Kendinizi sürekli yorgun hissetmenizin nedenleri ve çözüm önerileri
Yorgunluk kendini birçok şekilde gösterebilir; bitkinlik, konsantrasyon problemleri, öfke, sinirlilik hali, davranış bozuklukları, hafıza problemleri, performans düşüklüğü ve daha yavaş tepki gösterme bunların birkaçı. Yorgunluk aynı zamanda obezite, hipertansiyon, depresyon, diyabet gibi medikal sorunlarla da ilişkilendiriliyor.
Yorgunlukla mücadele etmek için kahve içiyoruz, şekerli enerji içecekleri tüketiyoruz, vitamin alıyoruz. Peki yorgunluğun aslında size başka bir şey anlatmaya çalıştığını düşündünüz mü? Yeni bir kahve almada, enerji içeceği içmeden veya şekerli bir atıştırmalık tüketmeden önce neden kendinizi yorgun ettiğinizi düşünmelisiniz. İşte kendinizi sürekli yorgun hissetmenizin nedenleri ve çözüm önerileri:
1. Zihinsel, duygusal ve manevi olarak kendinize uygun olanı yapmamak
Kim olduğunuz ve size iyi gelen şeylerle ilgili hakimiyetinizi kaybetmiş olabilirsiniz. Mutsuz, tatminsiz, stresli veya sadece biraz sıkılmış olabilirsiniz. İlişkiniz veya işiniz sizi mutsuz ediyor, hayatınızın bir alanı enerjinizi sömürüyor olabilir.
Hayatınızda her şey rahat bir akış içinde olduğu zamanları düşünün. Hepimizi mutlu eden, enerjik hissetmemizi sağlayan, yataktan zıplayarak kalkma duygusu veren bazı şeyler var. Bazen kendi hayatınıza dışarıdan bakıp yolunda gitmeyen şeyin ne olduğunu belirlemelisiniz. Size kendinizi sağlıklı, canlı ve iyi hissettiren, sizi heyecanlandıran şeyler ne?
2. Doğru beslenmemek
Neyi ne kadar yediğiniz enerji seviyeniz açısından belirleyicidir. Farklı farklı birçok beslenme çeşidi olmakla birlikte tüm beslenme uzmanlarının üzerinde hemfikir oldukları bir şey var; o da şekerli ve işlenmiş gıdaların size kendinizi ağır ve bitkin hissettirdiği. Şekerli ve işlenmiş gıdalar kan şekerini aniden yükseltir, kısa süreliğine enerji seviyesi yükselir ancak daha sonra aniden düşer.
Yanlış beslenme kaynaklı bitkinlik ve yorgunluk duygusunun önüne geçebilmek için öncelikle gerçek ve temiz gıdalarla beslenmelisiniz. İşlenmiş gıdalardan uzak durup, size kendinizi iyi hissettiren, içeriğine güvendiğiniz besinleri tüketmelisiniz.
3. Kötü uyku
Artık hepimiz sağlıklı bir beden için günde 7-9 saat uyumamız gerektiğini öğrendik. Peki yeterli süreyi tutturmanın yanı sıra kaliteli uyku uyuyabiliyor musunuz? Kalitesiz uykunun sebepleri arasında uyku öncesi elektronik cihazlarla vakit geçirmek, rahatsız bir yatak, yanlış yastık, diş gıcırdatma, düzensiz uyku rutini gösteriliyor.
Kaliteli uyku için yapabileceğiniz birçok şey var. Yatağa girmeden 1 saat önce elektronik aletlerden uzaklaşabilirsiniz, rahat bir yastık ve yatağa sahip olduğunuzdan emin olabilirsiniz, düzenli bir uyku rutini oluşturabilirsiniz, sessiz bir ortam yaratabilirsiniz, odanızın karanlık olmasını sağlayabilirsiniz.
4. Çok fazla stresli olmak veya endişe duymak
Stresli olduğunuzda vücudunuz daha fazla kortizon üretir. Stres hormonu olarak da bilinen kortizon, uyku düzeninizi etkileyebilir. Öte yandan stres hormonlarıyla artan endişe duygusu enerjinizi sömürür. Endişelendiğiniz zaman bedeniniz enerji tüketir. Bunu aynı telefonunuzun bataryasını çok fazla kullanan bir uygulama gibi düşünün.
Bunu önlemek için stresinizi azaltacak şeyler bulmalısınız. Yoga, meditasyon ve egzersiz bu konuda çok yardımcı olabilir.
5. Yeterince derin nefes almamak
Derin nefes almak kan dolaşımını artırır, beyin ve kaslara daha fazla oksijen taşınmasını sağlar. Dolaşım sisteminde daha fazla oksijen olması enerji seviyenizi artırır ve daha sağlıklı kaslara, organlara, dokulara sahip olmanızı sağlar.
Derin nefes almak için bilinçli bir çaba harcamanız gerekiyor. Öncelikle rahat bir pozisyon alın. Bir elinizi göğsünüzün üstüne, bir elinizi karnınızın üstüne koyun. Burnunuzdan sakince ve derin bir şekilde nefes alın ve aynı şekilde burundan nefes verin. Ciğerlerinize dolan havanın izlediği yolun farkına varmaya çalışın. Daha sonra aldığınız nefesi göğsünüzün altına, karnınıza doğru ittirmeye çalışın. Böylelikle ilk olarak karnınızın üstündeki elinizin yukarı kalktığını fark edeceksiniz. Nefes verirken de öncelikle karnınızın üzerindeki elinizi aşağıya indirmeye çalışın. Buna birkaç sefer devam edip, diyafram kasınızın hareketlerinin farkına varın.
6. Yanlış kişilerle vakit geçirmek
Bazen biriyle vakit geçirdikten sonra kendinizi tükenmiş, yorulmuş, bitkin hissedersiniz. İşte böyle kişiler aslında insanın enerjisini sömürüyor. Ne kadar uyuduğunuz, ne kadar spor yaptığınız, ne kadar düzgün beslendiğinizden bağımsız olarak bu tür kişiler enerjinizi tüketir, sizi yorar. Böyle kişilerden uzak durmak için özel bir çaba harcamalısınız. Arkadaşlıklarınızı gözden geçirin ve size enerji veren, bir şeyler katan kişilerle vakit geçirmeye özen gösterin.
7. Hareket etmemek
Uzun yıllardır yapılan pek çok araştırma gösteriyor ki fiziksel aktivite enerjinizi artırıyor ve yorgunlukla mücadele etmenizi sağlıyor. Hareket edin. Bunu düzenli hale getirmek için bir rutin oluşturun. Genel kurallara göre haftada 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapmak yeterli. Bunu günlere böldüğünüzde aslında çok kolay olduğunu göreceksiniz.
8. Yeterince su içmemek
İnsan vücudunun yüzde 50-65’i sudan oluşur. Hatta beyin, kalp, akciğer gibi organların yüzde 70’i sudan oluşur. Vücudunuza yeterince su almadığınızda enerji seviyeniz düşer. Yorgunluk da yeterince su içmediğinizin önemli bir göstergesidir. Gün içinde yeterince su içmeyi rutin haline getirmelisiniz. Bunun için kendinize hatırlatmalar oluşturabilirsiniz.
Kaynaklar:
Lifehack
MindBodyGreen