X

Kendini tanı: Kişilik nedir? Kişilik testleri ve kişilik modelleri ne işe yarar?

‘Sen kimsin?’
Sadece iki kelimeden oluşan, oldukça basit gibi görünen, ancak cevaplaması da bir o kadar zor bir soru… Bu sorunun cevabı kimimiz için sadece adımız, kimimiz için mesleğimiz, kimimiz için ailedeki rolümüz, kimimiz için hobilerimiz ve tutkularımız, kimimiz içinse doğum yerimizi içeriyor. Daha kapsamlı bir cevapsa, inançlarımızı ve değerlerimizi yansıtıyor. kişilik nedir

Kişilik, karakter ya da şahsiyet olarak adlandırılan, dünya üzerindeki milyarlarca insanı birbirinden farklı kılan özellikler hepimiz için değişse de, zaman zaman davranışlarımızın ortak olduğu ya da farklılaştığı durumlar olabiliyor. Karakter özelliklerine dair detayları öğrenmek, hangi kişiliğe sahip insanların nelere yatkın olduğunu bilmek, kendi kişiliğimizi tanımak ve sahip olduğumuz özellikleri tanımlayabilmek olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin ve bakış açımızın farkında olarak hareket etmemize aracı oluyor. Karakter özelliklerini ve kişilik modellerini bilmek kim olduğumuzu tanımlamaktan çok; kendimizi ve çevremizdeki diğer insanları daha iyi anlamamızı, olaylar karşısında verdiğimiz tepkileri daha iyi anlamlandırmamızı ve bakış açımızı geliştirmemizi sağlıyor.

Kişilik nedir?

Türk Dil Kurumu (TDK) kişiliği ‘Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet; insanlara yakışacak durum ve davranış.’ olarak tanımlıyor. Ancak kişilik ya da karakter özellikleri denildiğinde hepimiz kendimizle ilgili farklı hikayeler anlatıyor, farklı özelliklerimizden bahsediyor, farklı yanıtlar veriyoruz. Diğer insanlarla ırk, din, cinsel yönelim, beceriler, göz rengi gibi pek çok konuda ortak özellikler taşıyor olsak da, bizi diğerlerinden ayıran, biricik ve özgün kılan şey aslında kişiliğimiz.

Yaşamınız boyunca yüzlerce, binlerce, hatta yüz binlerce insanla tanışabilirsiniz; ancak hiçbirinin tam olarak aynı olmayacağı konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyoruz. Peki, kişilik kadar eşsiz ve benzersiz bir kavramı sınıflandırabilmek mümkün mü? Karakter tiplere, türlere, sınıflara ayrılabilecek benzerlikler taşıyorsa neden her birimiz eşsiz karakterlere sahibiz? Kim, neden kişiliği sınıflandırmak ve kişilik modelleri yaratarak karakter özelliklerimizi kalıplara sokma ihtiyacı hissetti? Kişilikle ilgili modeller nasıl ve neden ortaya çıktı?

Bu haftanın temasında psikoloji alanının en merak edilen, üstüne en çok çalışma yapılan ve hala cevabı bulunamamış soruları olan konusu olan kişilik tipleri kavramını tüm yönleriyle tartışacak; kişiliği farklı pencerelerden inceleyen, dünyanın en geçerli ve güvenilir kişilik modelleri olan 5 Faktör Kişilik Kuramı, Myer Briggs 16 Kişilik Tipi Modeli ve Enneagram Kişilik Tipleri modellerini detaylı olarak masaya yatıracağız.

İlginizi çekebilir: Kişilik tipleri ve özellikleri: Hangi kişilik tipine sahipsiniz ve bu ne anlama geliyor?

Kişilik testleri ve kişilik tipi sınıflandırmaları nasıl ortaya çıktı?

Kişiliğimize dair sorularla karşılaştığımızda aslında hepimizin az ya da çok verecek bir cevabı var. Bizi biz yapan tüm davranışlarımız, duygusal tepkilerimiz, inançlarımız, ilgi duyduğumuz şeyler, bizi diğer insanlardan farklı kılan her şey kim olduğumuz sorusuna cevap olarak verilebilecek özelliklerimiz. Ancak psikoloji araştırmalarında karakter kavramına dair tüm sorular, bizim kendi kişiliğimize dair verdiğimiz cevaplardan çok daha karmaşık süreçleri içeriyor. Kişiliğin ne olduğunu tanımlayabilmek başlı başına kompleks ve karmaşık bir işken, bu tanım kişilik denildiğinde akla gelen şeyleri ve bu kişiliğin nasıl ölçülmesi gerektiğini de belirleyeceği için işler çok daha karmaşık hale geliyor.

Dünyada kişilik alanında yapılan tüm araştırmaların altında toplandığı çatı olan Personality Project kişiliği ‘Davranışları belirleyen, birbiriyle tutarlı tutumların, bilişlerin ve isteklerin (hedeflerin) örüntüsü’ olarak tanımlarken; Amerikan Psikologlar Derneği (APA) kişiliği ‘Düşünce, duygu ve davranışı kapsayan, bireysel farklılıkları oluşturan karakteristik örüntüler’ olarak tanımlıyor. Karakter özelliklerimiz ‘kim olduğumuz’, ‘yaşam yolculuğunda nereye gittiğimiz’ ve ‘hayattan ne beklediğimiz’ ile ilgili olduğu için yaşam tatminimizi doğrudan etkileyen bir olgu. Yaşamımıza bu kadar önemli etkisi olan bir şeyin kavramsallaştırılması ve kişilik konusunda geçerli ve güvenilir bir ölçme yöntemi arayışı psikoloji dünyasında kişilik testlerinin ve kişilik modellerinin oluşturulması ihtiyacını doğurdu.

Aslında kişiliğin tanımlanması ve sınıflandırılması psikolojinin bilim olarak kabul edilmesinden çok öncesine, antik dönemlere kadar uzanıyor. Kişilikle ilgili sınıflandırmaların bilinen ilk örneği antik Yunan filozoflarından Hipokrat’ın mizacı tanımlamak için sıcak/soğuk ve nemli/kuru sıfatlarını kullanmasıyla başladı. Hipokrat’ın bu teorisine göre toplamda 4 farklı kişilik özelliği (sıcak/nemli, sıcak/kuru, soğuk/nemli, soğuk/kuru) bulunuyor. Hipokrat’ın bu sınıflandırmasından sonra Platon, kişiliği sanatçı (ikonik), duyarlı (pistik), sezgisel (noetik) ve akıl yürüten (dianoetik) olarak 4 kategoride inceledi.

18.yüzyılda; beynin şeklinin, büyüklüğünün ve fiziksel özelliklerinin davranışlarımızla, düşüncelerimizle ve tutumlarımızla bağlantılı olduğunun ilk kez keşfedilmesinden sonra, kişilikle ilgili çalışmalar hız kazandı. 1848 yılında Phineas Gage adlı bir demiryolu işçisinin beynine saplatan 1 metre uzunluğundaki demir bir çubuk nedeniyle beyninin hasar görmesi ve bu hasarın tüm karakterini değiştirmesi sonucundaysa kişilik konusu çok daha merak edilen bir konu haline geldi.

1940’lı yıllarda psikoloji biliminin temellerini atan Sigmund Freud’un psikanaliz çalışmaları; id, ego ve süperego kavramlarıyla düşünceler ve davranışlar arasındaki ilişkiyi inceleyerek bireylerin özgün kişilik özelliklerini kavramsallaştırmak konusunda önemli adımlar atılmasına aracı oldu. Freud’un çalışmalarından etkilenen Carl Jung ise kişilik konusunda farklı bir kavramsallaştırmaya giderek içe dönük ve dışa dönük kişilik özellikleri olarak ikili bir kişilik sınıflandırması yaptı.

Freud’un çalışmalarından etkilenen bir başka önemli isim olan Abraham Maslow, kişilik özelliklerinin insanın temel ihtiyaçlarına göre belirlendiğini öne sürerek ihtiyaçlar hiyerarşisi modelini ortaya çıkardı ve her bir ihtiyacı karşılamaya yönelik motivasyonumuzun kişilik özelliklerimizin belirlenmesinde etkili olduğu fikrini ilk kez öne sürdü. Maslow’un çalışmalarından etkilenen Carl Rogers ise hepimizin temelde aynı ihtiyaçlara sahip olduğu ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda kişiliğimizin şekillendiği fikrine katılsa da; kişilik ve ihtiyaçlar konusunda tek yönlü bir etkileşim olmadığını, her birimizin ihtiyaçlarımızı karşılamak konusunda farklı davranışlar ve tutumlar sergilediğini, dolayısıyla ihtiyaçlarla şekillenen kişilik özelliklerinin her birimiz için oldukça farklı olduğunu öne sürdü. 

Kişilik kuramlarının günümüzde evrildiği noktaysa kişiliğe dair farklı özelliklerin kombinasyonundan oluşan çoklu kişilik kuramları. Tüm hafta boyunca ‘Haftanın Teması’ kategorisi altında detaylı olarak inceleyeceğimiz, dünyanın en geçerli ve güvenilir kişilik modelleri olarak bilinen 5 Faktör Kişilik Kuramı, Myer Briggs’in Tip Göstergesi ve Enneagram Kişilik Modeli’ne dair kısa bilgilerse şöyle:

İlginizi çekebilir: Dünyanın en nadir kişilik tipine sahip olup olmadığınızı anlamanın 10 yolu

5 Faktör Kişilik Kuramı: Çoklu kişilik modellerinin ortaya çıkışı

Çoklu kişilik modellerinin ortaya çıkması, hormonal aktivite, beynin yapısındaki farklılıklar gibi fiziksel özelliklerin kişilik özelliklerini etkilediğinin keşfedilmesiyle ortaya çıkmaya başladı. Teorik önermelerin yerini kanıta dayalı, bilimsel bulguların almaya başladığı 1960’lı yıllarda ilk kez Lewis Goldberg, kişilik araştırmalarını çok farklı bir boyuta taşıyarak kişilik özelliklerinin 5 ana kategoride sınıflandırıldığını ve kişiliğin her bir bireyin karakterinin bu 5 özelliğe ne kadar sahip olduğuyla şekillendiğini söyledi. OCEAN olarak da adlandırılan bu modeldeki beş özellik,

  • Açıklık (Openness)
  • Sorumluluk (Conscientiousness)
  • Dışadönüklük (Extraversion)
  • Uyumluluk (Agreeableness)
  • Duygusal denge (Neuroticism) olarak biliniyor.

5 Faktör Kişilik Kuramı’nda yer alan ve kişiliğin temelinin oluşturan her bir özelliği, 5 Faktör Kişilik Kuramı’nın kişiliği ve insan doğasını nasıl tanımladığını, karakter özelliklerinin neye göre sınıflandırıldığını önümüzdeki günlerde sizlerle detaylı olarak paylaşacağız.

Myer Briggs’in Tip Göstergesi (MBTI) – 16 Faktörlü Kişilik Modeli

Carl Jung’un çalışmaları üzerinden şekillenen bir başka kişilik modeli olan Myer Briggs’in Tip Göstergesi Modeli, insanların dünyayı nasıl algıladıkları ve verdikleri kararlar konusundaki farklı psikolojik tercihlerini belirten introspektif (içe bakışı odağına alan) bir öz değerlendirme envanteri. Carl Jung insanların dünyayı sansasyon, sezgi, duygu ve düşünme olmak üzere dört farklı temel psikolojik işlevi kullanarak deneyimlediklerini ve bu dört işlevden herhangi birinin çoğu zaman baskın olduğunu düşünüyordu. Kişiliği;

  • E: Dışadönüklük (Extravertion) / I: İçedönüklük (Introvertion)
  • S: Duyusal (Sensing) / N: Sezgisel (Intuition),
  • T: Düşünsel (Thinking) / F: Duygusal (Feeling)
  • J: Yargısal (Judgement) / P: Algısal (Perception) olmak üzere ikili kutuplara işaret eden, toplam 4 kategoride inceleyen Myer Briggs’in kişilik modeli ise her bireyin, bu dört farklı kategorideki bir özelliği tercih ederek, bu 4 özelliğin kombinasyonlarından oluşan 16 farklı kişilik tipinden birinde yer aldığını öne sürüyor.

Myer Briggs’in sınıflandırmasını, 16 farklı kişilik tipinin her birine ait detaylı bilgileri ve Myer Briggs Kişilik Tipi Testini önümüzdeki günlerde ‘Haftanın Teması’ kategorimizde bulabilirsiniz. 

Enneagram Kişilik Modeli

Kişilik tiplerini inceleyen bir başka metodoloji olan Enneagram Kişilik Modeli ise, 5 Faktör Kişilik Modeli ve Briggs’in 16 Faktörlü Kişilik Sınıflandırması’ndan farklı olarak davranışlarımıza değil, Abraham Maslow’un kategorilendirmesine benzer şekilde, davranışlarımızın altında yatan motivasyonlara odaklanıyor. Dolayısıyla olaylar karşısında verdiğimiz tepkilere, seçimlerimize ve davranışlarımıza ek olarak hayata bakış açımıza, dünyayı ve diğer insanları nasıl algıladığımıza da odaklanarak insanları 9 farklı kişilik tipi üzerinden incelemeyi amaçlıyor. 

  • Reformist ve mükemmeliyetçi,
  • Yardımsever ve verici,
  • Başarı odaklı,
  • Özgün,
  • Araştırmacı,
  • Sorgulayıcı,
  • Maceracı,
  • Meydan okuyan,
  • Barışçı olmak üzere 9 farklı kişilik özelliğinden bahseden Enneagram Kişilik Modeli’ne dair detayları, her bir kişilik tipinin özelliklerini ve Enneagram Kişilik Tipi testini ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağız.

Kişilik ve kişilik tipi denildiğinde hepimizin aklında kendi kişiliğimizle ya da diğer insanların kişilik özellikleriyle ilgili bazı imgeler beliriyor olsa da, kendi yaptığımız tanımlamalar öznel değerlendirmeler içerdiği için geçerli ve güvenilir yargılar değiller. Kişilik tipleriyle ilgili güvenilir ve geçerli modellerle kendinizi değerlendirmek davranışlarınızı, duygularınızı ve düşüncelerinizi çok daha objektif şekilde değerlendirmenizi, kendinizi dışarıdan bir gözle incelemenizi ve diğer insanlar hakkındaki yargılarınızda çok daha nesnel bir bakış açısı geliştirmenizi sağlayacak. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale