X

Kendinizi bir “mum” olarak mı tanımlıyorsunuz: Kendi ışığınızla çoğalmayı öğrenin

Geçtiğimiz yazımda kendimi bir mum olarak anlatmış ve sonrasında da sizlere sormuştum bir obje olursanız ne olurdunuz diye?

Yazımın sonrasında pek çok yorum aldım. Kimisi bisiklet olarak tanımladı kendini, kimisi İngiliz anahtarı, kimisi ise pervanesi kırık bir vantilatör olarak tanımladı. Aldığım yorumlar, okuyucuların kendilerini tanımlama gayretleri beni çok mutlu etti.

Fakat içlerinden bir grup da kendini benim gibi “mum” olarak tanımladı. Mum olarak tanımlayan grubun yorum ise, “bu yazı bize eksik geldi, mum olduğumuzu düşünüyoruz ve biz de senin gibi önceliklendirilmiyoruz. Sen ne yaptın da bununla başa çıktın, bize onu anlatır mısın?” oldu.

Böylece, yazının devamını yazmak, belki beraberce bir farkındalık elde etmek istedim. Yazarken ben de serzenişte bulundum, kimseyi kırmama özelliğim biraz benim tehdidim olmuştu, az kırma ama çokça kırılma haline bürünmüştüm. Ancak yazımdan sonra anladım ki yalnız değilim, benim gibi başkalarına faydalı olma değeriyle yanan pek çok mum var. Ancak sanırım artık o mumlar da “Biz buradayız, yanıyoruz” demek istiyorlar! Görünmez değiliz, buradayız ve ışıl ışılız!

Peki bizi görmeyenler, onlar için her şeyi yapmaya hazır olan bizlere hak ettiğimize inandığımız değeri veremeyenler ne olacak da bizi görmeye başlayacak ya da bir şekilde öncelik sıralamalarında yer verecekler mi?

İtiraf ediyorum! Kendimi ne kadar kendi kendine yanmaya razı, çakmağı da ışığı da kendinde olan bir mum olarak da tanımlasam ve bu özelliğimle gurur da duysam, etrafımdakilerin beni bir nevi görünmez kılma eğilimine razı değilim! Neden mi? Çünkü değer görmek için, kimseye “Beni gör, ben buradayım senin için” diyemeyiz, “hadi bana değer ver” diyemeyiz. Değer görmek, kıymetin bilinmesi zorla veya ısmarlama olacak bir şey değil ki.

Tüm bu yazdıklarımın kulağa biraz pesimist geldiğinin farkındayım. Ancak niyetim asla negatif konuşmak ve moral bozmak değil. Tam tersi, bakış açımızı değiştirmek!

Birilerinin hayatında ışık olmaya gönüllü biz sevgili mumlar! Bizim ışığımızın hakkını vermiyorlar, “Aferin ne güzel de yanıyorsun, iyi ki karanlığıma ışık oldun” diyenlere rastlayamadık diye mum olma özelliğimizden mi vazgeçeceğiz? Tabii ki hayır… Geçen yazımın sonunda da demiştim ya hani: “Hayır merak etmeyin, yine de vazgeçmedim kendim olmaktan ve bir gün mutlaka istediğim değeri göreceğime eminim. Ve bitirirken, söylemeden geçemeyeceğim şu ki; ne olursak olalım, kendimizi nasıl ifade etmeyi tercih edersek edelim; kendimiz olmaktan asla vazgeçmeyelim. Çünkü, biz böyle çok güzeliz!” Kesinlikle biz böyle çok güzeliz…

Ama benim “Ne yaptın da bununla baş ediyorsun?” diyenler için kendi yöntemim şu ki; kendimi tanımladığım bu kıymetli özelliğimden vazgeçmeden ışığımı yayarken, doğru karanlıkları aydınlatmaya çalışıyorum artık. Her zaman doğruyu bulmak kolay olmasa da, kimseyi kendimden daha kıymetli görmeden aydınlatmaya devam ediyorum. Öyle ya en önce sen kendini sevmezsen, kendini değerli görmezsen bir başkasının seni öyle görmesini sağlayamazsın ki…

En önce kendim için ışımaya, en önce kendi içimdeki karanlıkları aydınlatmaya çabalıyorum ben. Sonrasında da yine kendi ışığımı koruyarak el uzatıyorum, bu ışıkla benimle aydınlanıp birlikte daha çok ışık saçmak isteyenlere.

Peki siz sevgili mumlar? Sizler ne yapacaksınız ışığınızı büyütmek için? Sevgimle…

İlginizi çekebilir: Kendinizi her yönünüzle tanıyın: Bir obje olsaydınız ne olurdunuz?

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale