Kendinizde dönüştürebildiğiniz anlar üzerine
Bugün nerede olursak olalım hepimiz belli yollardan geçiyoruz, bazı sorular ve yanıtlar için durmadan zihnimizle konuşuyoruz. Zorlanıyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz, üzülüyoruz, sakinliyoruz, çok mutlu oluyoruz. Hepsi geçiyor, hepsi zaman aşımına uğruyor fakat içindeyken fark etmediğimiz bazı durum veya olaylar bize gelecekte çözmemiz gereken bir konu olarak gelebiliyor. Yaşadığımız an bizi zorlayan konular aslında geçmişin çözülememiş sorunları olarak karşımıza çıkıyor. Pek çok hastalık için de birikmiş stres, yorgunluk veya en azından mevcut anların aşılamamasındanki zorlanma çok belirleyici oluyor.
Yıllardır karşıma çıkan fakat ilk kez tam anlamıyla deneyimlediğim üzerine okudukça göğüs kanseri de dahil olmak üzere beden üzerinde etkileri olan pek çok hastalığı da hafifletmesi üzerine çalışmalara başlandığını gördüğüm MBSR (mindfulness temelli stres azaltma) tekniğinin aslında hem bedene hem ruha etkilerini kendi deneyimimden anlatmak istedim bu kez.
Uykusuzluk, vücutta hissettiğiniz bir ağrı, kronik yorgunluk veya stres gibi pek çok konu için başvurulabilecek bir yöntem (tabii ki eğer tıbbi bir destek gerekiyorsa önce uzman görüşüne başvurulması kritik) olan MBSR’ın düzenli bir akışta tekrar edildiğinde zihinde daha önce yanlış kodlanmış anıların yer değiştirmesi de dahil pek çok yön değişikliği sağlayabildiğine şahit olmaya başladım. Hep bir şeyleri alışageldiği şekilde sürdürmeye çalışıyor zihnimiz. Zihni şaşırtmak ve yolunu bir fayda için değiştirmek insanın kendini olduğu gibi kabullenmesi, neden sorularını nasıl sorularıyla yer değiştirmesine olanak tanıyor. Bunun için farkında gösterilen çaba daha önce duygusal olarak verilen tepkilerin farkındalık seviyesine ulaşması ve bundan sonra benzer durum ile karşılaşıldığında daha farklı yönetebilme özgürlüğü tanıması bence hem insanın müthiş bir potansiyelini ortaya koyuyor hem de iyileşmenin her zaman herkes için olası olduğunu gösteriyor.
İçine girdiğinizde bir yönlendirici olması mutlaka işi kolaylaştırıyor. Bir ana çekilmek için dedike zaman yaratmak gerekiyor. Bunu genelde daha az yorgun olduğumuz anlarda deneyimlemek en azından bana daha iyi geliyor. Yöntemin yaratıcısı Jon Kabat Zinn’in özellikle nezaket ve bütünlük içinde yaşadıklarımıza kendi gözlüklerimizle tekrar tekrar ve odaklı bakabildiğimizde iyileşmenin mümkün olabileceğine dair inancı 1970’lerin başından itibaren vurgulanmış olsa da son 10 yılda pek çok araştırma ve tedavi sürecinin içine dahil olabilmiş. Günümüzde çok yaygın ve çok fazla uzmanın ele alabildiği bir yöntem. Hafife alınmaması gereken gerçekten pratik ettikçe dönüştüren bir deneyim olan bu yolculuğun hayatının belirli döneminde herkese iyi gelebileceğine inanıyorum.
Daha önceleri Freud’un Yineleme Saplantısı (Repetition Compulsion) üzerine söyledikleri ve gerçekten deneyimlen en bir olay ve durumun benzer örneklerde hep aynı şekilde deneyimlemesi ve böylece nevrotik etkilerden çıkabilmesi inanışının tam bir panzehri gibi yorumluyorum MBSR deneyimini. Olayların yaşanma şeklini de ele alış şeklini de değiştirebilir, hatta çok farklı şekilde olayları yeniden kodlayabiliriz. Bunun için çok büyük bir travmatize olma durumunu yaşamak değil ufacık tetikleyiciler üzerine çalışmak bile başlı başına etkili.
Her deneyim çevremizde esen bir rüzgarın aleve etkisi gibi, rüzgarın etkisini dönüştüren bir güç olarak kullanmak bazı alevlenmeleri yaşamak ve ardından belki de gelecekteki hayatını son ana kadar değiştirecek etkiyi bugünden yaratmak mümkün. Bazen ateşle ilk karşılaşma anı zor, bazen zorlanmadan rahatlama çabasına girebiliyoruz. Herkesin kendi yolunu kendi bulduğu bu konuda ışık tutacak alanları kendinize açmanız içinizdeki ateşi aydınlatmanız ve karanlığa gömülü alanlardan bir tünel ışığı bulup çıkmanız dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Oslo’ya dair deneyimlerim bugünümü nasıl daha iyi geçirmemi sağlar?