X

Kimyonun faydaları nelerdir?

Kimyon Çin, Hindistan, Ortadoğu ve Akdeniz bölgelerinde yetişen yapraklı bir bitkidir ve bu bitkinin meyvesi kimyon tohumu olarak adlandırılır ve tüm dünyada popüler bir baharat olarak kullanılır. Kimyon özellikle tıbbi araştırmalara çok sık dahil edilir ve çeşitli kanıtlara göre sağlığa faydaları da bulunuyor.

Kimyonun sahip olduğu faydaların büyük kısmı sindirim sistemi, bağışıklık sistemi ve dolaşım sistemi ile alakalı. Bu faydalardan bazıları klinik çalışmalarda görüntülenirlerken, bazılarını kanıtlaması ise oldukça zor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kimyonun faydaları

Antioksidanlara sahiptir

Kimyon tohumlarında antioksidan olarak işlev gösteren doğal bileşenler vardır. Yani apigenin ve luteolin olarak adlandırılan bu maddeler sağlıklı hücrelere saldıran serbest radikallerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olurlar. Antioksidanlar sayesinde daha sağlıklı ve enerjik olmak mümkün ve bunun yanında cildinizin yaşlanmasına da engel olabilirler.

Kanser karşıtı özellikleri vardır

Bazı deneylere göre kimyonda kanser hücrelerinin bölünmelerine engel olan bazı bileşenler bulunuyorlar. Yapılan bir çalışmada kimyon tüketen farelerin kolon kanserinden korundukları görünmüş. Başka bir çalışmanın yazarları ise dokuz popüler bitki ve baharat ile araştırma yapmışlar ve kanser karşıtı etkinin en güçlü olduğu bitkilerin kimyon ve fesleğen oldukları görülmüş.

İshali tedavi edebilir

Kimyon yüzyıllardır ishal karşıtı bir tedavi yöntemi olarak geleneksel tıpta kullanılıyor. Batı dünyası da son senelerde onun bu faydasını dikkate almaya başladı.

Kimyon tohumlarından elde edilen özüt, ishal olmuş farelere verilmiş. Araştırmacılar belirtilerin tedavisinde çok etkili olduğunu belirtiyorlar.

Kan şekerini kontrol altına almaya yardımcı olur

Kimyon diyabet hastaları için bitkisel tedavinin bir parçası olabilir. Çünkü hazırlanan ilaçlarda rahatsızlığı kontrol altına alma konusunda hayli etkili olmuş.

Laboratuvar deneylerinde diyabeti olan hayvanlarla yapılan araştırmalarda da kimyon tüketmenin faydaları görülmüş. Kimyon yağının genel olarak hipoglisemik bir bileşen olduğu kabul ediliyor.

İlginizi çekebilir: Kan şekerini hızlıca düşürmenin yolları

Bakteri ve parazitlerle savaşır

Kimyon tohumlarından elde edilen yağ antiseptik bir araç olarak kullanılabiliyor. Bu yağ diğer antiseptiklere direnci olan bakterilere karşı bile etkili. Araştırmacılar kimyonun bağışıklık sistemine saldırmaya çalışan zararlı bakterileri öldürmeye de yardımcı olacağını belirtiyorlar. Bu etkisi onun yüzyıllardır gıdaları saklamak için kullanılmasını açıklayabilir.

Anti-inflamatuar etkileri vardır

Kimyon tohumlarının içerisindeki aktif bileşenlerin inflamasyon ve bakteri karşıtı etkileri var. Yani başka rahatsızlıkları tetikleyen ağrı ve inflamasyonlarınız varsa, beslenmede kimyon olması bu etkilere karşı gelebilir.

Kimyon öz yağının bu konuda tek başına etkili olmadığı belirtiliyor. Kimyon tohumunun kendisi ise fareler ile yapılan deneylere göre ağrı ve inflamasyonların azaltılmasına yardımcı oluyor.

Kolesterolü azaltmaya yardımcı olabilir

Kimyonun hipolipidemik özelliklere sahip olduğu düşünülüyor. Yani bedeninizdeki kalbe zararlı yağları kontrol altına alıyor ve kolesterol düzeylerinin düşmesini sağlıyor.

Yoğurt ile karışık bir şekilde kimyon tüketmenin bir çalışmada bu konuda çok etkili olduğu görülüyor. Başka bir çalışmada ise yüksek kolesterollü insanların kimyon tüketimi ardından fayda gördükleri belirtilmiş.

Kilo vermeye yardımcı olabilir

Yapılan çeşitli grup çalışmalarına göre kimyon kilo vermeye yardımcı olabilir. Bu konuda daha fazla araştırma gerekiyor ancak yine de eldeki sonuçlar umut verici. Kimyon tüketen ve sağlıklı beslenen fazla kilolu kadınların kilo ve hayati değerlerinde iyileşmeler görülmüş.

Huzursuz bağırsak sendromu belirtilerini iyileştirir

Araştırmacılar huzursuz bağırsak sendromundan kaynaklanan şişkinlik, bulantı, spazmlar ve krampların tedavisinde kimyonun rolünü incelemişler. Kimyon ekstresinin bu belirtileri kullanıcılar onu tükettikleri sürece iyileştirdiği görülmüş. O kadar etkili olmuş ki huzursuz bağırsak sendromu konusunda pek çok pahalı ilaç kadar etkili olabilmiş.

Hafızayı güçlendirir

Kimyon merkezi sinir sisteminin çok daha iyi çalışmasına yardımcı olabilir ve bu de hafızada iyileşmeye ve uzuvları daha iyi kontrol etmeye yardımcı olabilir. Hatta Parkinson hastalığının tedavisinde yardımcı bir rol de oynayabilir.

Riskleri ve yan etkileri

Kimyon genellikle güvenli ve toksik olmayan bir madde olarak biliniyor ve büyük dozlarda bile bir zararı yok. Ancak yine de kullanmak isterseniz dikkat edilecek bazı noktalar var. Genellikle bitkisel takviye olarak alınacaksa günde 300-600 mg’dan daha fazla alınması önerilmez.

Araştırmacılar kimyonun testosteron düzeylerini baskılayabildiğini ve bu nedenle erkeklerin daha az doğurgan olmalarını sağlayabileceğini belirtiyorlar. Bazı kültürlerde düşüğü tetiklemek için de kullanılabiliyor ve bu nedenle hamile kadınların dikkatli olmaları gerekiyor.

Tarifler

Kimyon çok aromalı bir bitki ve pek çok kalp dostu ve düşük kolesterollü tarifte kullanılabilir. Neredeyse her yemeğin içine bir miktar katılabilir. Örneğin balık tüketirken balığı kimyonla marine etmek güzel bir lezzet elde edilmesini sağlar.

Bir diğer seçenek ise onu pilav gibi yemeklere eklemektir. Tariflerde hem taze bitki olarak hem de tohum veya toz formunda kullanılabilir.

Sonuç olarak üm faydalarına karşın kimyonun çok az risk faktörü var. Gelecekteki araştırmalar daha fazla fayda da ortaya koyabilirler. Kan kalitesini iyileştirmek, kemik yoğunluğunu arttırmak gibi bazı faydalar çeşitli hayvan deneylerinde görülüyorlar ancak insanlar üzerinde de daha fazla çalışma gerekiyor.

Ancak yeni bir bitki takviyesi rutinine başlamadan önce doktorunuza danışmanız iyi olacaktır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Tarçının faydaları, zararları ve tarçını tüketmenin lezzetli yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale