X

Kişisel gelişimine yatırım yapmak isteyen herkesin dinlemesi gereken TED konuşmaları

Kişisel gelişim, sonsuz bir yolculuk… Yaşamımız boyunca birçoğumuz kendimizi geliştirebilecek yeni araçlar bulmaya, farklı uzmanlık alanları edinmeye, profesyonel yaşamlarımızdan romantik ilişkilerimize daha iyi sonuçlar elde etmek için çabalamaya devam ediyoruz. Haliyle, bu konuda bize yol gösterecek, ilham verecek kaynaklar arıyoruz. Birbirinden başarılı insanların uzmanlık alanlarından kendi deneyimlerine kadar çok geniş alanlarda etkileyici paylaşımlar yaptığı TED konuşmaları da çoğu zaman bu arayışımıza cevap veriyor. Biz de bu yazımızda birbirinden başarılı TED konuşmalarından kişisel gelişim konusunda en yatırımlık paylaşımlar olabileceğini düşündüğümüz konuşmaları sizler için bir araya getirdik. İşte kişisel gelişimine yatırım yapmak isteyen herkesin dinlemesi gereken TED konuşmaları:

Erteleme alışkanlığını yenmek

Hepimiz günlük yaşantımızda birçok işle uğraşıyoruz; sorumluluklarımızı yerine getirmeye iş-okul-ev dengesini kurmaya, özel hayatımıza ve kendimize zaman ayırmaya çalışıyoruz. Bitirilmesi gereken ödevler, yetişmesi gereken projeler, planlanması gereken toplantılar, hazırlanması gereken sunumlar ve çok daha fazlası hayatımızın ayrılmaz bir parçası olsa da zaman zaman belki de çoğu zaman içimizdeki ‘boşver, sonra yaparsın’ diyen sesin cazibesine kapılabiliyoruz. Bu nedenle erteleme alışkanlığı olarak Türkçe’ye çevrilen ‘procrastination’ ister istemez hayatımızın tam ortasında belirebiliyor. Wait But Why isimli blogun yazarı Tim Urban, ‘Inside The mind of a master procrastinator’ (usta bir erteleyicinin zihninde) isimli TED konuşmasında erteleme alışkanlığı bambaşka bir açıdan ele alıyor ve bu konuda neler yapabileceğimize dikkat çekiyor.

İlginizi çekebilir: Modern zamanların kabusu: Erteleme alışkanlığı

Bedenini sevmek

Birçoğumuz hayatımızın bir döneminde ‘daha iyi’ olduğunu düşündüğümüz bir bedene sahip olmayı istiyoruz. Daha zayıf bacaklar, daha ince bel, daha parlak saçlar, pürüzsüz bir cilt ve çok daha fazlasına erişmenin bizi çok mutlu edeceğine kendimizi inandırabiliyoruz. Peki, gerçekten öyle mi, dış görünüş her şey mi? Ünlü model Cameron Russel, ‘Looks aren’t everything. Believe me, I’m a model(Görünüş her şey değildir. İnanın, ben bir modelim) isimli TED konuşmasında yalnızca genetik bir piyangoya sahip olduğu için model olduğunu ama bu durumun onun kim olduğunu tanımlamadığını; çoğu zaman kendi gibi hissetmediğini, sürekli nasıl göründüğünü düşündüğü için özgüveninin sarsıldığını ve modellerin dünyasında nasıl bir yanılsama olduğunu ele alıyor.

İlginizi çekebilir: Bedenini sevmek ve olduğu gibi kabul etmek isteyenler için ipuçları

Başarılı iletişim kurmak

Diyaloglar, şüphesiz ki günlük hayatlarımızın ayrılmaz bir parçası. İş arkadaşlarımızla, partnerimizle, ailemizle, çocuklarımızla, dostlarımızla, komşularımızla sık sık iletişim halinde oluyoruz; bir şeyler hakkında konuşuyoruz, tartışıyoruz, bilgi paylaşımı yapıyoruz, sorunlarımızı çözmeye çalışıyoruz. Peki, başarılı olabiliyor muyuz, gerçek anlamda etkili bir iletişim kurabiliyor muyuz? Çoğunlukla, hayır. Çünkü, modern çağın getirdiklerinden kendimizi sıyıramıyoruz. Biriyle konuşurken aynı anda başka işleri halletmeye, telefonumuzdaki bildirimleri kontrol etmeye, hafta sonu ne yapsak diye düşünmeye devam ediyoruz… Başarılı radyo sunucusu Celeste Headlee, ‘10 ways to have a better conversation’ (Daha iyi bir sohbet için 10 yol) isimli TED konuşmasında 21. yüzyılda neredeyse imkansız hale gelen kavga etmeden, saldırmadan, kırmadan konuşmanın; kısacası iletişim becerilerini geliştirmenin 10 etkili yolunu anlatıyor.

İlginizi çekebilir: Şiddetsiz İletişim Modeli ve iletişim becerilerini geliştirmeye yardımcı aktiviteler

Zamansızlıkla baş etmek

Çağımızın en büyük sorunlarından biri şüphesiz ki her yaştan insan için ‘zamansızlık’; ne yaparsak yapalım bir türlü yettiremediğimiz ‘zaman’la nasıl başa çıkabiliriz? Zaman yönetimi uzmanı Laura Vanderkam, ‘How to gain control of your free time’ (Boş zamanınızın kontrolünü nasıl ele alırsınız?) isimli ilham verici TED konuşmasında, zamansızlıktan şikayet etmemizin asıl sorumlusunun aslında kendimiz olduğunu, çoğumuzun yapılacaklar listelerimizdeki sorumlulukları nasıl abarttığımızı ve kendimize ayırdığımız zamanı nasıl azımsadığımızı rakamlarla ve şaşırtıcı araştırma sonuçlarıyla paylaşıyor. Kendimiz için önemli olan şeylere daha fazla zaman bulmak için yardımcı olabilecek birkaç pratik strateji de sunan Vanderkam böylece sahip olduğumuz zamanla istediğimiz yaşamı kolaylıkla inşa edebileceğimizi söylüyor.

İlginizi çekebilir: Zamanınızı boş yere harcadığınızın 10 göstergesi

Yalanı tespit etmek

Karşınızdaki kişinin yalan söylediğini fark etmekte ne kadar başarılısınız? Liespotting’in yazarı Pamela Meyer, yalanı tespit etmenin bilimsel olarak kanıtlanmış yönlerini paylaştığı ‘How to spot a liar’ (Bir yalancı nasıl anlaşılır?) isimli TED konuşmasında karşımızdaki kişinin tavırlarından, davranışlarından, sözlerinden yalan söylediğine dair nasıl çıkarımlar yapabileceğimizi anlatıyor. Ünlü konuşmacı aynı zamanda, dürüstlüğün korunmaya değer bir olgu olduğuna da vurgu yaparak günümüz ilişkilerinin kanayan yarasına parmak basıyor.

İlginizi çekebilir: İnsanlar neden yalan söyler: Yalan türleri ve yalan söylemenin nedenleri

Farkındalıkla yavaşlamak

En son ne zaman 10 dakika boyunca hiçbir şey yapmadan durduğunuzu hatırlıyor musunuz? Mesajlaşmadan, konuşmadan, hatta hiçbir şey düşünmeden geçen herhangi bir anınızı anımsayabildiniz mi? Mindfulness uzmanı Andy Puddicombe, ‘All it takes 10 mindful minutes’ (Yalnızca 10 farkında dakikanızı alır) isimli TED konuşmasında yavaşlamanın dönüştürücü gücünü şöyle anlatıyor: ‘Günde 10 dakika, sadece dikkatinizi bilinçli olarak odaklayarak ve şimdiki anı deneyimleyerek zihninizi tazeleyebilirsiniz. Sakinleşmek, yavaşlamak ve rahatlamak için tütsülere, rahatsız pozisyonlarda oturmanıza ya da huzuru Tibet’te aramanıza gerek yok. Yavaşlamak için ihtiyacınız olan tek şey, hayata 10 dakikalık bir farkındalık molası vermek.’

İlginizi çekebilir: Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir?

Değişmeyi istemek

Birçoğumuz, belki de yaşamımız boyunca bir şeyleri değiştirmeyi istiyoruz; görünüşümüzü, tepkilerimizi, hayat tarzımızı, alışkanlıklarımızı, hep daha iyi olacağını düşündüğümüz yönde evriltmeye çalışıyoruz. Peki bu süreçte neler yapıyoruz? Neden bazı insanlar istedikleri değişimleri kolayca hayata geçirebilirken bazıları için süreç o kadar kolay işlemiyor? Uzman klinik psikolog, yazar ve ünlü konuşmacı Beyhan Budak ‘İnsan nasıl değişir?’ isimli TED konuşmasında, insanın değişim yolculuğunu bambaşka bir açısıyla ve her yönüyle ele alıyor. Kendi deneyimlerinden ve bilgi birikiminden yola çıkarak değişimi nasıl gerçekleştirebileceğimize ışık tutuyor.

İlginizi çekebilir: Değişmek ve gelişmek mi, kabullenmek ve beklemek mi: Kişisel gelişimin artıları ve eksileri

Kader motifini tanımak

Çocukluğunuzda, hatta bebeklik döneminizde yaşadığınız olayların, hissettiğiniz duyguların, acıların, travmaların, evinizde geçen olayların, ebeveynlerinizin tutumlarının bugününüzü şekillendirdiğine inanıyor musunuz? Ünlü doktor, yazar ve konuşmacı Gülseren Budayıcıoğlu doğduğumuz evin içinden başlayarak yavaş yavaş şekillenmeye başlayan ‘kader motifi’ni hayattan örneklerle ve kendi yaşamından anekdotlarla derinlemesine ele alıyor. ‘Geçmişimizin kaderimize etkisi’ isimli TED konuşmasında, çocukken aldığımız yaralar bizi nereye götürürse oraya gideriz diyor ve kader motifini tanıyarak kaderin değiştirebileceğine dikkat çekiyor.

İlginizi çekebilir: Kaderini değiştirmek için kendini değiştirmeye hazır mısın?

Başarıya doğru yoldan ulaşmak

Singapur’un en yoksul ülkeler listesinden en zengin ülkeler arasına nasıl girdiğini biliyor musunuz? Sırrı insan kaynaklarına yaptığı yatırım; yani nitelikli, yetenekli, becerikli, başarılı iş insanlarını bir araya getirerek… Başarılı insanın başarılı ülke demek olduğunun güzel bir göstergesi. Peki, başarılı insan nasıl olunur? Başarıya ulaşmak için ne yapmak, nasıl davranmak, hangi yollardan gitmek gerekir? Başarılı iş insanı ve beyin avcısı Şerif Kaynar, iş dünyasındaki başarılı liderlerin ortak özelliklerini gerçek hayattan örneklemelerle anlatıyor ve uzlaşma kültüründen şansı yakalamaya, sıfırdan başlamaktan gülümsemenin önemine başarılı olmanın sırlarını ‘Başarının 12 sihirli anahtarı’ isimli TED konuşmasında paylaşarak ilham veriyor.

İlginizi çekebilir: Kariyer basamaklarını hızla tırmanmak için, her aşamada hangi becerilerimizi geliştirmemiz gerektiğini nasıl bilebiliriz?

İlham verici daha fazla konuşma keşfetmek ve kendinize farklı alanlarda da yatırım yapmak istiyorsanız konularına göre ele aldığımız TED konuşmalarına dair diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Mutluluk ve mutlu olmak üzerine 10 etkili TED konuşması
Zaman yönetimi konusunda ilham verici TED konuşmaları
Çocuklardan çocuklara mesaj var: Çocuklar için ilham verici TED konuşmaları
Zor bir dönem geçirdiğini düşünenler için ilham verici TED konuşmaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale