X

Kırmızı et tüketimi: Et tüketiminde sınırları aşıyor olabilir misin?

Özellikle son yıllarda bir yandan veganlık ve bitkisel kaynaklı beslenmek daha popüler hale gelirken bir yandan da kırmızı et tüketiminin daha cazip hale getirildiği senin de dikkatini çekiyor mu? Protein ağırlıklı, kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin sınırlandırılmadığı diyetlere bir de Nusret’in saltbea akımı eklenince açıkçası  iş çığrından çıktı ve bu konuda kafalar oldukça karıştı. İşte kırmızı etin bilimsel gerçekleri…

Et tüketmeli mi, tüketmemeli mi?

Beslenmenin, özellikle de sağlıklı beslenmenin bir denge işi olduğunu çok iyi biliyoruz. Hiç bir besin sağlık anlamında tek başına mucizeler yaratamadığı gibi, tek başına da suçlanamaz. Her besinde olduğu gibi et tüketiminde de miktar ve tüketim sıklığı çok önemli.

Kırmızı et, en iyi protein kaynaklarından biri. Bunun yanı sıra demir, çinko ve B12 vitamini gibi bir çok vitamini ve minerali de içeriyor. Yeterli ve dengeli beslenmenin bir parçası olduğunda sağlık için faydalı olabilir. Ama bu ‘kırmızı et yemeden sağlıklı olamazsın’demek de değildir. Et tüketmeyi tercih etmiyorsan, dikkatli bir beslenme programı ve besin seçimleriyle bütün makro ve mikro besin ögesi ihtiyaçlarını karşılayabilirsin.

Fazlası zarar

Kırmızı etin fazla tüketiminin başta kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri de olmak üzere bir çok hastalıkla ilişkili olabileceğine dair çalışmalar var. Geçtiğimiz hafta okuduğum yeni bir çalışmayı da seninle paylaşmak istedim. European Heart Journal’da yayınlanan bu araştırmada 113 sağlıklı kadın ve erkeğin diyet protein alımlarının TMAO üretimi üzerindeki etkileri incelenmiş. (TMAO vücut tarafından üretilen ve yüksekliği kardiyovasküler riskle ilişkili olduğu bilinen bir maddedir. )

Katılımcılar protein ihtiyaçlarını karşılama şekline göre 3 gruba ayrılmış. Bir grup protein ihtiyacını kırmızı etten, diğeri beyaz etten karşılarken bir diğer grup ise bütün protein ihtiyacını et dışı kaynaklardan yani bitkisel gıdalardan karşılamış. ( Kırmızı et tüketen grup günde ortalama 230 gram kırmızı et tüketmiş). Katılımcılar 1 ay boyunca diyetlerine devam etmiş. Çalışma sonunda görülmüş ki kırmızı et, diğer protein kaynaklarına göre TMAO seviyelerini 3 katına çıkarmış.  Çalışmanın bu bölümünde iyi bir haber de var. Araştırmacılar TMAO artışının geri dönüşlü olduğunu söylüyorlar. Yani bireyler kırmızı et diyetini bıraktıklarında ve 1 ay boyunca beyaz et veya et dışındaki protein kaynaklarıyla beslendiğinde TMAO seviyeleri anlamlı olarak azalmış.

İşlenmiş etten uzak dur

Konu buraya gelmişken bir de işlenmiş eti (salam,sucuk,sosis vb.) konuşalım istedim. Geçtiğimiz yıllarda Dünya Sağlık Örgütü kırmızı et ve işlenmiş etlerle ilgili bir rapor yayınladı. Rapora göre işlenmiş et tüketimi ile kanser arasında güçlü bir ilişki var. Günlük tüketilen işlenmiş etin her 50 gramlık kısmının kolorektal kanser riskini yaklaşık % 18 artırdığı tahmin ediliyor.  Ve tüketilen işlenmiş et miktarı arttıkça risk de artıyor. Raporda kırmızı et ve kanser arasındaki ilişki hakkında çok net bir veri yok ama bazı çalışmalar kırmızı et tüketiminin artışıyla riskin artabileceğini söylüyor. 

Ne kadar tüketelim?

İşte geldik en önemli soruya. Peki ne kadar kırmızı et tüketmeliyiz? Bu konuda da otoritelerin görüşlerini sana getirdim;

  • Harvard University School of Public Health’un tavsiyesi haftalık 600-700 gram kırmızı eti geçmemek gerektiği yönünde ki bu da yaklaşık 3 porsiyon ediyor.
  • Dünya Kanser Araştırma Fonu ve Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü’ de tüketimi haftada en fazla üç porsiyonla sınırlandırın diyor.

3 porsiyon yani yaklaşık 700 gram kırmızı etin, pişmiş olarak yaklaşık 500 grama denk geldiğini unutma ve haftalık 500 gram kırmızı et sınırını aşmamaya özen göster.

Doğaya ihanet etme

Et tüketimini bir başka açıdan daha ele almak istiyorum. Gereğinden fazla et tüketerek hem bedenine hem de doğaya ihanet ettiğini biliyor musun? Özellikle kırmızı et üretimi sera gazı emisyonuna en çok sebep olan etmenlerden birisi. 1 kilo et üretebilmek için, 1 kilo tahıla harcanan suyun tam 10 katı harcanıyor. Sadece bu bile hayvansal kaynaklı ürünlerin tüketimini azaltıp, bitkisele doğru yönelmen için bir sebep olabilir.

Betül Karakuş: 2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden şeref öğrencisi olarak mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi onkoloji, nutrisyon destek, poliklinik ve dahiliye bölümlerinde ve Özel Ankara Güven Hastanesi’nde yetişkin beslenmesi üzerine; Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nde çocuk beslenmesi üzerine; T.C. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri mutfağında kurum beslenmesi üzerine stajlarını başarıyla tamamladı. Diyabet diyetisyenliği, kardiyoloji diyetisyenliği, sporcu diyetisyenliği kursları başta olmak üzere bir çok eğitim ve kurs programına katıldı. Nisan 2014 tarihinden itibaren Mezura Kliniği’nde diyetisyen olarak çalışmaya başlayan Betül Karakuş; Mezura’nın wellness çalışmalarının yönetimi ve koordinasyonundan sorumludur. Ayrıca Mezura Kliniği’nde hasta tedavi ve eğitimi konularında, bilimsel yayın takip ve uygulama geliştirme konularında Uzm. Dyt Dilara Koçak’a yardımcı oluyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale