X

Kışlık kıyafetler nasıl saklanmalı?: Etkili ipuçları ve pratik çözümler

Kışlıkları kaldırma mevsimi neredeyse geldi. Kısa bir süre sonra, üşümemek için kat kat giyindiğimiz günler geride kalacak. Bununla birlikte yün hırkalarımız, uzun kabanlarımız gelecek kışa kadar kullanım dışı olacak. Soğuk havalara karşı dayanıklı, sağlam bir kış gardırobuna sahip olmak harika olsa da onları giymediğimizde dolabımızda ciddi yer kaplayabilirler. Bu nedenle bir süreliğine kullanım dışı olan atkılar, eldivenler, kazaklar, paltolar için doğru saklama çözümleri bulmak, faydalı olabilir… Siz de kışlık kıyafetler nasıl saklanmalı, merak ediyorsanız okumaya devam edin.

Kışlık kıyafetler nasıl saklanmalı?

Kışlık kıyafetlerinizi kaldırmadan önce sırasıyla aşağıdaki adımları izleyin.

1. Gardırobunuzu düzenleyin

Yapmanız gereken ilk şey, kış gardırobunuzu düzenlemek. Bunun önce öncelikle artık giymediğiniz kış stillerini bir kenara bırakın ve kendinizi fazlalıkları depolama zahmetinden kurtarın. Giymediğiniz giysileri unutmak üzere bir kenara atmayın, onları satmayı veya bağışlamayı deneyin. Belirli öğeler için bir gelecek görüyorsanız, eski kazakları veya tişörtleri sürdürülebilir bir şekilde onararak, yeniden işleyerek hayata kazandırın.

2. Yıkayın ve temizleyin

Kışlıkları kaldırmadan önceki ikinci adım, gelecek sezon için saklamayı planladığınız kışlık gardırop ürünlerini yıkamak ve temizlemek. Bu, eşyalarınızı saklarken aralarına güvelerin veya diğer zararlıların sızmasını önler. Giysilerinizi kokusuz bir deterjanla yıkamaya öncelik verin. Bu sayede haşereler eşyalarınıza çekilmeyecek, ayrıca en sevdiğiniz ceketinizin bir sonraki sefer giyilmeye hazır olacağını bileceksiniz. Eğer hassas giysileri saklıyorsanız, etiketlerde yer alan yıkama talimatlarına uymalısınız. Kışlık ayakkabılar ve botları, sterilize edilmiş bir bezle iyice silmeyi unutmayın.

3. Organizasyonel araçlar edinin

Daha sonra, depolayacağınız eşyaları organize etmek üzere çeşitli araçlara yatırım yapın. Edineceğiniz araçlara bakmadan önce, kullanılmayan kışlık eşyalarınızı nerede saklayacağınıza karar vermek isteyebilirsiniz. Kışlıklarınızı ister yatağınızın altında, ister tavan arasında ister ardiyede saklayın; size yardımcı olabilecek pek çok araç var. Bu noktada farklı koşullara sahip giysilerin farklı saklama çözümleri gerektireceğini unutmayın. Aşınma, yırtılma ve takılmaları önlemek için daha hassas parçaları kağıtlara sarabilirsiniz. Elinizde bulunan daha dayanıklı parçaları güzelce katlamanız veya bir giysi çantasında saklamanız yeterli olacaktır.

En iyi kıyafet saklama yöntemleri hangileri?

Kışlık kıyafetler nasıl saklanmalı, açıklamaya devam ediyoruz. Özellikle, kışlık montlar nasıl saklanır, çok fazla yer kapladıkları için merak ediyor olabilirsiniz. Aşağıda, kışlıklarınızı güvenli bir şekilde saklamak için ihtiyacınız olabilecek kıyafet saklama yöntemlerini bulacaksınız.

1. Giysi çantaları

Giysi çantaları, montlar ve kabanlar gibi hacimli kışlık kıyafetleri saklamak için bolca alana sahip olmanızı sağlar. Bu tür çantaların bazılarının iç kısmında, daha fazla dayanıklılık depolama sağlamak amacıyla ekstra raflar bile vardır.

2. Kutular

Şeffaf, hava koşullarına dayanıklı sızdırmaz plastik kutular, üzerlerine etiket yapıştırmak ve içinde ne olduğunu görmek için harikadır. Bu sayede aylar sonra bile, kutularda hangi kıyafetlerinizi sakladığınızı biliyor olursunuz.

3. Vakumlu poşetler

Söz konusu büyük ve hacimli giysiler olduğunda, vakum poşetler gerçekten kurtarıcı olabilir. Bu tür poşetler, hava koşullarına dayanıklılık konusunda da çok iyidir, depolamayı kolay ve endişesiz hale getirir. Kışlıklarınızı depoladığınız vakum poşetleri, yatağınızın altında veya ardiyenizde saklayabilir, eşyalarınızın dış etkenlerden korunduğundan emin olabilirsiniz.

4. Yatak altı kutuları

Yüksekliği az ve yatak altlarına girmeye müsait olan eşya kutuları sayesinde, kaldırdığınız kıyafetler artık gözden ırak olmayacak. Bu sayede serin günlerde aralarından bir parça çekmeniz gerektiğinde ona kolayca erişebileceksiniz. Bu çözüm ayrıca sezon dışında alanınızı düzenli tutmanızı sağlar.

5. Elbise askıları

Eğer kışlıklarınızı depolamak için daha sağlam askılar edinirseniz, ardiyedeki ağır paltolarınızı güvenli bir şekilde saklayabilirsiniz.

6. Güve kovucu tabletler

Kışlıklarınızı sakladığınız alanlara yerleştireceğiniz güve kovucu tabletleri, değerli eşyalarınızı korumak için kullanabilirsiniz.

7. Ayakkabı şekillendiriciler

Kışlık çizme ve botlarınızı saklarken, ezilmemeleri için içlerine şekillendiriciler yerleştirin. Bu iş için eski buruşuk gazeteler veya kağıt havlu ruloları bile işinizi görebilir.

8. Elbise askılıkları

Eğer kışlıklarınızı kaldırmak için belirli bir alanınız yoksa, eşek askılık olarak da adlandırılan ekstra askılıklar size alan sağlayabilir.

Kışlık kıyafetleri saklamanın püf noktaları

Kışlık kıyafetler nasıl saklanmalı, artık biliyorsunuz. Yukarıdaki, kıyafet saklama poşeti gibi farklı kıyafet saklama yöntemleri ile siz de kışlık kıyafetlerinizi etkili ve güvenli bir şekilde kaldırabilirsiniz. Son olarak bu konuda bilmeniz gereken bazı püf noktalarını paylaşalım:

  • Katlama konusunda ustalaşın: Giysilerinizi daha iyi korumak için onları buruşturmayın veya dağınık bir şekilde kaldırmayın. Sonuçta onları yeniden giyeceksiniz.
  • Yaratıcı olun: Kışlıkları kaldırırken kaynak ve alan konusunda yetersiz kalırsanız, eşyalarınızı saklamak için boş valizleri veya elinizin altındaki diğer kutuları kullanın.
  • Neyi, nereye sakladığınızı bilin: Daha büyük paltolar, kayak malzemeleri ve yer kaplayan parçalar, en iyi şekilde vakumlu giysi poşetlerindeki askılarda saklanır. Bu sayede, neyi nereye sakladığınızı kolayca görebilirsiniz.
  • Paltoların şeklini korumak için sağlam askılara asın: Kışlık montlar nasıl saklanır? Eğer bir dolapta yeriniz varsa paltolarınızı asın. Yer kısıtlamanız varsa, onları giysi poşetlerine koyarak tozdan koruyun.
  • Kazakları asmayın: Bunu yapmak, kumaşların esnemesine ve şeklini kaybetmesine neden olur.
  • Kıyafetleri kötü koşullarda saklamaktan kaçının: Örneğin çok soğuk bir garaj, rutubetli bir bodrum veya açık bir balkon gibi alanların değişen sıcaklıkları ve nem seviyeleri vardır. Kumaşların ısı ve nemden zarar görmesini önlemek için giysileri, serin ve kuru bir yerde saklanmalıdır.
  • Kışlık aksesuarlarınızı bir arada saklayın: Kışlık şapkaları, eldivenleri, şalları bir saklama kutusuna veya bir sepete koyabilirsiniz. Eğer şifonyerinizde yer varsa onları bir çekmecede de saklayabilirsiniz.
  • Giysilerinizi taze kokulu tutun: Giysileriniz ne kadar temiz olursa olsun, tekrar çıkardığınızda havasız ihtimali var. Bu kokuyu önlemenin en iyi yollarından biri, giysi çantasına veya saklama kabına birkaç kurutma kağıdı koymaktır. Ayrıca hoş kokulu bir kese veya kurutulmuş lavanta da ekleyebilirsiniz.

Kaynaklar: brit.co, insider, hayden-hill

İlginizi çekebilir: Giysilerinizin ömrünü uzatmak için dikkat etmeniz gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale