X

Kendinizi sevin: Toksik arkadaşlardan kurtulma zamanı

Kendinizi ne kadar sevdiğinizi merak ediyorsanız arkadaş çevrenize bakmanız yeterli. Etrafımızdaki insanların bize olan davranışları, bizim kendimizle olan ilişkimizin bir yansımasıdır aslında ve her bir arkadaşımız bizim farklı yönlerimizi temsil eder. Peki ya sizin arkadaş çevreniz nasıl insanlardan oluşuyor? Etrafınızda sizi yukarı çıkaran insanlar mı var? Yoksa durum tam tersi mi? Arkadaşlarınızın yanında tam olarak kendiniz olabildiğinizi söyleyebilir misiniz? Yoksa onlardan da sakladığınız yüzleriniz mi var? Arkadaşlarınız sizinle ilgili neler biliyorlar? Örneğin müzik zevkinizi biliyorlar mı? Ya da en sevdiğiniz rengin ne olduğunu. Sizin rüyalarınız, hayalleriniz hakkında bir fikirleri var mı? Sohbetleriniz kalpten kalbe mi yapılıyor, yoksa öylesine mi? 

Yapılan araştırmalar iyi arkadaşlıkların insan sağlığına olumlu etkilerde bulunduğunu gösteriyor. Michigan Devlet Üniversitesi’nden Psikolog Dr. William Chopik 7481 orta yaşlı insana altı sene boyunca arkadaşlıkları ve sağlıkları hakkında sorular sormuş. Bu altı senenin sonunda, arkadaşlarından destek alan katılımcıların kronik hastalıklara yakalanma risklerinin azaldığı gözlemlenmiş. 

Ancak buradaki anahtar kelime “iyi” arkadaşlıklar. Eğer arkadaşlarınızın bazıları size iyi hisler vermiyorsa sizin, arkadaşlığın olumlu etkilerinden yararlanma olasılığınız aşağı iniyor. Yani arkadaşlarımız arasında bize laf sokan, bizimle alaycı bir şekilde konuşan, bizi küçümseyen insanlar varsa arkadaşlık duygusunun olumlu etkileri bize o kadar da büyük ölçüde uğramıyor demektir.

Toksik arkadaşlarınızı tanıyın

Bu arada tabii ki iyi arkadaş deyince bizi durmadan pohpohlayan, ne dersek bizimle hep aynı fikirde olan kukla gibi insanlardan söz etmiyoruz. Elbette ki arkadaşlarımız zaman zaman bizimle fikir ayrılıklarına düşecek ya da yeri gelecek bizimle tartışacak, bizi yapıcı bir şekilde eleştirecek. Benim bahsettiğim bize laf sokmayı adeta kendine meslek edinmiş toksik arkadaşlar. Bu tip arkadaşlara İngilizce’de arkadaş ve düşman kelimelerinin birleşimi olan “frenemy” deniyor. 

Peki ama arkadaşlarınız arasında neden size destek vermeyen, bulduğu her fırsatta size laf sokan, size adeta bir düşman gibi davranan insanlar olduğunu hiç düşündünüz mü? Sizce kendini gerçekten seven ve sayan bir insanın böyle arkadaşları olur mu? Bu soruların cevabı çocukluğunuzda yatıyor. Çocukken anneniz ya da babanız sizi sık sık eleştirip, varlığınıza saygı göstermeyen davranışlar sergiledilerse siz de büyüdüğünüzde size tıpkı anneniz, babanız gibi davranan sevgililer ve/veya arkadaşlar bulursunuz.

Bartholomew (1990)’a göre bebek ile bakıcısı arasında gelişen bağlanma biçimi bireyin gelecekteki ilişkilerini etkiler, başka bir deyişle sonraki sosyal ilişkilerinin prototipini oluşturur. Küçükken duygusal ya da sözel tacize maruz kalan çocukların, büyüyünce iyi davranışları hak etmediğine inanan yetişkinlere dönüşme olasılığı yüksektir. Bir yetişkin, bir çocuğa sürekli hakaret ederse, onu aşağılarsa, duygularını hiçe sayarsa çocuk sorunun karşısındaki yetişkinde değil kendinde olduğunu düşünür.

Dahası yetişkinin hakaretleri çocuğun iç sesi haline dönüşür. Bu çocuk büyüdüğünde kendine bu iç ses yüzünden eziyet etmeye başlar. Artık çocuk, anne, babasının tacizlerinin bir mirasçısıdır ve büyüdüğünde bir şekilde kendini sabote eden davranışlar sergileyebilir. 

Eğer çocukluğunuzda duygusal ve/veya sözel tacize maruz kaldıysanız kendinize, size tıpkı anneniz ya da babanız gibi, o kadar da iyi davranmayan bazı arkadaşlar seçersiniz. Çünkü sizin normaliniz budur. Ancak geçmişi geride bırakmaya karar verip gerçek sevginin böyle bir şey olmadığını anlamaya başladığınızda da bu tarz toksik arkadaşlarınıza olan tahammülünüz azalır. 

Bir arkadaşın toksik olup olmadığını nasıl anlarız? 

– Sizinle sürekli alaycı bir şekilde konuşuyorsa,

– Karakterinizde bir yanlışlık varmış gibi davranıyorsa,

– Size sık sık laf sokuyorsa,

– Hakkınızda yaptığı şakalar ağzınızda kötü bir tat bırakıyorsa,

– Onun yanında bir türlü kendiniz gibi davranamıyorsanız,

– Size karşı hal ve tavırları dengesizse,

– Hatalarınızı abartıp, başarılarınızı küçümsüyorsa,

– Sizinle daimi bir rekabet içindeyse,

– En önemlisi de onun yanından her ayrıldığınızda kendinizi kötü hissediyorsanız,

arkadaşınız toksik bir arkadaş demektir. 

Eğer çocukken ailemiz tarafından kötü davranışlara maruz kaldıysak büyüdüğümüz zaman kurduğumuz toksik arkadaşlıklara kolay kolay veda edemeyiz. Çünkü bir tarafımız toksik arkadaşımızın bize karşı olan kötü davranışlarını normal bulurken, diğer tarafımız da aslında bu davranışların normal olmadığını düşünür. İşte tam da bu çelişki yüzden toksik arkadaşımızdan bir türlü ayrılamayız. 

Sizce artık size zarar veren, sahte ve toksik arkadaşlıklara veda etme zamanı gelmedi mi? İçinizdeki yaralı çocuk sizi gerçekten seven arkadaşları hak etmiyor mu? Unutmayın sizi gerçekten seven biri sizi incitmez. Sizi gerçekten seven biri sizi küçük görmez, sizinle alay etmez, başarılarınızı küçümsemez. Gerçek sevgide hakarete yer yoktur. 

Tarafınızı seçin. Siz, toksik arkadaşınızın sembolize ettiği tacizcilerden yana mı olacaksınız, yoksa kendinizden yana mı? Siz de bu dünyadaki herkes gibi sizi gerçekten seven ve size saygı duyan arkadaşları hak ediyorsunuz. Ama bunun için ilk önce siz, kendinizi gerçekten sevmeli ve kendinize saygı duymalısınız. Size, hayatınıza sizi hak ettiğiniz gibi seven gerçek arkadaşların girdiği harika günler diliyorum. 

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. İyimser olmakla ilgili psikoloji egzersizleri ise Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:

Bartholomew, K. & Horowitz, L. M. (1991). Attachment styles among young adults: A test of a four-category model. Journal of Personality and Social Psychology. 61 (2), 226-244.

 

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale