X

Kitapları seven kız: Harper Lee ile gece kahvesi

Yıllar önce, yalnız yaşadığım dönemde, geceleri sık sık uyanır ve gargoyle‘ları düşünürdüm. Avrupa’daki tarihi binaların tepelerinde yer alan şu taştan canavar heykellerini…

Kanatlar ve dişler zihnimi meşgul ederken kendime kahve yapar ve mutfak masasına oturup, onların benim için ne anlama geldiğini bulmaya çalışırdım. Onları düşünmek beni kötülüklerden mi koruyacaktı? Yoksa kötü olan ben miydim? Peki ya benden başka onları düşünen var mıydı? Bu soruların cevabını bir türlü veremezdim ve kahve makinesi homurdanarak karşılık verirdi bana.

Bilmiyordum, belki de benim de içimde bir gargoyle yaşıyordu. Soğuk, gri, sivri dişli bir canavar. Bana durmaksızın nasıl yazmam, nasıl yaşamam, nasıl görünmem, nasıl yürümem ve nasıl konuşmam gerektiğini söylüyordu.

Bülbülü Öldürmek gibi sihirli bir şey yaratmak istiyordum daima. Harper Lee’nin romanı beni büyülüyor, daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanmamı sağlıyordu. Hayatım boyunca bunu istemiştim aslında, Bülbülü Öldürmek’i yazmayı yani. Ama ne kadar çabalarsam çabalayayım, durmaksızın hayal kırıklığına uğratıyordum kendimi. Yazdığım hiçbir şeyi beğenmiyordum, tıpkı şu hayatta yaptığım hiçbir şeyi beğenmediğim gibi. İyi ama bu neden böyleydi?

Tutamayacağım sözler veriyordum kendime durmaksızın. Geceleri uyandığımda karanlık bir şeye, bir gargoyle’a dönüşüyordum bazen de. Evet, gerçekten de bir gargoyle yaşıyordu içimde… Taşlaşmış bir melankoli. Ondan kurtulamıyordum. Bilmiyordum, belki de bazı yazarlar gibi ben de ondan, yani karanlıktan besleniyordum.

Ne zaman bir şey yazmak üzere kalemi elime alsam gargoyle oradaydı. Omzumun üzerine tünüyor, yazdıklarıma bakıyordu. Beni izliyor, bana ne yaparsam yapayım asla yeterli olmayacağımı söylüyordu. Oysa bir gitse, beni bir rahat bıraksa, Bülbülü Öldürmek gibi sihirli bir şey yaratacaktım belki de! En azından buna inanmak ve suçu ona atmak işime geliyordu…

Derken ilk romanımı her şeye rağmen bitirme cesareti buldum kendimde ve tam da o ‘son’ yazısını yazdığımda, tuhaf bir şey uyandı içimde; küçük aydınlık bir fikir: Gargoyle’u içimden atmam mümkün değilse, onu bir ilham perisine dönüştürebilirdim belki de! Onunla barışmam böyle oldu, işte.

Benim gargoyle’umun kanatları var, geceleri onun üzerine binip uçabiliyorum şehrin üzerinde. Birlikte yıldızlara çıkıyor, dünyaya bakıyor, yeni hikâyeler uyduruyor ve sonra evimize dönüp bunları yazıyoruz!

Bir de, tutamayacağımız sözler vermek yerine daima dürüst davranıyoruz birbirimize. Mükemmelmiş gibi yapmayı bırakıp, kusurlu varlıklar olduğumuzu tüm kalbimizle kabul ediyoruz. Ruhumuzun derinliklerinde sakladığımız sırlarımızla yüzleşiyor, kendimizi bir bütün olarak sevmeyi öğreniyoruz. Belki de hiçbir zaman Bülbülü Öldürmek gibi bir roman yazamayacak olsak bile…

Artık biliyorum: Onunla barışmak sadece üstesinden gelebileceğim bir şey değil, aynı zamanda benim sorumluluğum da.

Bana Harper Lee’nin romanını ve gece içilen koyu kahveleri hatırlatan, çok sevdiğim Nina Simone’u ele alalım mesela. Onun o karanlık şarkılarını yazabilmek için en başta kendi içindeki gargoyle’la barıştığını çok iyi biliyorum. Ben de onunla barıştığımdan beri kendimi yerden yere vurmayı bırakmış bulunuyorum. Biliyorum ki ben neysem oyum ve elimden geleni yapıyorum.

Nasıl Bülbülü Öldürmek’i yazmaya çalışmaya devam etmem gerektiğini biliyorsam, gargoyle’umu sahiplenmem gerektiğini de çok iyi biliyorum. Kendi hikayemi, geçmişimi ve geleceğimi, bana ne kadar acı verse de, nihayet sahiplenmem gerektiğini…

Kendini sevmenin ilk adımı kendini olduğu gibi kabul etmektir, öyle değil mi? Deneyimlerine ve o deneyimlerin bir ürünü olan gerçek canavarlara sahip çıkmak? Onu ben yarattım ne de olsa! Eh, bu durumda gargoyle da sevdaya dahil öyleyse… En azından, hayatta ve edebiyatta çok önemsediğim özgürlük duygusuna kavuşabilmem için yapmalıyım bunu. En azından, benim kendim olabilmemin tek yolu bu.

Merak ediyorum, acaba Harper Lee’nin gargoyle’u Bülbülü Öldürmek romanının içinde mi saklı? Bir yanım bunun doğru olduğunu söylüyor bana!

İlginizi çekebilir: Kitapları seven kız: Jean Webster ile umudu kucaklarken

Zeynep Alpaslan: Zeynep Alpaslan 1983’te İstanbul’da doğdu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı ödülünü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Resimleriyle karma sergilere katıldı. Zeynep kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor, boş zamanlarında resim yapıyor ve kendi çizgi romanlarını yazıp çiziyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale