Diğer insanların yanındayken bacaklarınızın, ellerinizin ya da yüz ifadenizin nasıl olduğuna ne kadar dikkat ediyorsunuz? Birçoğumuz için bir taraftan karşımızdakini dinleyip, söyleyeceklerimizi düşünüp, konuşmaya çalışırken, bir taraftan bedenimizi ve hareketlerimizi kontrol edebilmek yoğun bir dikkat, odaklanma ve ileri düzey iletişim becerisi gerektiriyor. Ancak karşımızdaki kişiyle konuşurken ağzımızdan çıkan kelimeler kadar, o kelimeleri nasıl söylediğimiz de kişiliğimiz ve duygularımız hakkında tahmin edemeyeceğimiz kadar çok ipucu barındırabiliyor. Alışkanlık haline gelmiş, kontrolümüz dışında yaptığımız beden hareketlerinin anlamlarını sizler için derledik.
Kambur durmak
Postürünüzün en önemli yansıması kendinize olan güveninizdir. Karşınızdaki kişinin karşısında kambur şekilde eğilerek oturduğunuzda kendinizi güvensiz hissettiğiniz imajı verebilirsiniz. Duruşunuzu fark edip düzeltmediğinizde kambur oturma alışkanlık haline gelir ve sizi fiziksel olarak rahatsız etmeyeceği için sürekli böyle oturmaya devam ederek kendinize saygı duymuyormuşsunuz izlenimi verebilirsiniz.
Bacakları ya da kolları birbirine dolamak
Oturduğumuzda bacak bacak üstüne atmak ya da karşımızdaki kişiyi dinlerken kollarımızı kavuşturmak birçoğumuzun farkında olmadan yaptığı bir beden hareketi. Ancak birinin karşısında bunu yapmak, karşınızdaki kişiye karşı savunma pozisyonunda olduğunuz sinyalini verebilir. Konuşurken kolları ve bacakları kapamak karşınızdaki kişiyle iletişim kurmak istemediğiniz, söylediklerini dinlemediğiniz, ya da o an orada olmaktan rahatsız olduğunuz mesajı taşır. Bunun tam tersine, kollarınızı ve bacaklarınızı rahat bırakarak oturur, ellerinizi görünür bir yerde tutarsanız daha güvenilir bir izlenim yaratabilirsiniz.
Sürekli kıpırdanmak
Bazen fazla enerjik hissettiğinizde ya da stresli olduğunuz durumlarda durmadan bacaklarınızı sallıyor, elinizde kalem çeviriyor, saçlarınızla oynuyor ya da sandalyenizde dönüp duruyor olabilirsiniz. Ancak sürekli hareket etmek karşınızdaki kişiye sıkılmış olduğunuz mesajını verir.
Boynu ovalamak
Boynunuzu ovmak stresinizi azaltmak için yaptığınız bir beden hareketi olabilir. Zaman zaman stres ya da uzun süre aynı pozisyonda bilgisayar karşısında oturmak da boyunda gerilim yaratabilir ve bu gerilimi hafifletmek için boynunuzu ovalamak isteyebilirsiniz. Ancak boyun ovalamak karşınızdaki kişiye gergin ve huzursuz olduğunuz mesajı verir. Bu nedenle amacınız ne olursa olsun, başka insanlarla birlikteyken bu hareketi yapmaktan mümkün olduğunca kaçınmalısınız.
Tırnak yemek
Gergin olduğunuz mesajını veren bir başka davranış ise tırnak yemek. Özellikle stresli olduğunuz zamanlarda tırnak yediğinizde rahatlıyor olabilirsiniz ancak tırnak yeme davranışı karşınızdaki kişi için oldukça dikkat dağıtıcı olmasının yanı sıra fiziksel görünüşünüzü de olumsuz etkileyeceği için kötü bir ilk izlenim bırakmanıza neden olabilir.
Çok fazla ya da çok az göz kontağı kurmak
Göz temasından kaçınmak, kendinize güvenmediğinizi ya da karşınızdaki kişiden hoşlanmadığınızı gösterebilir ve güvensiz bir atmosfer yaratır. Gözleri kaçırmanın aksine karşınızdaki kişiye gözlerinizi dikerek göz kontağını hiç kesmeden bakmak ise agresif görünebilir ve rahatsız hissettirebilir.
İlgisiz görünmek
Karşınızdakinin anlattıklarını dinlememek ve ilgisiz görünmek çoğu zaman kaba bir davranış olarak algılanır. Dikkatinizi veriyor olsanız dahi boşluğa dalıp gitmek, söylenenleri dinlemiyormuşsunuz hissi uyandırabilir. Bu nedenle karşınızdakiyle konuşurken mutlaka yüzüne bakın ve söylediklerini can kulağıyla dinlediğinizi, saygı duyduğunuzu göstermeye çalışın.
Gözleri devirmek
Gözleri devirmek saygı duymamanın açık bir göstergesidir. Görece daha az zararlı bir beden dili hareketi gibi görünüyor olsa da sıkıldığınız ya da karşınızdakinin söylediklerini ciddiye almadığınız mesajı verebilir.
Gülümsememek
İnsanlarla olan iletişimimizde gülümsemek çoğu zaman dikkatimizden kaçan ve genelde atladığımız bir davranış. Özellikle ciddi iş toplantılarında ya da önemli kişilerle konuşurken daha ciddi görünmek adına gülümsemekten kaçınabiliyoruz. Ancak gülümsemek yüksek bir özgüvenin ve içtenliğin en önemli göstergelerinden. Karşınızdakine gülümsemek onun da size gülümsemesini tetikler ve daha sıcak, içten ve samimi bir atmosfer oluşmasına yardımcı olur. Ancak gülümserken mümkün olabildiğince içten olmaya ve zorla gülümsememeye dikkat etmelisiniz. İçten olmayan gülümsemeler güvenilirliğinizi azaltır ve samimiyetsiz görünmenize neden olabilir.
Tepkisizlik
Fazla rahat ve tepkisiz olmak karşınızdakini dinlemediğiniz ya da söyledikleriyle ilgilenmediğiniz mesajı taşır. Konuşurken hiç mimik ve jest kullanmamanız sizi olduğunuzdan daha ciddi ve sert gösterebilir ve diğer insanları huzursuz edebilir. Bu yüzden konuşurken mümkün olabildiğince empati kurarak konuştuğunuz kişinin duygusal tepkilerine eşlik etmeye ve beden hareketlerini ona yansıtmaya çalışın.
İlginizi çekebilir: Beden dilinizi kullanarak hayattaki performansınızı artırmanın 9 yolu