X

Kendinizi disipline sokacak 8 uygulama

Zanaat ustaları hünerlerini; sürekli pratik yapmaya ve hedef odaklı devamlı öğrenmeye borçludurlar.
Bazı hünerlerinizi disipline sokmak şu dört özveriyi gerektirir: sürekli pratik, tek taraflı işe adanmışlık, devamlı öğrenme ve ilgi. Zen Habits’in kurucusu Leo Babauta, nefsinizi disipline sokup, kendi kendinizin yaşam ustası olmanızı sağlayacak 7 uygulama öneriyor, biz de Uplifers okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Ruh haliniz uygun olmasa bile işinizi yapın

İşleri erteleme hangi kültüre ait olursanız olun, dünya çapında yaygın bir problemdir. Kendimize itiraf edemesek bile, işleri ertelemenin en büyük sebebi ‘modumuzun uygun olmaması’dır. Ya da iş çok zor veya kafa karıştırıcı olabilir. Bu da size rahatsızlık verir; siz de genelde daha iyi olduğunuz veya daha kolay işleri yapmayı tercih edersiniz. Ancak, o işi yapmak için ruh halimiz uygun olana kadar beklerseniz asla hayatınızın ustası olamazsınız. İşlerinizi ertelemek yerine şunu deneyin: Ne olursa olsun, bir görevi yapmak için kendinizi ayarlayın ve bunu yapmaya başlayın. E-postalarınızı ya da sosyal medya hesaplarınızı kontrol etmeyin ya da hızlıca bir angarya iş yapmanıza izin vermeyin. Oturun ve yapmanız gereken şeyi yapın. Bu sizi rahatsız etse bile bunu yapabilirsiniz.

Gerçekten istemesiniz bile egzersiz yapın

Bu davranış da işleri ertelemekle bir açıdan aynı; egzersiz yapmayı da sürekli farklı sebeplerden dolayı baştan savarız çünkü egzersiz yapmak zordur ve genellikle daha kolay bir şey yapmayı tercih ederiz. Ama egzersizi de sağlıklı gıdalar tüketip, dişlerinizi fırçalamak gibi yapmanız gereken bir zorunluluk olarak görün. Dişlerinizi fırçalamayı erteleyip haftada bir fırçalamıyorsunuz değil mi? Aksi halde dişleriniz çürür. Aynı şekilde haftalar boyunca egzersiz yapmayı ertelemek de uzun vadede bedeninizi çürütecektir. Onun yerine; kendinize belli bir süre çalışacağınızı/koşacağınızı söyleyin. Kendiniz yorgun ya da üşengeç hissetseniz bile çalışmayı atlamayın. Bunu başarmış olduğunuz için harika hissettiğinizi göreceksiniz. Her şekilde, sizi rahatsız şeyleri bile yapma konusunda ustalaşacaksınız.

Açlığa odaklanın ve gerçekten nasıl hissettiğinizi görün

Ne zaman biraz aç olsak panikleme ve en yakın abur cubura saldırma eğilimindeyizdir. Ancak, aç olmak dünyanın sonu değildir. Hayatta her zaman lezzetli yemekler ile memnun olmamız gerekmez. Aç değilseniz yemeyin. Aç olsanız bile, bir an için oturun, açlığa odaklanın ve gerçekten nasıl hissettiğinizi görün. O kadar da kötü bir uygulama olmadığını göreceksiniz. Burada amaç, kendinizi açlıktan öldürmek değil, biraz rahatsızlık hissinin hayatınızı berbat etmeyeceğini size göstermek. Böylece ne zaman ve ne kadar yemeniz konusunda daha bilinçli seçimler yapacaksınız.

Biriyle sizi rahatsız eden bir konu hakkında konuşun

Genellikle zor konuşmalardan kaçınırız çünkü bunlar bize zevk vermez. Ayrıca kimse kendini rahatsız ve korkunç bir konuma sokmak istemez. Hatta bu kızgınlık, daha kötüye giden bir ilişki, durumun kötüleşmesi ve daha fazlasını içeren her türlü soruna yol açabilir. Birisiyle böyle bir sorununuz varsa, bunu kafanızda kurup büyütmek yerine o kişiyle nazik ve şefkatli bir şekilde konuşmayı deneyin. Empati kurun. O kişiyi suçlamadan, ona kendinizi nasıl hissettiğinizi söyleyin ve onun bu konuda kendini nasıl hissettiğini sorun. Duruma ilişkinizi koruyacak bir tutum ile yaklaşın.

Yeni bir alışkanlık edinin

İnsanların bir alışkanlığı değiştirme konusunda yüzleştiği en zor şeylerden biri, ilk heyecan yok olduktan sonra bile o alışkanlığa saplanıp kalmak. Yeni başlanan bir şeyi bir hafta boyunca uygulamak kolay ama ikinci ve üçüncü hafta da aynı şekilde kolay mı? Başladığınız bir işi ilk haftadan sonra bırakmak yerine iki ay boyunca bunu devam ettirmeye çalışın. Her gün sadece 5 dakikanızı ayırın ve her gün aynı saatte yapın. Unutmamanız için kendinizi hatırlatmalar yazıp, günlük olarak yaptıklarınızı takvimde işaretleyebilirsiniz. Böylece her gün ne kadar ilerleyeceğinizi görürsünüz. Yeni bir alışkanlığa başlamak sizde her türlü değişikliğin kapısını açılacaktır.

Problemlerle yüzleşin

Bir sorunumuz varsa, tipik olarak bu konuda düşünmekten kaçınırız. Bu sorunlardan herhangi birine sahip olup olmadığınızı düşünün: Egzersiz yapmaktan kaçınmak, fazla kilolu olmak, büyük bir projeye başlamamak, parasal sorunlarla ilgilenmeyi ertelemek… Genellikle bu rahatsız edici durumlarla karşı karşıya kalmak istemeyiz. Problemden kaçınmak yerine, engellere bir patika olarak bakın. Engellerden kaçınmayın, etrafında dönüp durmayın ve bunları göz ardı etmeyin. Odağınızı onlara doğru çevirin. Görün. Kabul edin. Ne olduğunu anlamaya çalışın. Bunları uygulamak kolay değil, ama düşündüğünüz kadar da kötü olmadığını göreceksiniz ve bunu yaptığınız için memnuniyet duyacaksınız. Ve daha da önemlisi: Sorunlarla baş etme konusunda daha da güçleneceksiniz.

Yaptığınız işlere iyi tarafından bakın

Disiplin oldukça öğreticidir, muhteşem ödüllere ihtiyacınız yoktur; çünkü bir eylemi gerçekleştiriyor olmanın bile iyi bir tarafı vardır. Mesela, sağlıklı bir yiyecek mi yiyeceksiniz? Bu yiyeceğin tadının en sevdiğiniz tatlı ya da kızarmış cips gibi olmasına gerek yok. Taze, sağlıklı bir yiyecek yiyerek, bu eylemin bizzat kendisinden zevk alabilirsiniz. Egzersiz yapacaksanız, düz bir karın ya da güzel kollara kavuşamasanız da söz konusu eylemi gerçekleştirmek size zevkli gelebilir. Yaptığınız iş ne olursa olsun, bunu yapmanın iyi yanlarını keşfedin; böylece yaptığınız iş bir ödül gibi gelecektir.

Meditasyon yapın

İnsanlar meditasyon yapmanın zor ya da mistik olduğunu düşünse de aslında oldukça basit: Hareket etmeden oturmak için 2 dakikanızı ayırın ve nefesinize odaklanın. Bu esnada zihninizin ne zaman harekete geçip ne zaman nefesinize odaklandığına dikkat edin. Meditasyon yapmanın birçok yolu var, ancak bu en basit olanıdır. Size beliren dürtüleri nasıl izleyeceğinizi ve bu dürtüler üzerinde harekete geçmenizin gerekli olmadığını gösterir.

Tüm bu alıştırmalar sayesinde huzursuzlukla baş etmeyi, canınız istemese de bir yerde bulunmayı, şevkiniz yok olsa dahi bir şeye bağlı kalmayı, doğrudan dürtülerinizle hareket etmemeyi, yaptığınız herhangi bir eylemi bir ödül olarak görmeyi öğreneceksiniz. Hayatınıza eğlenceden yoksun bir disiplin mi hükmetmeli? Elbette hayır. Ancak bir işten o an zevk alabiliyorsanız, uzun vadede size getirisi olacak bir şeyde uzmanlaşmayı neden öğrenmeyesiniz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale