X

Kışa girmeden arınma zamanı: Sonbaharda bir ağaç gibi ağırlıklarınızdan kurtulun

Peki şimdi neleri geride bırakman, neleri yanına alıp devam etmen lazım?

Kasım, sonbaharın son ayı. Yeni yıl gelmeden, kışa girmeden arınmak, hafiflemek, bırakmak için hala zaman var. Yıllarca okula sonbaharda başlamamızdan mı, yoksa doğa ananın mükemmel döngüsünden midir bilmem, sonbahar yazın ardından bir yılı kapatma, geçirdiğimiz yılın derin muhakemesini yapma, artıları, eksileri dürüstlükle masaya yatırıp, dersler çıkarıp yeni bir yıla hazırlanma mevsimidir bende… Sesim “Havalar da soğudu, yazı da özledik, ne çabuk geçti” derken, içimde kendimle yaptığım uzayan konuşmalar, daha tam oturtamadığım planlar, kabullenemediğim hatalar, nedenini arayıp arayıp bir türlü bulamadığım duygular vardır. “Yazı özledik” bahanedir, kış için henüz hazır değilim, düşünmeye, arınmaya, bırakmaya ihtiyacım var demektir.

İşte olay tam olarak bu noktada başlar. “Bırakmak” ne dolu dolu, nasıl kuvvetli bir kelimedir aslında. İhtiyacın olmayan her şeyi, her duyguyu, her eşyayı geride bırakıp yoluna devam edebilmek…

Bir nevi kışlıkları yerleştirirken yapılan dolap temizliği gibi, “Bunu geçen yıl aldım ama bir kere giydim, bana da çok yakışmadı, içinde ben olamadım. O zaman bu yıl dolabımda istemiyorum” ya da “ bu 10 yıllık, o kadar çok giydim ki artık giymeyeyim” gibi. Artık giymeyeceklerini ayırırsın, koymazsın dolabına, tabii tam bu noktada gözün onlara kayar, hatıralar canlanır ve iç sesin konuşmaya başlar. “O kadar para verdin yazık, yine moda olur, lazım olur giyersin, bu kazağı da ilk iş gününde giymiştin” ve aklın o dolaba koymadıklarında kalır. Geride bırakmak zordur, konfor alanından çıkmak cesaret ister.

Egomuz sürekli, “O kadar emek verdin, boşa mı gidecek? Onsuz ne yaparsın? Bırakmak vazgeçmektir, kaybedersin, başaramazsın” diye söylenip durur… Artık o şeye ihtiyacının olmadığını, senin hayatındaki amacını tamamladığını, yanında taşımana gerek olmadığını anlatman gerekir kendine, cesaretle, açıklıkla, kendini kandırmadan… O şey bazen bir eşya, bazen bir alışkanlık, bazen bir insan, bazen bir duygudur. Üzerine çok emek vermiş ya da daha önce çok işine yaramış olabilir ama bugün artık onu geride bırakmanın zamanı ise hafiflemenin ve yeniye yer açmanın tam vaktidir.

Aynı ağaçların yapraklarını dökmesi gibi. Sahi ya ağaçlar ne güzel bir bırak gitsin öğretmeni…

O ilkbahar boyunca çabalayarak, oksijenini tamamen ona ayırarak yeşillendirdiği yapraklarını, yaz boyunca keyifle, gururla taşıdığı yapraklarını, emek verdiği, alıştığı yapraklarını nasıl bırakıyorlar sonbahar geldiğinde? Dimdik ayakta durarak, kendiliğinden, güvenle… Ve ağaçlar zamanı dolmuş yapraklarını döktükleri için daha eksik, daha güçsüz ya da daha az ihtişamlı değiller.

Hayat bir döngüdür, aynı mevsimler gibi.

Sonbahar gereksiz yüklerden, ağırlıklardan, deneyip olmadığını gördüğün, peşinden sürüklediğin, seni yavaşlatan, sen olmanı engelleyen her şeyi fark etme ve onları geride bırakıp yeniye yer açma mevsimidir.

Kışın, yeni bir yılın gelişiyle, yanına aldığın, seni güçlendiren şeylerle planların için, hayallerin için hazırlıklarını yaparsın, sağlamlaştırırsın, netleştirirsin, beklersin.

İlkbahar geldiğinde çiçek açarsın, yeşerirsin, ağacın yeniden yapraklanır, büyür. Geçen yıldan öğrendiklerin, tecrübelerin, geride bırakıp güçlendiklerin seni daha da sağlam yapar, bir adım daha ileriye taşır.

Ve yazın meyve verirsin, tüm ihtişamınla, gururla. Rengarenk olursun, parlarsın, ışıldarsın, kutlarsın. Sonra yeniden sonbahar gelir… 

Bu sonbaharda yanımıza alacaklarımızı farkındalıkla seçmemiz ve her mevsimi hakkını vererek yaşamamız dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Mutlu olmak için listelere ihtiyacımız var mı gerçekten?

Özlem Taylan: İçimde bir yerlerde kelimeleri hiç bitmeyen o kız çocuğunu dinlemeyi öğrendiğimde anladım hayallerimi gerçekleştirmenin yolunun deneyimlemekten geçtiğini… Deneyimledikçe dünyam büyüdü, içime sığmaz oldu, kelimelere döküldü. Yazıyorum, okuyorum, seyahat ediyorum, yürüyorum, koşuyorum, yoga yapıyorum. Aktif olarak çalışıyorum, üretiyorum, eğitimler veriyorum, koçluk yapıyorum. Hepsinden öte çiçeği burnunda bir anneyim, kızımla beraber büyüyorum. Burada sadece okuduğum okullarla, mesleğimle ya da pozisyonlarla değil, kimliklerden arınmış, şapkalardan arınmış bir Özlem olarak yazıyorum. Her yazı da aslında kendi sorularıma cevap arıyorum. Benim yolculuğum her gün kendimi yeniden keşfetmek üzerine, hadi siz de bana katılın..

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale