koşullar altında yapılan kitlesel özelleştirmenin, moda sektöründe daha yüksek karla ve çevresel atıkları önemli ölçüde azaltarak üretim yapılmasını mümkün kılabileceğini öne sürüyor.

Giysileri toplu olarak üretmeye devam eden ancak kişiselleştirmeye de imkan veren ve stoklarını arz-talep dengesi sağlayarak doğru yönetebilen markalardan kendi bedenlerine, zevklerine ve tercihlerine uygun olarak tasarlanmış giysiler almaya istekli olan tüketiciler sayesinde, özellikle stok fazlası üretim nedeniyle zarar eden firmaların üretim süreçlerini çok daha sürdürülebilir ve çevre dostu hale getirebilmeleri mümkün olabilir.

Kaliforniya UC Riverside Üniversitesi Üretim ve Hizmet Operasyonları Yönetimi bölümünde akademisyen olan Adem Örsdemir ve Pennsylvania Üniversitesi’nden araştırmacı Aydın Alptekinoğlu’nun ortak çalışması olan araştırma, kişiselleştirilebilir moda anlayışını benimseyen ancak seri üretim de yaparak hibrit bir sistem sürdüren bir moda firmasının süreçlerini analiz etti. Araştırmacılar, şirketin gelirini en üst seviyeye çıkarmak için yaptığı ürün seçimlerini, ürünlerin değerini ve stok yönetimi süreçlerini modelledi. Araştırmacılar, üretici firmaların uzun vadede kişiye özel tasarım seçenekleri sunmalarının hızlı moda endüstrisinde yer alan markaların karlılığını önemli ölçüde artırabileceğini ortaya koydu.

Araştırmacıların oluşturduğu modele göre, tüketiciler kendilerine özel üretilen giysiler için görece daha uzun bir süre beklemeye ikna edilebildiğinde kişiselleştirilmiş seri üretimin hem hem tüketici, hem çevre, hem de üretici için getirileri önemli ölçüde artıyor. H&M gibi hızlı moda markalarının stok fazlası ürünlerini elden çıkarma ya da geri dönüşüm maliyetleri yasal düzenlemelerle artırılabilirse, bu hibrit modelin çok daha hızlı şekilde yaygınlaşabileceği ve pazar payı çok büyük olan firmalara daha fazla fayda sağlayabileceği öne sürülüyor. Bu noktada, özellikle hibrit modele geçiş aşamasında seri üretim ve kişiselleştirilmiş üretim arasında iyi bir dengenin sağlanması ve moda markalarının her iki süreci de dengeli bir şekilde yürütebilmesi gerekiyor.

Yapılan bu araştırmadaki modelleme şimdilik moda sektörü üzerinden kurgulanmış olsa da, araştırmacılar çalışmanın bulgularından yola çıkarak fazla üretimin çevresel problemler yarattığı farklı endüstrilerde benzer çalışmalar yapılabileceğini vurguluyor.

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilir moda: Hem tarz sahibi olup hem çevreci kalabilmek

Kaynaklar: Science Daily, Title Press, 10 News 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale