dummy

Kış sofralarının vazgeçilmezi: Pancar

pişmiş pancarpişmiş pancar

İki hafta önce lezzetli bir kış çorbası tarifini sizinle paylaştım, geçen hafta sizleri 1 Mart tarihinde ormanda buluşmaya davet ettim. Bugün de bu soğuk havada bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz ve dayanıklılığınızı artırmanız için oldukça faydalı olan bir mevsim sebzesinden bahsetmek istiyorum.

dummydummy

Manavda hep kirli ve biraz şekilsiz duran bu sebzemiz, su ile temas ettiği zaman parlamaya başlıyor. Kestiğimizde ise – rengi o kadar güçlü ki- kestiğimiz yüzeyde kalıyor ve leke yapıyor. Evet, pancardan bahsediyorum.

pancarpancar

Kışın genellikle haftada bir kere pancar pişiriyorum ve pancar suyu yapıyorum. Avrupa’da pişmiş pancar satılıyor ve marketlerde çiğ pancar pek yok; Türkiye’de de hazır olanı bulamadığım için kendim yapıyorum.

Yapmak çok kolay aslında ve o kadar renkli bir sebze ki onunla yemek yapmak gerçekten çok eğlenceli.

1) Öncelikle, aldığınız pancarı bol su ile yıkayın. Çok toprak varsa bir fırça da kullanabilirsiniz. Yaprak ve yeşil parçaları varsa onları kesin.

2) Su doldurduğunuz büyük bir kaba bir miktar sirke ekleyin. İçine pancarları da koyduktan sonra 5-10 dakika bekletin.

3) Tek tek pancarları fırça ile yıkayın. Hiç toprak kalmasın.

4) Büyük bir tencerede su kaynatın ve içine bir kaşık sirke koyun. Su kaynamaya başlayınca pancarları koyun ve pancarlar yumuşayıncaya kadar orta ateşte haşlayın (30–45 dk).

5) Ocaktan aldığınızda soğutmadan bıçak ile dış kabuğu çıkartın. Kabuksuz pancarları küçük parçalar halinde kesin. Kendi suyu içinde buzdolabında bir hafta kadar durabilir. İsterseniz suyun içine bir kaşık daha sirke ekleyebilirsiniz veya tercihinize göre birkaç sarımsak parçası. Servis yapmadan önce pancar parçalarını suyundan çıkartın ve tabaklara yerleştirin. Üstüne minik sarımsak parçaları koyabilirsiniz.

6) Kalan suyu bir cam şişe içine koyun. Buzdolabında bir hafta kalsa da içilebilir. Hatta soğudukça daha lezzetli oluyor. Mesela sabahları kahvaltı öncesinde içmeyi deneyebilirsiniz.

Canlı kök sebzelerden pancarın doğal bir antioksidan kaynağını da söylemeden geçmeyelim. Antioksidan güç ve sağlık demektir. Kansere ve kalp damar hastalıklarına karşı bilinen koruyucu etkileri var. Tansiyon düzenleyici özelliği de mevcut.

Ben, özellikle uzun mesafe koşmadan önce pancar tüketiyorum. Dayanıklılığı artırma mekanizmasını yeni keşfettim. Araştırmacılara göre pancar suyundaki nitrat sayesinde dayanma potansiyeli artıyor. Yorgunluk etkisi daha geç hissediliyor.

Dikkat edilecek noktalar:

– Pancarları çok dikkatli bir şekilde temizleyin. Eğer pancar çok kirli ise, pişmeden önce kabuğu çıkartabilirsiniz.

– Pancar zor çıkan lekeler yapıyor. Özellikle kıyafetinizi koruyun. Mutfak tezgahında oluşan lekeleri hemen silin çünkü bazen mermerden bile zor çıkıyor.

– Çok miktarda pancar ya da pancar suyu tüketmeniz durumunda, idrarınız ve dışkınız pembe olabilir. Korkmayın 🙂

Coraline Chapatte: İsviçreliyim ama neredeyse 10 senedir Türkiye'de oturup çalışıyorum. Neuchatel'de 4 sene ekonomi okudum. İsviçre'de doğan her çocuk bütün sporları küçük yaşta öğrenir. Bu yüzden spor hayatım çok yönlüydü ve çok erken yaşta sporcu beslenmesi, dinlemesi ve yaşam felsefesi gibi konular, her çocuk gibi bana da öğretildi. Mezun olduktan sonra dalmaya başladım ve çok hoşuma gitti. İsviçre'de üst düzey bir yöneticiyken her şeyi bırakıp dalmaya gittiğim Kaş'tan çok etkilenip Kaş'a yerleştim ve deniz rehberliği ve sualtı fotoğrafçılığı yaptım. 2011'de İstanbul'a taşındım. 2013 ve 2015 arasında birçok uzun mesafe (50 km ve 80 km) koşu yarışlarına katıldım. Her koşudan yeni şeyler öğrendim. Uzun koşularda kaçış noktası ve erteleme şansı yoktur. Başlarsınız ve bitirirsiniz. Bu, benim için yaşam felsefesi oldu. Ekim 2015 de “Likya Yolu Ultra Maratonu”na katılıp 6 günde 250 km koştum. Bu yolda tek başınadır herkes. Bu yolculuk sadece fiziksel değildir. Vücut ile başlar ama zihinle biter. Mayıs 2016 ilk triatlon yarışına katıldım ve 3. oldum. Dört ay sonra Eylül ayında Kuşadaşı'nda Türkiye Triatlon Şampiyonası'nda 30+ yaş kategorisinde üçüncülüğü kazandım ve Ekim ayında Antalya'da Gloria Ironman 70.3 yarışında 5. oldum. O kadar kısa bir sürede böyle sonuçlara ulaşmak disiplin, azim, sağlıklı ve dengeli bir beslenme ve iyi bir planlama ister. O dönemde istediğim sağlıklı tatlıyı bulamadığım için kendi keklerimi yaratmaya ve pişirmeye başladım; glütensiz ve rafine şekersiz "Cora'nın Kekleri” macerası bu şekilde başladı. Beş dil (Fransızca, Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca) konuşuyorum. Çeşitli konularda motivasyon seminerleri veriyor, şirketler için ve bireysel spor koçluğu yapıyor, koscora.com blogunda (Avrupa'nın en iyi 3 koşu blogu arasına seçildi) ve Türkiye'de ve İsviçre'de spor ve sağlıklı yaşam konularında yazılar yazıyor, sosyal medya danışmanlığı yapıyor ve ayrıca çeşitli dillerde tercümanlık yapıyorum. Eylül 2016'den itibaren Marmara Üniversitesi'nde Spor Psikolojisi ve Spor Yöneticiliği yüksek lisans yapıyorum.
İlgili Makale
whatsapp