Hayat, doğumumuzla başlıyor sanıyoruz. Ancak; öyle değil. Daha doğmadan anne karnında geçirdiğimiz süreç ve bu süreçte hissettiklerimiz, özellikle annemizin duyguları, korkuları daha anne karnındayken bizimle… Çocukluk dönemimiz ise parmak izimiz gibi eşsiz ve biricik. Çocuklukta yaşadıklarımız; kararlarımızı, seçimlerimizi, davranışlarımızı belirliyor. Karakterimizi, mizacımızı oluşturuyor.
Daha da geride aile büyüklerimizin, atalarımızın yaşadıkları nesilden nesle aktarılıyor. Bugün bilim buna epigenetik diyor. Yani geçmişte yaşananlar hayatımızın tamamını, buna bağlı olarak yaşam sevincimizi, motivasyonumuzu etkiliyor.
İyi haber…
Bu etkileri fark etmek ve dönüştürmek, kendi gerçeğimizi, potansiyelimizi yaşamak mümkün. Peki, bu nasıl olacak? İnsanın kendi özüne doğru bir yolculuğa çıkmasıyla başlayacak. Bu yolculuk boyunca kişi kendine cesur ve güçlü sorular soracak. En önemli soru “Ben kimim?” Bu sürecin en önemli unsuru ise farkındalık. Sorular ancak farkındalıkla yanıt bulur.
İşte bugünlerde modern toplumlarda insanın anlam arayışı, yaşama sevincini hissetmesi; farkındalığını artırmasından, “kişisel gelişim” dediğimiz kavramdan geçiyor.
Son yıllarda kişisel gelişim temalı kitapların hızla artması, medyada kişisel gelişim uzmanlarının yer alması, kişisel gelişime dair pek çok eğitime bireylerin ve kurumların yatırım yapması bu arayışın sonuçları…
İnsan yaşamında evrelerden geçerken değişip dönüşüyor, bu esnada bilinçli olmak, “Bunlar benim başıma neden geldi?’” diye sorumluluk almadan isyan eden hep başkalarını suçlayan yaklaşım değişiyor. Yerini sorumluluk alan, Yaşadıklarımdan ne öğreniyorum? diye bakabilen en önemlisi duygularıyla temas eden, travmalarının üzerini kapamak yerine onları iyileştirmek ve dönüştürmek üzere kendi kişisel gelişimine yatırım yapan, psikolojisini anlamaya gayret eden insan hayatını, ilişkilerini daha bilinçli farkındalıkla yaşıyor.
Bu sebeple; aynı kısır döngüleri yaşamaktan çıkmak, yaşananların ardındaki asıl dinamikleri görmek için insan arayışını kendi kişisel gelişimine yöneltiyor. Böylece; azalan hatta zaman zaman kayıp olan yaşam sevincini kendi içinde büyütme güçlendirme imkanı bulunuyor. Çünkü her insanın içinde nesillerden aktarılan ve kendi yaşam olaylarından etkilenen travmatize parçalar var. Bununla birlikte sağlıklı parçamız da mevcut. Kişisel gelişim, kendi hakikatimize uyanmak; sağlıklı parçamızı güçlendiren, yaşam olaylarıyla baş etme kapasitemizi artıran çağımızın olmazsa olmazı artık… Kişisel gelişim aynı zamanda büyümek, olgunlaşmak, sorumluluk almak demek.
Bir online platform; kişisel gelişime dair içerikler üretiyorsa bireyin ve toplumun ihtiyacını öngörmüş ve bu ihtiyacın karşılanması için destek oluyor demektir. Bu duyarlı yaklaşım ve vizyondan dolayı Uplifers ekibine çok teşekkür ediyorum. Okurların farkındalığını artırmaya kişisel gelişimlerine katkı sağlamaya niyet ediyorum. Dilerim okuduklarınız yaşam sevincinize hizmet eder. Yaşam farkındalıkla güzel.
Önemli not: Uplifers okucularına özel 🙂 15 Nisan’da Aile Konstelasyonu Grup Çalışması’na Aşk Ol kitabım hediyeli! Detaylar için: https://www.handeakin.com/urun/aile-konstelasyonu-grup-calismasi/
İlginizi çekebilir: Yeni bir yılın heyecanı içerisinde umutlar, hayaller ve gerçekleşenler