X

Kendinizi sevip yolunuzu seçin: Ben-ci mi bencil mi olacaksınız?

Yıl 2018. Artık kendini sevme farkındalığı, çalışmaları nihayet aldı başını yürüyor. Yoga, meditasyon gibi araçlarla insanın kendine yakınlaşması, kendini olduğu gibi kabulü, kendini sevmesi amaçlanıyor. O kadar kendimizden mahrum büyütüldük ki bugüne kadar, birçoğumuz zorlanıyor da bu yolda maalesef. Halbuki hepimiz varoluşumuzla ayrı ayrı mucizeleriz. Doğduğumuz andan itibaren bize bahşedilen mucizenin kendisi olduğumuz kavramını algılamamız için maalesef dünyanın bu döneminde uğraş gerekiyor birçoğumuz için (Özellikle birçoğumuz diye vurgulamak isterim çünkü kendini çook seven tanıdıklarım var. Bu durumla gayet rahat baş eden hatta baş etmek zorunda bile olmayan takdirle izlediğim. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da genelleme yapmak çok yanlış olacaktır).

Az evvel bir radyo programı açıktı. DJ kendini seven insanlar için “ne kadar yüksek egolu” vurgusu yaptı ve benim o an arabada nevrim döndü. Kendini sevmek neden bu kadar kötü bir şey olarak algılanıyor ve aktarılıyor? Sizce de gerçekten egodan mı geliyor?

Ben hiç öyle olduğunu düşünmüyorum. Aksine varoluşumuzun en hak ettiği şey kendimizi sevmek. Hep söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim. Düşünsenize sınırsız bir ruhken, sınırlı küçücük bedenlere geliyoruz hayat denen deneyimi deneyimlemek için. Cesaretle zoru seçtiğimizi düşünüyorum aslında. Acayip büyük bir şey yapıyoruz dünyaya gelerek ve sadece nefes alarak. Sonra gel de boyuna, kaşına, göbeğine takıl. Olacak iş değil de işte gözümüzü küçücük bir noktaya odakladığımızda hayattaki büyük resmi göremiyoruz ve bütün bunlar çok büyük sanıyoruz. 

Hatırlıyorum da bir insan kendini beğense hemen “kendini beğenmiş” diye yapıştırılırdı küçükken. Şimdi ise kendimizi beğenmemiz için yapmadığımız kalmıyor. Hem kendini beğenenler, sevenler, mutlu insanlar hem de toplum olarak kendini seven kişileri eleştiriyoruz kendilerini sevdikleri için. Sanırım herkesin kafası karışık.

Tam burada bencil ve ben-ci kavramları ortaya çıkıyor. Bencil olmak insanların pek hoşlaşmadığı durum. Çevresindeki herhangi bir kişiyi, durumu umursamadan kişinin kendisini her şeyden çok düşünmesi. Toplum içinde yaşadığımız ve karşımızdakiler de en az bizim kadar insan olduğu için bu kavramdan kendi adıma ben de haz etmiyorum. Ama ben-ci kavramını destekliyorum ve hayatımda  bu yöne doğru isteyerek, koştura koştura gidiyorum. Yine kendini birçok şeyin ötesine koymak evet. Bu da kendine verdiğin değerden, kıymetten, önemden kaynaklanıyor. Fakat durduğu nokta ise bu sırada başkalarını kırmamak, zarar vermemek. Bu arada basit bir örnekle bunu iyice belirginleştirmek isterim: Arkadaşınız sizi dışarıya çağırıyor ve asla canınız çıkmak istemiyor. O noktada karşınızdakini kırmamak adına, hayır dememek adına dışarı çıkarsanız bence en büyük saygısızlığı kendinize yapmış oluyorsunuz; kendi ihtiyaçlarınızı önemsemeyerek… “Hayır” demek de hep korkunç bir şeymiş gibi öğretildi ama emin olun değil arkadaşlar. En ihtiyacımız olan kelimelerden bence. Hatta bu hayatta sınırlarımızı koymamız ve koruyabilmemiz için. Aynı örnekle devam edersek ve arkadaşınız kendisini çok kötü hissediyorsa ve size ihtiyacı varsa, o an canınız istemiyor diye gitmemek bana da bencillik geliyor. Bu ayrımları mantık ve kalp çerçevesinde kafamızda yapabiliriz diye düşünüyorum.

Ama emin olun benim de bu sebeple tepki gördüğüm, “garipsin” diye sıfatlandırıldığım durumlar yaşıyorum. Örneğin arkadaşlarımla tatile gittiğimde bir akşam çok yorulmuş olup akşam yemeğine gitmeyip odada kitap okumayı tercih etmem bencilmişim gibi algılanabiliyor ve garip damgası yiyorum. İşte bu noktada da kendinizin arkanızda ne kadar durduğunuz önem kazanıyor. İki seçenek var. Ya sadece başkaları sizin için kötü düşünmesin diye “Tamam o zaman geleyim” demek hiç istememenize rağmen ya da kararlı bir şekilde “Benim kararım bu. Size iyi eğlenceler” diye devam edebilmek size söylenenleri umursamadan. Kalbiniz doğru olanı size hep fısıldıyor zaten. İnsanın kendi arkasında, kararlarında, seçimlerinde durması insana güven ve sağlamlık veriyor. Bir süre sonra da çevrenizdekiler, daha doğrusu sizi her halinizle kabul edip çevrenizde kalmak isteyenler hiçbir şey demiyor böyle durumlara ve saygı duyuyor. Fakat tüm bunları çevrenize sizin öğretmeniz gerekiyor. Eğer böyle bir insan değilseniz ve ben-ci bir insana dönüşmek istiyorsanız ilk önce siz kendinizi önemseyeceksiniz, kendi kararlarınıza kendiniz evvela saygı göstereceksiniz, sonra başkaları ardınızdan gelecek. Ben biliyorum ki çok sağlam, kendi kararlarının arkasında duran kişiler yalnızlaşmıyor, sevilmiyor gibi bir durum yok; aksine güçleniyor, öz güveni artıyor, kendisine saygısı sevgisi artıyor ve çevresindeki insanlar da bu duruma göre şekilleniyor.

İşin özü, kendini sevmek birçokları tarafından algılananın ve anlatılanın aksine harika bir şey! Hatta mümkünse sevmekle de yetinmeyelim, kendimize aşık olalım! Fakat bu noktada ben-ci yolu mu seçeceksiniz bencil yolu mu; o da size kalmış. Unutmayın her şey deneyim hayatta. Bu bilginin hafifliğiyle yaşam sürmeniz dileğiyle…

Sevgiyle…

 

İlginizi çekebilir: Kendinize zaman ayırıp daha çok yalnız kalın

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale