X

Kitapları seven kız: Jean Webster ile umudu kucaklarken

Yaklaşık on yıl önce, tek başıma, yeni bir hayat kurmaya karar vermiştim kendime. Yapayalnız hissediyordum ve başkalarına çok kolay gelen gündelik işleri bile yapmakta zorlanıyordum. Başkaları şu ‘yaşama uğraşı’nda çok usta gibi geliyorlardı bana. Bense kendimi yeni yeni yürümeyi öğrenmiş bir çocuk gibi hissediyordum.

Bir kaktüs gibi dikenliydim ve bir kaktüs gibi sabırla çiçek açmayı bekliyordum. Bunun kendiliğinden olacağını, yapmam gereken tek şeyin beklemek olduğunu sanıyordum. Hiçbir şey olmuyordu. Hayata tutunmak istiyordum ama bunu yapacak donanıma sahip olduğuma inanmıyordum. Değişmek istiyordum ama yerimden kalkmadan… Değişmek için sorumluluk almam gerektiğini düşünmek bile istemiyordum.

Aslında ne kadar güçlü olduğumun farkında değildim. Birilerinin çıkıp da bana iyi olduğumu söylemesine ihtiyacım vardı, bu yüzden durmaksızın tuhaf hastalıklar icat edip doktorların kapısını çalıyordum. Bana bir şeyim olmadığını söylediklerinde mutlu oluyordum. Hastalığımı ben uydurmamışım gibi rahatlıyordum. Ancak kısa sürüyordu bu duygu. Çok geçmeden yine kötü hissetmeye başlıyordum kendimi. Çok geçmeden yine umutsuzluğa kapılmaya başlıyordum…

Kedileri insanlardan daha çok sevdiğim günlerdi. Haberleri okumaya tahammül edemediğim, ülkeme ve dünyaya karşı inancımı yitirmeye başladığım, kendim için bir gelecek göremediğim, belirsiz ve karanlık günler. Her şeyin temelinde yatan sebebin ise benim kendime karşı duyduğum inançsızlık olduğunu görmezden geliyordum.

Bir gün bir profesörün kapısını çaldım. Ona hasta olduğumu düşündüğümü söyledim. Beni muayene ettikten sonra babacan bir tavırla omzuma vurdu ve kendime bir terapist bulmamı, o hastaneye de bir daha gelmememi önerdi. Çok utandım ama bir otorite figürünün kılavuzluğuna da muhtaçtım. Ertesi hafta onun sözünü dinleyip terapiye başladım.

Böylece hastanelerin yerini terapistimin ofisi aldı. Bir Monet tablosu ve lotus şeklinde mumlarla süslü o küçük ofiste çok kısa bir zamanda kendi ayaklarımın üzerinde durmayı, kendime inanmayı öğrendim ve beni yiyip bitiren birçok şeyi geride bıraktım. Ancak bana iyi olduğumu söyleyen tek kişi, terapistim olmadı. Bunu söyleyen biri daha vardı. Bu kişi, Mark Twain’in ikinci kuşaktan yeğeni, yazar Jean Webster’dı.

Bir gün terapiden çıktıktan sonra kitapçıları gezerken, Webster’ın Sevgili Düşmanım romanı takıldı gözüme, ‘yeni çıkanlar’ raflarından birinde. Kitabın ismi hoşuma gitti, yıllar boyunca kendini bir düşman olarak görmüş ve nihayet kendini sevmeyi öğrenmiş biri olarak anlamlı buldum bu küçük karşılaşmayı.

Arka kapağını bile okumadan kitabı hemen satın aldım ve eve gidip bir fincan limonlu çay eşliğinde okumaya başladım. Daha ilk sayfalardan itibaren yüzüme bir gülümseme yayıldı, kendimi evimde hissettim. Webster’ın 1915 yılında yazdığı bu sıcacık kitabın içinde, kendimle barış içinde ve güvendeydim.

Dünya umurunda değildi başkarakterin. Aklı bir karış havada bir genç kadındı bu, tıpkı modası geçmiş bir romantik komedi filmi karakteri gibi. Tek derdi güzel elbiseler giymekken, bir yetimhanenin yöneticisi olarak buluveriyordu kendini. Kitap ilerledikçe de, kendini yetimhanedeki çocuklara adıyor ve topluma faydalı, saygıdeğer bir bireye dönüşüyordu. Benim gibi kendi melankolik baloncuğunun içinde yaşayan bir kadın için örnek alınası bir karakterdi bu.

Kitabı bitirdiğimde, karışık duygular vardı içimde. Dünyanın en güzel romanlarından birini okumuş olmanın mutluluğu, kedileri insanlardan daha çok sevmekle geçen birkaç karanlık aydan sonra yeniden insan sevgisiyle dolup taşmanın şaşkınlığı ve toplumdan ne kadar kopuk yaşadığımın utancı… Bir şeyler yapmak istedim doğal olarak. Bir işe yaramak. Neden bilmiyorum ama ülkeme ve dünyaya yeniden inanmamı sağlamıştı neredeyse yüz yıl önce yazılmış olan bu küçük kitap.

O günden sonra her yıl, kendi çapımda küçük iyilikler yapmaya başladım. Hem hayvanlar hem de insanlar için… Herkesten çok bana iyi geldi bu. Ne de olsa, bir başkasına iyi gelmek kadar hiçbir şey iyi gelemez insana, öyle değil mi? Ancak sonraları, bunun da kendi başına yeterli olmadığının farkına vardım.

Bana düşen başka sorumluluklar da vardı. Bunlardan en önemlisi ise hem düşüncelerimde hem yazılarımda hem de kalbimde, gerçekte beni daha en başta yiyip bitiren şeylerin başında gelen şu korkunç bireysellik tutkumu terk etmek ve yüzümü topluma dönmeye başlamaktı. Belki de toplumla hiçbir zaman kendi yalnızlığımla olduğum kadar barışık olmayacaktım ama deneyebilirdim. Kendi hayatıma bakmak yerine, bakış açımı genişletebilir ve dünyanın ne kadar büyük bir yer olduğunu, benimse ne kadar küçük olduğumu nihayet fark edebilirdim.

Aradan on yıl geçti ve ben çok değiştim. Bugün bu satırları yazmamın ise iki sebebi var şimdi. İlk olarak, elbette ki Jean Webster’ın muhteşem Sevgili Düşmanım romanını herkesin okumasını istiyorum. İkinci olarak da, pes etmenin çok kolay olduğu bu zor günlerde size “Ne olur, çabalamaya devam edin! İnancınızı yitirmeyin! Umut etmekten vazgeçmeyin!”, demek istiyorum.

Bir de, sanırım ben hâlâ kedileri insanlardan azıcık daha fazla seviyorum!

İlginizi çekebilir: Kitapları seven kız: Virginia Woolf ile Maçka Parkı’nda

Zeynep Alpaslan: Zeynep Alpaslan 1983’te İstanbul’da doğdu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı ödülünü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Resimleriyle karma sergilere katıldı. Zeynep kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor, boş zamanlarında resim yapıyor ve kendi çizgi romanlarını yazıp çiziyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale