X

Kendinizi ne kadar kabul ediyorsunuz: Eksikliklerinizi de sevebilir misiniz?

Çok naif, çok bilgili bir insanla tanıştım. Daha tanıştığımız gün sohbet sırasında dikkatimi öncelikle çeken tek bir şey vardı: O kadar kendisiyle; kendisine göre tüm eksik taraflarıyla barışıktı ve bunu o kadar sıradan bir durum olarak, kalpten, rahatça paylaşıyordu ki benimle; uzun zamandır böyle bir insanla karşılaşmamıştım. Çoğu kişi eksik olduğunu düşündüğü özelliklerini maskelemeye, kapatmaya çalışırken o tam aksini yapıyordu. Enerjisi inanılmaz yoğun, neşeli ve kuvvetliydi.

Kendisini olduğu gibi kabul eden, kendisiyle mutlu olan insan ne kadar da hemen fark ediliyordu. Parlıyordu ve ben bunu resmen gözlerimle rahatça görebiliyordum. Etrafımda böyle insanları istediğimi düşündüm kendi kendime. Fakat sonrasında hemen kendime dönüp baktım. Ben böyle miydim?

Senelerdir bu konuda çaba göstermeme rağmen açık yüreklilikle söylemeliyim ki tam anlamıyla henüz değilim. Karanlıklarımdan utandığım, sıkıldığım ve bu yüzden de aslında bütünlüğümü tam anlamıyla hissedemediğim maalesef çok zaman var hala hayatımda.

Benzer enerjiler birbirini çeker bilirsiniz. Ben tam anlamıyla kendimle barışık, rahat yaşayamazken henüz; böyle olan insanlarla çevrelenmem de pek kolay değil tabii. O zaman başkalarında beğendiğim ve hayatımda var olmasını istediğim hali oturup beklemek yerine kendimde var etmeliyim.

O zaman bir soru daha geldi ardından: Bu şekilde var olmak için neye ihtiyacım vardı? Nelerimle yüzleşmem, hangi tepkilerimi değiştirmem gerekiyordu? Hoşlanmadığım özellikler için neler yapabilirdim?

Bir sürü sorunun içindeyim şimdi. Kendime yolumu aydınlatacak çok güzel cevaplar da geliyor soruları sorduğum an. Ve farkındalıklar hayatın içerisinde, deneyimler içinde harmanlanıyor. Bundan sonrası hep ayık olmak, her anı fark ederek yaşamak, o kilit anları yakalamak ve kendimle konuşmak bolca.

Güzel bir hedefim daha oldu. Hiçbir şey boşa yaşanmıyor, hiç kimseyle boşa karşılaşmıyoruz bu hayatta. Yaşadığın anlardan, tanıştığın kişilerden kendine aldıkların neler? Sen de düşünüyor musun?

Nice aydınlık dönüşümlere. Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Korkudan cesarete giden yol: Korkulara rağmen devam etmek

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com
İlgili Makale