Kendinize notlar bırakın: Bugünkü siz, gelecekteki sizi aydınlığa çekebilir
Sizi bu hayatta en iyi tanıyan kim? Tüm geçtiğiniz yolları bilen? Tüm hissetmiş olduğunuz duygulara tanıklık eden? Karşısında çırılçıplak kaldığınız ve hiçbir şey saklamadığınız? Bir ömür boyu, yanında olduğunuz gibi durabildiğiniz?
Benim için öyle biri yok. Ben yeri geldi kendimden bile çok şey sakladım. Utandım, sakladım; işime gelmedi, görmezden geldim; rahatsız oldum, öfkeyle susturdum tüm içimi. Tüm bunları ben kendime yaparken, zaten bir başkası nasıl benim çırılçıplak halime yaklaşabilsin? O halimi ben bile görmemişken.
Fakat tüm bunlar benim için birazcık daha geride kaldı çok şükür. Yani en azından nihayet kendimi kendime açık edebiliyorum artık. Saklamak, saklanmak, utanmak yok; ne isem o olma halimi kabule çok daha yakınım geçmiş senelere göre. Bu iyi bir şey. Dışarısı mı? Yok orası hala flu. Zaten bence insanın kendisine kendisinden başkası yakın olamaz; bu ayrı mesele.
Çok uzun zamandır en yakın arkadaşım yine kendimim. Geçilen tüm zorlu yollara, hislere, durumlara en yakın şahidim. “Beni anlamıyorsun” dememe gerek kalmıyor. Ya da “Seni anlamıyorum” lafını duymak zorunda kalmıyorum, çünkü her şeyi, çok iyi biliyorum. Hal böyle olunca yeni bir yol keşfettim kendi kendime.
Şu andaki Gamze’den ilerdeki Gamze’ye notlar yazıyorum. Bu notları da evin her köşesine ayrı ayrı yapıştırıyorum. Mesela buzdolabımızın üzerinde koca bir kartona yazılmış “ŞU AN ASIL İHTİYACIN NE GAMZE? ŞU AN BEDENİN AÇ DEĞİL. AÇ OLDUĞUN TAM OLARAK NASIL BİR HAL, NASIL BİR HİS?” diye bir not duruyor.
Çalışma odamdaki panoda, “Canın sıkkın olduğunda tenis hocanı ara ve ders için yer var mı diye sor” yazıyor. Hemen yanında: “Yalnız hissettiğinde köküne, geldiğin yere bağlan. Yalnızlık enerjisi bir’i yeniden hatırlaman için sadece bir hatırlatıcı.” Onun da altında ise: “Bu dünyaya Tanrı’nın gözlerinden bakabilir misin?” diye soruyor.
Kendini iyi, kendinden memnun, tatmin hisseden Gamze’den bir sürü notlar geliyor kendini yetersiz, eksik, kötü hisseden Gamze’ye. Çünkü onu en iyi o görüyor, en iyi o biliyor, en iyi o anlıyor. Dışarıdan ziyade o biliyor zayıf hissettiği anlarda ona ne iyi gelebilir, o anlarda nasıl davranılmaktan hoşlanır, onu ne sarıp sarmalar. Her şeyi en iyi şekilde o biliyor.
Gamze, kendisini unutmaya meyilli olduğu için bugünden ileriye notlar yazıyor. Çünkü biliyor ki Gamze yine düşebilir ve düşecek de. Çünkü biliyor ki Gamze kendini zayıf hissedebilir, hayata motivasyonunu kaybedebilir, kendisine çok öfkeli olabilir. Çok iyi biliyor çünkü o Gamze kendisi. İç içe yaşıyorlar. Tüm bu hisleri iyi bildiği gibi oralardan çıkmayı da çok iyi biliyor. Çok iyi biliyor çünkü bugüne kadar hep çıkmayı başardı.
O yüzden kendini zayıf sanan Gamze boşuna bir daha bir daha debelenmesin diye notlar bırakıyor bugünden geleceğe. Bırakıyor ki çıkış o defa için yine çetrefilli olmasın, aydınlığa daha rahat ulaşsın.
İşe yarıyor mu? Hayat gibi bunun da kesin bir çizgisi, cevabı yok.
Bazen evet, o notlar bir durmamı, sakinleşmemi, düşünmemi sağlıyor. Bazen ise gözüm bile görmüyor. Hayat gibi. İnişli çıkışlı. Asla tek çizgide değil. Hastanelerdeki yaşam makinesi çizelgesini hatırlayın. Tek çizgi ölüm demek. Bir şeylerin hayat boyu aynı gitmesi, orada yaşam olacağı anlamına gelir mi?
Demem o ki, bekleme dışarıyı, başkalarını ve el uzat kendine. El uzat ve sonrasında tut o eli sıkı sıkı, kalk ayağa yeniden. Tekrar düştüğünde ise o eli bir ömür orada bulacağını biliyor olacaksın. Kimse alamaz o eli senden, çünkü o el sensin. Kendi kendinin dostu olmanın tadını çıkaranlara sevgiyle…
İlginizi çekebilir: Modunuz düştüğünde şifa içinizde: Kendi gücünü hatırlamak neden önemlidir?