dummy

Kişi değiştikçe kendine dönüşür: Dönüşüm için kendi sorularınızı keşfedin

Sürekli değişebilmeli insan. Özünü bozmadan sürekli yenilenmeli, bazı şeyleri yıkmalı, bazılarını da yapmalı. Aslında sadık kalması gereken özüne de ancak böylece yaklaşabilir zaten. Hayat biraz da o öz dediği şeyi damıtma işi çünkü. Simyacı olmayı öğrenmeli insan. Acısını, çatışmasını, eğrisini, doğrusunu, neşesini, bildiğini, bilmediğini eritebilmeyi öğrenmeli. Ancak bunları yaparsa kendine yaklaşabileceğini fark etmeli.

dummydummy

Sürekli mutluluk vaadinin peşinde koşmak, sadece haz arayıp hazzı da dapdar kalıplarda yaşamak, huzurun kaçmaması için konfor alanına saplanıp kalmak kişiyi tarihsiz ve tarifsiz kılar. Herkesin “biri” olmaya çalıştığı bu düzende kimseden farkı olmayan “herhangi biri” olmaktan da öteye geçemez.

Oysaki kişinin “kendiliği” sahip olduğu en değerli hazinedir. Ve bu “kendilik” hali adeta yaşayan bir organizma gibi sürekli yenilenmeyi gerektirir. Çünkü hiçbir mevsim yerinde saymaz, bazen yapraklarını döker insan, bazen de meyveler verir ve tüm bunlar hem gereklidir hem de hayatın akışına dahildir. Her bir düşen yaprak da, açan çiçek de değiştirir insanı ve eğer bütünlüğün farkına varırsa değişimin de farkına varır. Öze ulaşmak için sadece sevinçler damıtılmamalıdır, kişinin kendine has acıları da işlenmelidir. Bu yüzdendir ki “en kendi” olmaya yaklaşmış kişiler acıdan kaçan değil, onunla ne yapacağı konusunda beceri kazanmış kişilerdir.

Damıtma işinin özü ise sormaktır. Doğru cevaplar var mıdır bilinmez, ancak doğru sorular vardır ve insanın hayatında fark yaratan da onlardır.

İçinde bulunduğumuz çağda belki de daha önce karşılaşmadığımız kadar köklü değişimler deneyimliyoruz. Bugüne kadar sabit kalmaya çalışmış, bırakılması gerekenlere tutunmuş, akıntıya direnmişsek bile, artık bunun bize yetmediğini fark etmeliyiz.

Kendi sorularımızın peşine düşmeliyiz. İlerlemek için bizlere sadece “yapmamız” gerektiği salık verilmiş olabilir. Ancak ilerlemek için “yıkmak” da gerekli olabilir ve bu da sağlıklı bir şeydir aslında. Bir bina eğer zarar gördüyse kolonlara destek eklemek, yaklaşan bir yıkımdan korumayabilir binayı. Ancak binayı yıkıp yepyeni, güvenli ve sağlam bir bina inşa etmek de mümkündür. Maharet, neyi yıkıp neyi yapacağını ve nerede desteğe ihtiyaç duyduğunu iyi seçebilmektir.

Değişim, bazen huzuru kaçırır, rahatını kaçırmayı ve emek harcamayı gerektirir. Ancak herkesin bildiğinden ve gördüğünden fazlasının peşine düşen ve kendi yolunda yürümek isteyen kişi için de tek yol budur. Kişi kendi yolunda yürüdükçe kendine dönüşür.

İlginizi çekebilir: Hayatımızdaki “ben”ler arasında bir yolculuk: En güzeli en gerçek olanı

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp