X

Kendinizi zayıf ve yetersiz hissettiğinizde hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almanın 26 yolu

“Yaşadığımız hayat tecrübeleri kim olduğumuzu belirler. Mutlu anların tadını çıkarabilmek için mutsuzluğu tatmak gerekir. Bu yüzden risk almak önemlidir.” -Nev Schlman

Bir ilişkiyi sonlandırdınız, işinizden ayrıldınız, uğruna aylar harcadığınız bir iş başarısız oldu, aile ilişkilerinizde ters giden bir şeyler var, sağlıklı değilsiniz ya da maddi anlamda zorluklarla savaşıyorsunuz… Bunların her biri, herkesin başına gelebilecek aslında oldukça sıradan olan ancak yaşamı zor ve yorucu bir hale getiren problemler. Hatta bazen bu problemler psikolojik ve fiziksel anlamda hayatımızda oldukça derin izler bırakabiliyor. Ne var ki insan, bu problemlerin kendisinde bırakacağı izlerin büyüklüğünü kontrol edebilecek kapasiteye sahip. Yani aslında hepimiz, sandığımızdan çok daha güçlüyüz!

Zaman zaman bizi ve gücümüzü test eden bu sorunlarla başa çıkmanın yollarıysa oldukça basit. Sadece her zaman olduğumuzdan biraz daha motive olmak ve yaşadıklarımıza değil de çözümlere odaklanmak yeterli. Nasıl mı?

İşte hayatın getirdiği zorluklarla mücadele etmenin 26 farklı yolu.

Fit yaşayın.

Sizi temsil edeceğine inandığınız ve bağlanacağınızı düşündüğünüz bir egzersiz yöntemi keşfedin ve onu hayatınızın bir parçası haline getirin.

Sağlam zihin sağlam vücutta bulunur. Bedeniniz ne kadar zayıflarsa ve güçsüzleşirse zihniniz de o kadar güçsüzleşir. Sinir sisteminiz zayıflar ve olaylara karşı dayanıklılığınızı kaybedersiniz. Sizi temsil edeceğine inandığınız ve bağlanacağınızı düşündüğünüz bir egzersiz yöntemi keşfedin ve onu hayatınızın bir parçası haline getirin.

Kendinize daha fazla zaman ayırın.

Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda, oturun ve sizi şimdiye kadar en çok güldüren, mutlu eden ve iyi hissettiren şeylerin listesini yapın. Ve aralarından beş tanesini seçip, hepsini bir güne sığdırın. O bir günü kendinizi düşünerek geçirmiş olmak, size aslında ne kadar değerli olduğunuzu hatırlatacak ve güç verecek.

Doğru beslenin.

“Yediklerimin başıma gelen zorluklarla ne ilgisi var?” demeyin. Sağlıklı beslenmek ruh halinizi, modunuzu, düşünce şeklinizi, hatta duruşunuzu dahi olumlu etkiler. Vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu tespit edin ve öğünlerinizi ihtiyaçlarınıza göre düzenleyin.

Dağınıklıktan uzak durun.

Temizlik yapmak, birçok insan için güçlü bir meditasyon yöntemi. Her gün zaman geçirdiğiniz alanları, çalıştığınız masayı ya da uyuduğunuz yatak odasını dağınık görmek zihninizde de aynı etkiyi bırakır. İşleriniz ve hayatınızda işler yolunda ilerlesin istiyorsanız, siz de bir hafta sonunuzu yaşam alanınızı temizlemeye ve düzenlemeye ayırın.

Hikayenizi anlatın.

Başarılarıyla ön plana çıkan insanlara baktığınızda her birinin geçmişine ve hikayesine ne kadar sağdık olduklarını görürsünüz. Hayatın adil olmadığının hepimiz farkındayız ancak bunun için söylenmek ya da geçmişten kaçmak koşulları daha iyi bir hale getirmeyecek. Sizi bu günlere getiren iyi kötü her şeye sahip çıkın ve insanlara ilham olması için anlatın.

Yolculuğa çıkın.

Sizin için zor olan bir şey yaşadığınızda, rutinden ve alıştığınız çevreden uzaklaşmak ve yeni yerler görmek daha kapsamlı düşünmenizi ve sakinleşmenizi sağlar. Yeni insanlarla, yeni kültürlerle ve yeni hikayelerle tanıştığınızda kendi probleminizi başka yönlerden görme şansı elde edersiniz ve yeni bakış açıları kazanırsınız. Ayrıca yolda olmak, kendinizle kalmanın en huzurlu yöntemlerinden biri.

Görüntünüzü değiştirin.

Görünüşünüzde küçük değişiklikler yaparak hayatınızda yeni değişimlere yer açarsınız. Bu yeni bir saç kesimi de olabilir, her zaman yaptığınız makyajı değiştirmek de, tamamen size kalmış. Radikal davranmak, kendinizi cesur ve yenilenmiş hissetmenize yardımcı olacak.

Size iyi gelmeyen şeyleri yapmayı bırakın.

Hayat, zamanınızı sizi mutsuz eden şeylere ayırmak için fazla kısa.

Sizi zehirleyen bir ilişkiniz ya da sizi yansıtmayan bir işiniz mi var? Bazen size iyi gelmeyen şeyleri tamamen geride bırakmak en iyi çözüm yollarından biri. Hayat, zamanınızı sizi mutsuz eden şeylere ayırmak için fazla kısa. Sizi tatmin etmeyen şeylere yarım yamalak devam etmektense sıfırdan başlamak, hayatınızı çok daha güzel bir noktaya getirecek.

Akışına bırakın.

Başınıza gelen her şeyin öğretici ya da yol gösterici sonuçları olmayabilir. Bazen bir olay, kalbinizi kırmaktan başka hiçbir anlam ifade etmez. Böyle zamanlarda kabul edip önünüze bakmayı öğrenin. Ne o durumu düzeltmeye çalışın ne de anlam yüklemeye…

Sizinle benzer hikayeleri olan insanlarla bağ kurun.

İnsanın en güçlü ihtiyaçlarından biri olan aidiyet duygusu en çok hayatın zor anlarında devreye giriyor. Bu zamanlarda bizi gerçekten anlayacak, hissedecek ve dinleyecek insanlara ihtiyaç duyarız. Ancak ne yazık ki bazen bizi en çok sevdiğini düşündüğümüz kişiler bile yeterince yanımızda olamayabilir. Ne var ki sizinle benzer şeyler yaşamış insanlarla bağ kurmak ve tecrübelerinizi paylaşmak somut çözümlere ulaşmanıza yardımcı olacak.

Kendinize dinlenmek için izin verin.

Evet yapmanız gereken işler var, evet ara vermek söz konusu bile olamaz, evet hayat devam ediyor. Ancak siz kendinizi yenilemediğiniz ve problemlerinizin üstesinden gelmediğiniz sürece hayat sizin için devam etmeyecek. Dolayısıyla en rahat sırt çantanızı alın, ihtiyacınız olan birkaç eşya ile doldurun ve dinlenmek, düşünmek ve kendinizle baş başa kalmak için 1 haftalık dinlendirici bir tatile çıkın.

Yeni insanlarla tanışın.

Yeni insanlar, yeni bakış açıları demek. Yeni bakış açıları da problemleri daha kolay çözmek, bir şeylerle daha kolay başa çıkmak demek. Yeni insanlarla tanışmaktan ve onları hayatınıza dahil etmekten korkmayın. Bir akşam işten çıktığınızda en yakın restorana gidin ve sohbet edebileceğiniz ilk insanla keyifli bir sohbetin içine dalın. Bunu yapmanın sizi ne kadar iyi hissettireceğine inanamayacaksınız.

Çevrenizdeki insanlarla ilişkinizi güçlendirin.

Arkadaşlarınızı bir akşam yemeğine çağırın ve tüm teknolojik cihazlardan uzak durun. Onları ne kadar özlemiş olduğunuzu fark edince siz de çok şaşıracaksınız!

İş hayatı, teknoloji çağı derken kurduğumuz iletişimlerde belli bir noktadan öteye gidemez hale geldik. Hatta eskiden sahip olduğumuz sağlam ilişkiler dahi, bu durumdan etkilendi. “Nasıl oldu da eski dostlarımla sohbet edemez hale geldim?” diyenlerdenseniz bir an önce bu duruma el atın. Arkadaşlarınızı bir akşam yemeğine çağırın ve tüm teknolojik cihazlardan uzak durun. Onları ne kadar özlemiş olduğunuzu fark edince siz de çok şaşıracaksınız!

Döngüleri kırın.

Bazen yaptığımız hatalardan ders almak, bizim için en zor şeylerden biri olur ve aynı hatayı yapmaya tekrar tekrar devam ederiz. Hatta öyle ki zamanla o hata bizim için görünmez hale gelir ve attığımız adımın bize ne kadar kötü geldiğinin farkına bile varmayız. Bu olumsuz döngüleri kırmak için hayatınızı ve yaşadıklarınızı gözden geçirin. Şimdiye kadar size zarar veren her adımınızı hatırlayın ve onları tekrar yapmamak için efor sarf edin.

Yeni bir şey öğrenin.

Ne kadar çok şey bilirseniz, bir şeyleri o kadar kolay çözüme kavuşturursunuz. Çünkü farklı açılardan bakabilmek için daha çok şey bilmeniz gerekir. Büyük ya da küçük fark etmez; bugün bilmediğiniz yeni bir şey öğrenin!

Harcamalarınızı kontrol altına alın.

Finansal zorluklar yaşarken hayatımızın kontrolünü elimize almak daha da zorlaşır. Sahip olduğunuz bütçeye göre yaşamayı öğrenin. Duygusal aksaklıklarla mücadele ederken, finansal durumunuzun yarattığı problemlerle uğraşmak istemezsiniz!

İlişkide devamlılıktan korkmayın.

Her birimiz daha güçlü bireyler olmak için çabalarız. Kendi ayaklarımızın üstünde durmak, kimseye muhtaç olmamak isteriz. Ne var ki biz etrafı denizlerle çevrili bir ada parçası değiliz. Yaşamak için güçlü olmaya ne kadar ihtiyacımız varsa, insanlarla bağ kurmaya da o kadar ihtiyacımız var. Sizi anlayan bir arkadaş ya da eş, unuttuğunuz anlarda size ne kadar muhteşem olduğunuzu yeniden hatırlatır.

Sonuca değil, gelişime odaklanın.

Gerçekleştirmeyi istediğiniz hedeflerle değil, o hedeflere ulaşmak için attığınız adımlarla övünün ve kendinize mutlu olmak için şartlar koymayın. “Şöyle olduğu zaman mutlu olacağım” gibi şartlanmalar büyük hayal kırıklıkları getirebilir. İçinde bulunduğunuz anın ve aldığınız nefesin farkına varın.

Yeni bir dil öğrenin.

Yeni bir dil öğrenmek, kendinize dışarıda size ait olan kocaman bir dünya olduğunu hatırlatmanın en güzel yolu. Özellikle yaygın olarak kullanılmayan bir dil öğrenmek, istediğiniz zaman her şeye kolayca adapte olabileceğinizi fark etmenizi sağlar.

Seçenekleriniz olduğunu hatırlayın.

Hayatta her zaman daha iyi bir seçeneğiniz vardır. Ancak bazen içinde bulunduğunuz durum, kafanızı kaldırıp, fırsatları görmenize engel olur. Böyle zamanlarda seçenekleriniz olduğunuzu kendinize hatırlattığınızda, göremediğiniz her şey bir anda belirmeye başlar, siz de her birini görmeye başlarsınız.

Kendinize mutlu olmak için izin verin.

Zihninizin sizi endişelenmeye ittiği düşünceleri susturun ve kendinize mutlu olduğunuzu söyleyin

İşlerin ters gitmesi, her zaman böyle devam edecek anlamına gelmiyor ve her şeye rağmen mutlu olmaya hakkınız var. Sizi endişelenmeye iten düşünceleri susturun ve kendinize mutlu olduğunuzu söyleyin; “Hatalarıma ve başıma gelen her şeye rağmen mutluyum”!

Sınırlar koyun.

Dışarıda her zaman sahip olduğunuz neşeyi, kötü enerjisiyle yok etmeye çalışan insanlar olacak. Böyle zamanlarda önemli olan, o insanları kendilerinden kurtaramayacağımızı hatırlamak. Bu gibi “zehirli ilişkiler”e izin vermemek için kendinizce belirlediğiniz sınırlar koyun ve insanların o sınırları geçmesine izin vermeyin. Ancak bu sınırları kime koyduğunuz çok önemli. Bazen sınırlar koymak, kişinin ailesinden arkadaşlarına kadar herkesle arasına mesafe koymasına neden olabilir. Bu da duygusal boşluklara ve zedelenmelere yol açabilir.

100 gün boyunca kötü bir alışkanlığınıza veda edin.

Alkol, sigara, az uyumak, sağlıksız beslenmek, çok kahve içmek… Size en çok zarar veren alışkanlığınızı tespit edin ve 100 gün boyunca ondan uzak durun. 100 gün, o alışkanlığın size ne kadar zarar verdiğini ve bıraktığınızda hayatınızın nasıl değişeceğini görmek için ideal bir süre.

Korkularınızın üstüne gidin.

Özgüveninizi geri kazanmanın en etkili yollarından biri korkularla yüzleşmek. Uzun yıllar boyunca sizi takip eden korkularınızı aşabildiğinizi görmek, hayatta her şeyin altından kalkabileceğinizi görmenizi sağlar. Ayrıca duygusal olarak yenik hissettiğiniz anlar, korkularınızın üstüne en cesur gittiğiniz anlardır.

Ne kadar yol katettiğinizin farkına varın.

Yenilgilerinizi bir kenara bırakın, bulunduğunuz noktaya gelmenizi sağlayan tüm kararlarınızı hatırlayın ve verdiğiniz her bir emek için kendinizi tebrik edin. İstediğiniz noktaya gelmemiş olabilirsiniz ama başlangıç noktasından kilometrelerce uzaktasınız!

Evreni, insanları ve kendinizi affedin.

Öfkenizin geleceğinizi şekillendirmesine izin vermeyin. Kendinize şimdiye kadar yaptığınız tüm hataları ve kalbinizi kıran tüm insanları affetmek için izin verin. Bunu yapmak, hayatınıza devam edebilmek için alan açmanıza ve hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almanıza yardım edecek!

İlginizi çekebilir: Zor zamanlarda kendinizi motive etmenizi sağlayacak ünlü sözler

Kaynaklar:
unisoultheory.com
lifehack.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!
İlgili Makale