X

Kendinizde dönüştürebildiğiniz anlar üzerine

Bugün nerede olursak olalım hepimiz belli yollardan geçiyoruz, bazı sorular ve yanıtlar için durmadan zihnimizle konuşuyoruz. Zorlanıyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz, üzülüyoruz, sakinliyoruz, çok mutlu oluyoruz. Hepsi geçiyor, hepsi zaman aşımına uğruyor fakat içindeyken fark etmediğimiz bazı durum veya olaylar bize gelecekte çözmemiz gereken bir konu olarak gelebiliyor. Yaşadığımız an bizi zorlayan konular aslında geçmişin çözülememiş sorunları olarak karşımıza çıkıyor. Pek çok hastalık için de birikmiş stres, yorgunluk veya en azından mevcut anların aşılamamasındanki zorlanma çok belirleyici oluyor.

Yıllardır karşıma çıkan fakat ilk kez tam anlamıyla deneyimlediğim üzerine okudukça göğüs kanseri de dahil olmak üzere beden üzerinde etkileri olan pek çok hastalığı da hafifletmesi üzerine çalışmalara başlandığını gördüğüm MBSR (mindfulness temelli stres azaltma) tekniğinin aslında hem bedene hem ruha etkilerini kendi deneyimimden anlatmak istedim bu kez.

Uykusuzluk, vücutta hissettiğiniz bir ağrı, kronik yorgunluk veya stres gibi pek çok konu için başvurulabilecek bir yöntem (tabii ki eğer tıbbi bir destek gerekiyorsa önce uzman görüşüne başvurulması kritik) olan MBSR’ın düzenli bir akışta tekrar edildiğinde zihinde daha önce yanlış kodlanmış anıların yer değiştirmesi de dahil pek çok yön değişikliği sağlayabildiğine şahit olmaya başladım. Hep bir şeyleri alışageldiği şekilde sürdürmeye çalışıyor zihnimiz.  Zihni şaşırtmak ve yolunu bir fayda için değiştirmek insanın kendini olduğu gibi kabullenmesi, neden sorularını nasıl sorularıyla yer değiştirmesine olanak tanıyor. Bunun için farkında gösterilen çaba daha önce duygusal olarak verilen tepkilerin farkındalık seviyesine ulaşması ve bundan sonra benzer durum ile karşılaşıldığında daha farklı yönetebilme özgürlüğü tanıması bence hem insanın müthiş bir potansiyelini ortaya koyuyor hem de iyileşmenin her zaman herkes için olası olduğunu gösteriyor.

İçine girdiğinizde bir yönlendirici olması mutlaka işi kolaylaştırıyor. Bir ana çekilmek için dedike zaman yaratmak gerekiyor. Bunu genelde daha az yorgun olduğumuz anlarda deneyimlemek en azından bana daha iyi geliyor. Yöntemin yaratıcısı Jon Kabat Zinn’in özellikle nezaket ve bütünlük içinde yaşadıklarımıza kendi gözlüklerimizle tekrar tekrar ve odaklı bakabildiğimizde iyileşmenin mümkün olabileceğine dair inancı 1970’lerin başından itibaren vurgulanmış olsa da son 10 yılda pek çok araştırma ve tedavi sürecinin içine dahil olabilmiş. Günümüzde çok yaygın ve çok fazla uzmanın ele alabildiği bir yöntem. Hafife alınmaması gereken gerçekten pratik ettikçe dönüştüren bir deneyim olan bu yolculuğun hayatının belirli döneminde herkese iyi gelebileceğine inanıyorum.

Daha önceleri Freud’un Yineleme Saplantısı (Repetition Compulsion) üzerine söyledikleri ve gerçekten deneyimlen en bir olay ve durumun benzer örneklerde hep aynı şekilde deneyimlemesi ve böylece nevrotik etkilerden çıkabilmesi inanışının tam bir panzehri gibi yorumluyorum MBSR deneyimini. Olayların yaşanma şeklini de ele alış şeklini de değiştirebilir, hatta çok farklı şekilde olayları yeniden kodlayabiliriz. Bunun için çok büyük bir travmatize olma durumunu yaşamak değil ufacık tetikleyiciler üzerine çalışmak bile başlı başına etkili.

Her deneyim çevremizde esen bir rüzgarın aleve etkisi gibi, rüzgarın etkisini dönüştüren bir güç olarak kullanmak bazı alevlenmeleri yaşamak ve ardından belki de gelecekteki hayatını son ana kadar değiştirecek etkiyi bugünden yaratmak mümkün. Bazen ateşle ilk karşılaşma anı zor, bazen zorlanmadan rahatlama çabasına girebiliyoruz. Herkesin kendi yolunu kendi bulduğu bu konuda ışık tutacak alanları kendinize açmanız içinizdeki ateşi aydınlatmanız ve karanlığa gömülü alanlardan bir tünel ışığı bulup çıkmanız dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Oslo’ya dair deneyimlerim bugünümü nasıl daha iyi geçirmemi sağlar?

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale