“Bu iş konusunda hiçbir şey bilmiyorum, nasıl başarılı olabilirim ki?”
“Pazarlama alanında çalışmak istemiyorum çünkü o alanda çalışanlar insanların parasını almanın peşinde.”
Yazar ve girişimci Kate Swoboda çalışmaya başladığı yıllarda kendisiyle ilgili bu cümleleri kurduğunu söylüyor. Bu cümleler aslında hiçbirimize yabancı gelmiyor, değil mi? Sorgulamadan, peşinen başarısız olacağımıza inanıyoruz. Geçmişten kalmış ön yargılarla sektörleri kötülüyoruz.
Hepimiz bunu yapıyoruz, sadece konu başlıkları değişiyor. Üstelik bu konu başlıkları her zaman iş hayatıyla ilgili olmayabiliyor. Örneğin çiftlerden biri “Ben artık aşık değilim” diyerek o ilişkiyi çözümsüz hale getiriyor. Veya yeni anne olan bir kadın “Her zaman çocuğuma ilgi göstermezsem, onu sevgisiz bırakmış olurum” diye düşünerek kendi mutluluğunu engelliyor.
Aslında tüm bunlar kendimizi nasıl sınırlandırdığımızın örnekleri. Dünyanın nasıl işlediği, kim olduğumuz, neyi yapabildiğimiz konusunda bazı şeylere inanıyoruz ve bunları içselleştiriyoruz, sonra da bu inandıklarımızla kendimizi sınırlandırıyoruz. Kendimizi sınırlandırdığımız bu inanışlara karşı çıkan her şeyleri görmeyip aksine bu inanışları destekleyen kanıtları arıyoruz. Örneğin “Ben artık aşık değilim” diye bir kişi, ilişkisindeki her olumsuzluğu bu inanışın bir doğrulaması olarak görüyor. Her zaman bebeğinin yanında olması gerektiğini düşünen bir anne, yanından ayrıldığı zaman bebeği ağlıyorsa bunu kendisini sınırlandırmanın bir kanıtı olarak görüyor.
Hemen karamsar olmayın. Bunu tersine döndürmek de mümkün. Bu inanışların farkına vardığınız zaman, kendinizi sınırlandıran inanışları tersine çevirebilirsiniz. İşte bunun için birkaç püf nokta:
1. Alternatifleri ortaya koyun
İlk başta kendinize şu soruları sorabilirsiniz:
- Hayatımda bana kendimi kötü hissettiren ne?
- En çok özlediğim şeyler neler?
Bu sorulara yanıt verdikten sonra bu sefer de kendinize yanıtlarınızın doğru olup olmadığını sorun ve alternatifleri sorgulayın. Örneğin çocuğunuzdan bir an olsun ayrılmak istemiyorsanız, kendi çocukluğunuzu düşünün. Aklınıza hemen anneanne veya babaannenizle veya dedenizle geçirdiğiniz güzel zamanlar gelecektir. Siz bunu geçmişte yapabildiğinize göre demek ki çocuğunuz başka insanlarla da mutlu olabilir.
2. En derin isteklerinize odaklanın
Gerçekten ne istediğinizi kendinize sorun. Örneğin bir işte başarısız olacağınıza inanıyorsanız, o işte ne kadar başarılı olmak istediğinizi daha derine inerek sorgulayın. Eğer gerçekten çok istiyorsanız, o işi öğrenmenin mutlaka bir yolu olduğunu keşfedebilirsiniz. Sizden önce geçmişte bu şekilde başarılı olmuş kişiler olup olmadığını araştırın. Eğer bir başkası yapmışsa, elbette siz de yapabilirsiniz.
3. Tepkilerinizin değerini bilin
Geçmişten gelen bir hikaye yüzünden öfke veya üzüntü yaşıyor olabilirsiniz ve bu yüzden kendinizi sınırlandırıyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda kendinize düşünmek, kendinizi ifade etmek, ağlamak için zaman tanıyın. Böylelikle geçmişten gelen yaralarınızı iyileştirmiş olursunuz.
Kaynaklar:
PsychCentral
Lifehacker