Hiçbirimiz kendimizi yetersiz hissederek doğmuyoruz. Hayatta yaşadığımız deneyimler, farklı farklı şekillerde bu duyguyu yaşamamıza neden oluyor. Örneğin küçükken korktuğumuzda ve endişelendiğimizde, zihnimiz bize çevreden değil, bizden kaynaklanan bir yanlışlık olduğunu söyler. Bu yüzden küçükken istismara uğramış veya dışlanmış çocuklar, büyüdüklerinde sürekli bir utanma duygusu içinde olurlar. Bir çocuğun yeterince rasyonel olmayan zihni “bende bir yanlışlık olduğu için kendimi bu kadar kötü hissediyorum” veya “ben kötü bir çocuk olduğum için bana bu kadar kötü davranılıyor” diye düşünür.
Oysa duygularını eğitmiş ve çocukluktan yaşanan şeylerin insanı nasıl etkilediğini bilen yetişkinler olarak, kendini yetersiz hissetme duygusunun aslında yetersiz bir çevreden kaynaklandığını biliyor olmamız gerek. Aslında hepimiz yeterliyiz!
Çoğu zaman çocukluktan gelen bu yetersizlik duygusunun fark edilmesi ve tam tersine çevrilmesi için bunun üzerinde çalışılması gerekiyor. İşte kendinizi yetersiz hissettiğinizde hatırlamanız gereken 7 şey:
1. Kendinizi kıyasladığınız insanlar da kendilerini başkalarıyla kıyaslıyor
Hepimiz kendimizi başkalarıyla kıyaslıyoruz. Emin olun bunu hiç yapmadığını düşündüğünüz insanlar da yapıyor. Etrafınızdaki insanlara onları yargılayarak ve biraz da kıskanarak bakmaktan vazgeçip merhamet ve anlayışla baktığınız zaman, onların da herkes gibi birer insan olduğunu fark edeceksiniz. Onlar da aynı zorluklardan geçen ve mükemmel olmayan insanlar.
2. Zihniniz ikna kabiliyeti yüksek bir yalancı olabilir
Bir laf vardır; “düşündüğünüz her şeye inanmayın” der. Düşüncelere olduğundan fazla değer vermemek gerekiyor. Hepimizin aklından sayısız şey geçiyor. Bunların hepsinin peşinden gidemeyiz.
3. Doğrularınız yanlışlarınızdan çok daha fazla
Kendinize odaklandığınız zaman, aslında kendinizle ilgili sevdiğiniz şeylerin çok daha fazla olduğunu görebilirsiniz. Hayattasınız, nefes alıyorsunuz ve istediğiniz seçimi yapma şansına sahipsiniz.
4. En az ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz anlarda bile aslında en çok ihtiyaç duyduğunuz şey sevgi
Öfkeli, utanmış, gergin veya depresif olduğumuz zamanlar hepimiz başkalarının sevgisini ve anlayışını kabul etmekte zorlanıyoruz. Oysa en az ihtiyaç duyduğunuzu düşündüğünüz anlarda bile aslında en çok ihtiyacınız olan şey sevginin ta kendisi. Bu gerçeği kabul ettiğinizde, zor zamanlar en büyük hediyenin sevgi ve anlayış olduğunu fark edeceksiniz.
5. Geçmişi düşünmek yerine “şimdi”yle barışmalısınız
Bulunduğunuz yeri ve zamanı kabullenmediğiniz, sevmediğiniz sürece, varmak istediğiniz yer ve yapmak istediğiniz değişikliklerden mutlu olamazsınız. Olduğunuz yerden memnun olmaya çalışın. Böylelikle ulaşmak istediğiniz noktaya giderken yapacağınız yolculuk çok daha huzurlu ve tatmin edici olacaktır.
6. Ne kadar yol kat ettiğinize değil, ne kadar yolunuz kaldığına odaklanın
Birçoğumuz mükemmeliyetçilik ve başarının tutsağı oluyoruz ve istediğimiz kadar ilerleme kaydedemediğimizde kendimizi yetersiz ve değersiz hissediyoruz. Oysa ne kadar mesafe kat ettiğiniz değil, bu süre içinde defalarca başarısız olsanız da neleri başardığınız daha önemli. Kendinizi geriye dönüp mutsuz hissetmek yerine, her seferinde denemek, ilerleme kaydetmek için kendinize izin verin.
7. Kendinizden nefret ederken hiçbir şeyi sevemezsiniz
Kendinizi başarısızlık olarak görerek, yaptığınız hiçbir başarıdan memnun olmayarak, potansiyelinizi gerçekleştiremediğinizi kendinize tekrarlayarak, kendinizi değersiz görerek değerli ve sevilesi bir insan olamazsınız. Başkalarının sizi sevmesi için öncelikle kendinizi sevmeniz gerekiyor. Kim olduğunuzu, nerede olduğunuzu, nelere sahip olduğunuzu düşünmeden kendinizi sevmelisiniz. Siz bu halinizle de kendiniz için yeterli ve beceriklisiniz.
Kaynaklar:
Tinybuddha
PsychCentral