Günlük hayatın koşuşturmasını, bitmeyen işlerini, sonsuz sorumluluklarını göz önünde bulundurduğumuzda hangimiz çocukluğumuza dönmeyi ya da zaman zaman çocukluğumuzu anımsamayı istemeyiz ki… Daha az stresli hissetmek, daha az kaygılı olmak, oyunlarla-oyuncaklarla daha fazla iç içe zaman geçirip yetişkinliğin getirdiği duygusal veya finansal zorluklarla yüzleşmeye biraz ara vermek eminiz ki çoğumuzu iyi hissettirir. Ama burada büyümeyi reddetmekten, sorumluluk almaktan kaçınmaktan, çocuksu kalmak için direnmekten söz etmiyoruz; bu yazımızda çocukluğuna döndüren deneyimleri seven yetişkinleri anlatan ‘kidulting’ kavramını ele alacağız.
Yetişkinliklerin sırf büyüdükleri için eğlenceyi kaçırmak istememelerini anlatan bir kavram olan ‘kidulting’, çocukluk deneyimlerini yeniden canlandırmak anlamında kullanılıyor. Şöyle ki, yetişkinlerin nostaljik oyuncaklarla, eski nesil masa oyunlarıyla zaman geçirmeleri, çocukluk dönemlerinde çok sevdikleri yiyecekleri yemeleri ya da çocukken yaptıkları hobilere yeniden günlük rutinlerinde yer vermeleri ‘kidulting’i açıklıyor. İngilizce’de çocuk anlamına gelen ‘kid’ ve yetişkinlik manasındaki ‘adulting’ kelimelerinin birleşiminden oluşan, Türkçe’ye çocuklaşan yetişkinler gibi bir tamlamayla çevirebileceğimiz bu kavram, araştırmalara göre kritik bir öneme sahip. Hepimiz zaman zaman içimizdeki çocuğu şımartmaya ihtiyaç duymuyor muydunuz? Öyleyse, kidulting’in önemini de yadsıyamayız.
Öte yandan belki birçoğumuzun ‘kidulting’i okurken aklına gelebilecek Peter Pan Sendromu da var. İlk kez 1983 yılında Dr. Dan Kiley tarafından kaleme alınan Peter Pan Syndrome: Men Who Have Never Grown Up isimli kitapta geçen bu sendrom, tanımlanan bir psikolojik rahatsızlık olmamakla birlikte her ırktan, cinsiyetten, kültürden kişileri etkileyebilen bir davranış türü. Sorumluluk almaktan kaçma, sözünde duramama, büyümeye direnme, geleceği planlamak istememe, büyük kararlar vermekten kaçınma, ciddi ilişkilere girmek istememe, gerçekçi beklentilere sahip olmama gibi belirtilerle ortaya çıkan, kısacası tıpkı çizgi filminden tanıdığımız Peter Pan gibi büyümek istemeyen yetişkinleri anlatıyor. Kidulting ise büyümeye direnen yetişkinleri değil; çocukluğundaki olumlu duyguları hissetmek için çeşitli nostaljik araçlardan faydalanan yetişkinleri tanımlıyor.
“Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmıyoruz; oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanıyoruz.” –George Bernard Shaw
McDonalds’ın koleksiyonluk bir oyuncak hediye ettiği yetişkinlere özel ‘Happy Meal’ menülerini satın almak, Marvel evrenine ait filmlere, oyuncaklara, kostümlere para harcamak, eski zamanlardaki gibi giyinmek, Pokemon Go oynamak, Disney dünyasındaki yetişkin karakterleri takip etmek, Legolarla bir şeyler inşa etmek gibi eylemler kidulting pratikleri olarak değerlendiriliyor. Dahası, Bloomberg’in yayınladığı rapora göre ‘kidult’lar yani çocukluklarına çeşitli araçlarla dönen yetişkinler, satın aldıkları oyuncaklarla Amerikan ekonomisine son yıllarda yaklaşık 28.6 milyar katkı sağlıyor.
Çocukken sevdiğiniz çizgi filmleri televizyonda gördüğünüzde çok mutlu oluyor ve oturup saatlerce izliyorsanız, Pokemon kartları topluyor, Lego koleksiyonu yapıyor ya da kendinize ara sıra çocuk menüsü ısmarlayıp nostaljik anılarınızı canlandırıyorsanız, kendinizi kidulting topluluğunun bir parçası olarak düşünebilirsiniz.
Kidulting bize nasıl fayda sağlıyor?
Nickelodeon Magazine gibi 90’lar ve 2000’lerin eski yazılı medyasını toplayan ve takipçileri için sayfa sayfa çeviren bir YouTuber olan Cole Chickering, HuffPost ile yaptığı röportajda ‘Kidulting, son zamanlarda internette benim için yepyeni bir topluluğun kaynağı oldu. İzleyicilerim ve benim çok sayıda nostaljik çocukluk deneyimimiz var ve bu hikayeleri paylaşmak ve bu bağı kurmak iyi hissettiriyor.’ diyerek nostaljik çocukluk anılarına dönmek isteyen insanların aslında oldukça geniş bir kitle olabileceğine dikkat çekiyor.
Diğer yandan GenTwenty.com’un kurucusu ve “The Kidult Handbook“un yazarı Nicole Booz, kidulting için “Nostaljinin rahatlatıcı olduğunu düşünüyorum, çocukluk anılarını hatırlayan yetişkinler, hayatlarında kendilerini güvende hissettikleri, önlerinde koca bir ömür ve bolca olasılık olduğunu düşündükleri zamanlara dönüp bakıyorlar.” diyor.
Ayrıca, birçok bilimsel araştırma ve psikoloji alanında uzman isimler de kidulting için pek çok faydasının bulunduğunu söylüyor. Ünlü yazar Meredith Sinclair, oyuncu olmanın endişeyi alıp götürdüğünü ve yalnızca eğlence için yapılan etkinliklere zaman ayırdığımızda beynimizin sosyal becerileri ve duyguları yönetmekten sorumlu ön korteksinin adeta havai fişeklerle dolduğuna dikkat çekiyor. Öte yandan, ‘kidulting’in serotonini artırmaya, yaratıcılığı geliştirmeye ve bilişsel esnekliği iyileştirmeye de yardımcı olduğunu söylüyor. Psychology Today’de Longing for Nostalgia blogunun yazarı psikoloji profesörü Krystine Batcho, stresli veya endişeli hissettiğimizde oyunlarımıza dönmemiz gerektiğini, bu sayede kendimizi çok daha iyi hissedebileceğimizi dile getiriyor.
“İlk başta oyun, sorumlulukların yükünden, hayal kırıklıklarından veya endişelerden bir kaçış olarak hizmet edebilir, ancak bir şans verilirse, sıradan şeylere meraklı gözlerle yeni bir perspektiften bakıldığı için oyun aynı zamanda hayranlık duygularını da canlandırabilir.” diyen Dr. Batcho, oyun oynamaya dönem yetişkinlerin gerçekliğin sınırlarını geçici olarak askıya alabileceklerini de belirtiyor.
Günümüzün yoğun stresinden uzaklaşmak, mutlu anılarınızı pekiştirmek, iyi duygularınızı artırmak için siz de kidultinge bir şans verebilirsiniz. İster çocukluğunuzun favori çizgi filmini izleyin ister arkadaşlarınızı davet ederek en sevdiğiniz eski ortak bir oyunu oynayın. Kendinizi mutlu çocukluk günlerinizde gibi hissedebilmek için hayatınızda alan açın ve kendinize nostaljik bir şeyler yapmak için izin verin. Göreceksiniz, hem size hem de sevdiklerinize biraz kidulting kaçamağı yapmak çok iyi gelecek.
İlginizi çekebilir: Oyunsever yetişkinlerin daha mutlu olmalarının nedenleri