dummy

Kış depresyonu nedir: 5 adımda kışın karanlığını üzerinizden atabilirsiniz

Davranışlarımızı, aldığımız kararlar ve ruh halimizi etkileyen pek çok etken vardır. Mevsimler de bunlardan bir tanesi. Düşündüğümüz zaman yazın uzun süren gündüzler, güneşle gelen ışık ve sıcaklıkla birlikte yazları genellikle daha enerjik, daha mutlu oluruz. Bu nedenle aşık olmaya, cesur kararlar vermeye, yeni planlar yapmaya daha meyilli oluruz.

dummydummy

Kışları ise gündüzlerin kısalması, havaların soğuması ile birlikte bizde de değişimler başlar. Gün ışığını normalden daha az almaya başlarız. Sosyal aktivitelerimiz azalır. Bu da enerjimizi etkiler. Daha melankolik bir havaya bürünürüz. Dinlediğimiz müziklerde, izlediğimiz filmlerde bile belirgin değişimler olur. Bu değişimler herkesi farklı şekilde etkiler. Özellikle gün ışığının azalması ile birlikte pek çok insan mevsimsel depresyona girer. Yani kış depresyonu kendisini gösterir.

Kış depresyonu nedir?

Kış depresyonun belirtileri klasik depresyon belirtileriyle benzerlikler gösterir. Bu kişilerin uyku ve yeme düzenlerinde ciddi değişiklikler görülür. Uyku ihtiyacı normalden çok daha fazla olur ve yiyecek tercihlerinde belirli değişimler görülür. Bu dönemde karbonhidratlara düşkünlük artar, bununla birlikte kilo alımı yaşanır. Bütün bunlara isteksizlik, halsizlik, enerji düşüklüğü, kol ve bacakları hareket ettirmede dahi güçlük ve mutsuzluk eşlik eder.

Kış depresyonunun en belirgin ayırt edici özelliği görülen bu belirtilerin mevsimsel olmasıdır. Yani en az iki sene üst üste aynı mevsimde sadece birkaç ay görülürken diğer mevsimlerde görülmemesidir.

Kış depresyonuyla nasıl başa çıkılır? Nasıl önlenir?

1. Gün ışığı alın.

Kış depresyonunun en büyük nedenlerinden birisi alınan gün ışığının azalmasıdır. Bu etkiyi ortadan kaldırmak için yeterli miktarda gün ışığı aldığınızdan emin olun. Bunun için erken kalkın, güne erken başlayın. Özellikle güneş ışığının en etkili olduğu saatlerde mümkünse dışarı çıkın. Gün içerisinde aldığınız güneş ışığı daha iyi ve canlı hissetmenize yardımcı olacaktır.

2. Uyku düzeninize dikkat edin.

Bu dönemde uykuya her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Yataktan kalkmak, güne başlamak her gün daha da zor gelebilir. Ancak arada küçük kaçamaklar yapsanız da uyku düzeninizi değiştirmemeye özen gösterin. Kendinize yatmak ve uyunmak için belirli saatler belirleyin ve onun dışına çıkmamaya gayret edin. Bu dönemde normalden az ya da fazla uyumak sizin daha yorgun ve bitkin hissetmenize neden olacaktır.

3. Sosyal çevrenizle etkileşimde olun.

Özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde sosyalleşmek ne kadar zor olsa da kendinizi sosyal çevrenizden izole etmeyin. Mümkün olduğunca yakın çevrenizle iletişime geçin. Görüntülü konuşmalar yapın, telefonla konuşun, gerekiyorsa yüz yüze yapamadığınız etkinlikleri çeşitli iletişim araçları aracılığıyla yapın. Ama arkadaşlarınızla, sosyal çevrenizle iletişime geçmekten, onlarla bir şeyler paylaşmaktan vazgeçmeyin. Depresyona karşı en güçlü silahlarınızdan birisi her zaman yakın çevrenizdir.

4. Yediklerinize dikkat edin.

Kışın yeme alışkanlıklarımızda belirgin değişimler yaşanır. Bu dönemde özellikle karbonhidrat ağırlıklı ve yağlı yiyeceklere yöneliriz. Bu durum kısa süreliğine iyi hissetmemizi sağlasa da uzun vadede tam tersi etki yapar. Bu tarz yeme alışkanlığının sonunda kilo alındığı için ruh halimiz de bundan olumsuz etkilenir. Bu nedenle olabildiğince mevsimin sebze ve meyvelerini tüketmeye, yağlı ve kalorili yiyeceklerden uzak durmaya özen gösterin. Su içmeyi ihmal etmeyin.

5. Hareket edin.

Kışın havaların değişmesiyle birlikte hareketlilik de bir bakıma kısıtlanır. Yazın açık havada yapılan yürüyüşler kışın soğuk hava nedeniyle genellikle ertelenir. Ancak bu dönemde hareket etmeye özen gösterin. Havanın güzel olduğu dönemlerde kısa yürüyüşlere çıkın. Evde esneme egzersizleri yapın. Hayatınıza katacağınız hareketlilik üzerinizdeki halsizlik ve yorgunluğu da aynı ölçüde azaltacaktır.

İlginizi çekebilir: Hafiflemek için affetmek: Affetmek nedir, ne değildir, kim içindir?

Uzman Klinik Psikolog Beliz Ereren: İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Hayatın önemli dönüm noktalarından biri olduğuna inandığım ergenlik dönemi problemlerine yoğunlaşarak bu dönemdeki gençler ve aileleriyle çalışmaya başladım. Aynı zamanda yetişkin ve çiftlerle çalışarak sorunlarla başa çıkma becerilerini güçlendirme ve hayat ve ilişki kalitelerini arttırmaya yönelik psikolojik destek veriyorum. Herkesin farklı olduğuna ve çalışılan konulara kişilere özgü yaklaşılması gerektiğine inandığım için farklı terapi yöntemlerini kullanıyorum. EMDR Terapisi, Stratejik Çift ve Aile Terapisi, Psikodinamik Terapi kullandığım psikoterapi yaklaşımlarını kullanıyorum. Okuma ve yazmanın insan üzerindeki iyileştirici etkisine olan inancım beni her zaman araştırma, okuma ve yazmaya yöneltmiştir. Bazen uzun bir yazının bazen de yazının içindeki tek bir cümlenin hayatları çok farklı yönlere çekebilme gücüne inanırım.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp