Kırılan kalpleri doğru bir şekilde onarma: Özür dilemenin incelikleri
Bazen sevdiğimiz kişilerle hiç istemesek bile problemler yaşayabiliriz. Bu noktada karşımızdakinin kalbini kırdığımız gibi onarmayı becerebilmemiz gerekir. Kırılan kalpleri onarmanın en güzel yolu elbetteki önce hatalı olduğumuz noktaları fark edip, daha sonra karşımızdaki kişiden özür dilemektir.
Özür dilemeyi, birbirinden uzaklaşan kardeşler için ya da problem yaşayan yakın arkadaşlar için uzlaşmanın ilk adımı olarak görebiliriz. Bazı durumlarda ise sonucu değiştirmese bile tarafları sakinleştirir, endişeyi azaltır.
Kötü özür vs iyi özür
Bu noktada, politikacılar ve sanatçılar tarafından basın karşısında gerçekleşen ve önemli gözüken özürler de vardır, insanların dilediği sıradan özürler de. Belki de en ilginci ‘bad apology’ yani ‘kötü özür’ denilen kavramdır. Kötü özürler aslında özür olmayan özürlerdir. Bu terim o kadar popüler ki, Wikipedia’da kötü özür konseptine ayrılmış bir sayfa bulunuyor. ‘Sorry not sorry’ yani üzgün olmadığım için üzgünüm konsepti hala varlığını korusa da sanal dünyada birçok farklı özür çeşidi popülerliğini sürdürüyor. İşte onlardan birkaçı:
“Böyle hissettiğin için üzgünüm“
Bu özür; adeta karşısındakini kıran kişinin üzerinden sorumluluğu alıp, kalbi kırılan kişiye yüklemek için söylenen bir söz gibidir. Buna tam olarak bir özür bile diyemeyiz; çünkü bu ‘Hissettiklerini hissetmemelisin’ demenin nazik bir yoludur. Özür dilemesi gereken kişi bu noktada asla sorumluluğu üzerine almaz.
“Hatalar yapıldı”
Bu daha çok, ortada bir hata olduğunun kabul edildiği, ancak hatanın bir kişiye yüklenilmesinden kaçınmak istenildiği politik durumlarda söylenir. NPR’ye göre ilk kez Watergate Skandalı’yla hayatımıza giren bu özür çeşidi, ABD Başkanı Nixon’ın sözcüsü Ron Zeigler tarafından Washington Post gazetesinden Bob Woodward ve Carl Bernstein’e şu sözlerle dile getirilmiştir: ‘Yorumlar açısından hatalar yapılmıştır.’ Aslında bu söylem retoriktir; çünkü hem hatayı yapan belli değildir hem de hatalar soyut bir şekilde ele alınmıştır.
Özür dilemenin incelikleri
Evet, nasıl özür dilemememiz gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Şimdi sıra nasıl özür dilememiz gerektiğinde:
Eğer özürleri karşınızdakine azar azar dağıtır; size yöneltildiğinde de incelikle kabul ederseniz, bu durum partnerinizle, arkadaşlarınızla ve ailenizle olan ilişkilerinizi güçlendirecektir. Aynı şekilde, hatalı olduğunuzda kabul etmek ve durumu değiştirmek için adımlar atmak, iş hayatında sizi ileri taşıyacak bir etken olacaktır.
İçinizden gelerek yapın
İster büyük olsun ister küçük, özür dilemek sihirli bir şeydir ve bu yüzden içten olması gerekir. İçten gelmeyen bir özür, aslında sağlıklı bir ilişkiyle bozuk bir ilişki arasındaki farkı gösterir. Eğer taraflardan biri düzenli olarak özür diliyor ancak bunu içinden gelmeden sadece anı kurtarmak için gerçekleştiriyorsa, o özür aslında sadece manipülasyon için bir araçtır.
İlgili yazı: Doğru şekilde dilenmiş bir özürle tüm buzları eritebilirsiniz
Spesifik olun
Özür dileyeceğiniz zaman yalnızca; ‘Dün akşam çok kabaydım. Özür dilerim’ ya da ‘Akşam yemeğinde sana söylediklerim için özür dilerim’ demeyin; çünkü bunlar tam bir özür değildir. Özür dileyeceğiniz zaman sadece yaptığınız hatalı davranışı detaylandırmakla kalmayın, aynı zamanda hatalı olduğunuzu nasıl anladığınızı da söyleyin. Spesifik olmak özrünüzü hem daha değerli kılar hem de siz hatalarınızdan ders almak adına önemli bir adım atmış olursunuz.
Karşı tarafı kırdığınızda bunu fark ettiğinizi dile getirin
Karşınızdaki kişinin gerçek anlamda kalbini kırdıysanız, pişman olduğunuzu, yaptığınızın yanlış olduğunu ve karşınızdaki insanın duygularına değer verdiğinizi ona söylemelisiniz.
Tüm bunları yaparken dikkat etmeniz gereken nokta ise; ‘Eğer seni incittiysem, özür dilerim’ tarzı şeyler söylememektir; çünkü bunu söylemek karşınızdaki insana; ‘Seni kırıp kırmadığımı bilmiyorum’ demekle aynı şeydir. ‘Eğer’ gibi kelimeler istemeden de olsa incitilmiş olmayı karşı tarafın suçuymuş gibi gösterir.
Sorumluluk alın
Sorumluluk almak; hem yapılan yanlış olayı değerlendirme hem de yapılanı üstlenerek özür dileme ve durumu değiştirmek için adım atmaktır. Örneğin; bir kavga sırasında eşinize kötü bir şey söylediğinizde, bunu gelecekte söylememek için ne yapmalısınız? Bu noktada yapılan davranışın nedenini bulmak size yardımcı olacaktır. Belki de öfke problemi yaşıyorsunuzdur ve bu durumu yoga ve meditasyon uygulamalarıyla çözebilirsiniz.
İçten gelen bir özürle ve daha sonra aynı davranışı tekrarlamayarak karşınızdakinin gönlünü kazanabilirsiniz, siz yeter ki isteyin.
Kaynak:
Mannersmentor.com
Mnn.com