Davranışlarımızı, aldığımız kararlar ve ruh halimizi etkileyen pek çok etken vardır. Mevsimler de bunlardan bir tanesi. Düşündüğümüz zaman yazın uzun süren gündüzler, güneşle gelen ışık ve sıcaklıkla birlikte yazları genellikle daha enerjik, daha mutlu oluruz. Bu nedenle aşık olmaya, cesur kararlar vermeye, yeni planlar yapmaya daha meyilli oluruz.
Kışları ise gündüzlerin kısalması, havaların soğuması ile birlikte bizde de değişimler başlar. Gün ışığını normalden daha az almaya başlarız. Sosyal aktivitelerimiz azalır. Bu da enerjimizi etkiler. Daha melankolik bir havaya bürünürüz. Dinlediğimiz müziklerde, izlediğimiz filmlerde bile belirgin değişimler olur. Bu değişimler herkesi farklı şekilde etkiler. Özellikle gün ışığının azalması ile birlikte pek çok insan mevsimsel depresyona girer. Yani kış depresyonu kendisini gösterir.
Kış depresyonu nedir?
Kış depresyonun belirtileri klasik depresyon belirtileriyle benzerlikler gösterir. Bu kişilerin uyku ve yeme düzenlerinde ciddi değişiklikler görülür. Uyku ihtiyacı normalden çok daha fazla olur ve yiyecek tercihlerinde belirli değişimler görülür. Bu dönemde karbonhidratlara düşkünlük artar, bununla birlikte kilo alımı yaşanır. Bütün bunlara isteksizlik, halsizlik, enerji düşüklüğü, kol ve bacakları hareket ettirmede dahi güçlük ve mutsuzluk eşlik eder.
Kış depresyonunun en belirgin ayırt edici özelliği görülen bu belirtilerin mevsimsel olmasıdır. Yani en az iki sene üst üste aynı mevsimde sadece birkaç ay görülürken diğer mevsimlerde görülmemesidir.
Kış depresyonuyla nasıl başa çıkılır? Nasıl önlenir?
1. Gün ışığı alın.
Kış depresyonunun en büyük nedenlerinden birisi alınan gün ışığının azalmasıdır. Bu etkiyi ortadan kaldırmak için yeterli miktarda gün ışığı aldığınızdan emin olun. Bunun için erken kalkın, güne erken başlayın. Özellikle güneş ışığının en etkili olduğu saatlerde mümkünse dışarı çıkın. Gün içerisinde aldığınız güneş ışığı daha iyi ve canlı hissetmenize yardımcı olacaktır.
2. Uyku düzeninize dikkat edin.
Bu dönemde uykuya her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Yataktan kalkmak, güne başlamak her gün daha da zor gelebilir. Ancak arada küçük kaçamaklar yapsanız da uyku düzeninizi değiştirmemeye özen gösterin. Kendinize yatmak ve uyunmak için belirli saatler belirleyin ve onun dışına çıkmamaya gayret edin. Bu dönemde normalden az ya da fazla uyumak sizin daha yorgun ve bitkin hissetmenize neden olacaktır.
3. Sosyal çevrenizle etkileşimde olun.
Özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde sosyalleşmek ne kadar zor olsa da kendinizi sosyal çevrenizden izole etmeyin. Mümkün olduğunca yakın çevrenizle iletişime geçin. Görüntülü konuşmalar yapın, telefonla konuşun, gerekiyorsa yüz yüze yapamadığınız etkinlikleri çeşitli iletişim araçları aracılığıyla yapın. Ama arkadaşlarınızla, sosyal çevrenizle iletişime geçmekten, onlarla bir şeyler paylaşmaktan vazgeçmeyin. Depresyona karşı en güçlü silahlarınızdan birisi her zaman yakın çevrenizdir.
4. Yediklerinize dikkat edin.
Kışın yeme alışkanlıklarımızda belirgin değişimler yaşanır. Bu dönemde özellikle karbonhidrat ağırlıklı ve yağlı yiyeceklere yöneliriz. Bu durum kısa süreliğine iyi hissetmemizi sağlasa da uzun vadede tam tersi etki yapar. Bu tarz yeme alışkanlığının sonunda kilo alındığı için ruh halimiz de bundan olumsuz etkilenir. Bu nedenle olabildiğince mevsimin sebze ve meyvelerini tüketmeye, yağlı ve kalorili yiyeceklerden uzak durmaya özen gösterin. Su içmeyi ihmal etmeyin.
5. Hareket edin.
Kışın havaların değişmesiyle birlikte hareketlilik de bir bakıma kısıtlanır. Yazın açık havada yapılan yürüyüşler kışın soğuk hava nedeniyle genellikle ertelenir. Ancak bu dönemde hareket etmeye özen gösterin. Havanın güzel olduğu dönemlerde kısa yürüyüşlere çıkın. Evde esneme egzersizleri yapın. Hayatınıza katacağınız hareketlilik üzerinizdeki halsizlik ve yorgunluğu da aynı ölçüde azaltacaktır.
İlginizi çekebilir: Hafiflemek için affetmek: Affetmek nedir, ne değildir, kim içindir?