X

Kendiniz olun sadece, eğer bulabildiyseniz kendinizi

Bugün biraz ortaya karışık konular…

Yaranmak ya da yaranamamak

Geçen haftaki yazının ardından o kadar çok mail geldi ki o zaman anlayabildim birilerinin damarına bastığımı, -mış gibi yapma sularına girdiğimi. Meğer ne çok kişi muzdaripmiş aynı durumdan. Erkekler kızların onlarla her şeyi yapmak isteyip sonra da söylenmelerinden, kızlar ne yapsalar bir türlü yaranamamaktan şikayetçi. Hayır, niye ille de birine yaranmamız gerekiyor onu anlayamıyorum. Bir şey istenerek yapılıyorsa sıkıcı olmaz zaten, istenmiyorsa da, istenilen şey itinayla aranmalı ve bulunmalıdır. Benden tavsiye beklediklerini yazmışlar mail atanlar ama kendi deneyimlerimden bahsedebilirim sadece, bilemem kimin ne yapması gerektiğini. İstemediğimi yapmıyorum, karşımdakiyle gerçekten o anda, orada, o şeyi yapmak istiyorsam yapıyorum. “Ben bunu neden yapıyorum ki şimdi?” “Neden buradayım sahi?” “Yanımdakiyle işim ne?” sorularına yer yok hayatımda. İşte bu kadar! Kendiniz olun sadece, eğer bulabildiyseniz kendinizi.

Başka türlü bilirdik havuz problemini

Dün sosyal medyaya düşen bir duyuru, gündemin bir süre meşgul çalmasını sağladı. Duyuruda, köklü üniversitelerden birindeki havuzun, hocalar erkek olduğu için belirli saatlerde kadınlar tarafından kullanılmaması ‘rica ediliyordu’ demek isterdim ama ‘kullanamayacaklardır’ kelimesi pek ricayı çağrıştırmıyor gibi. Tepkiler üzerine “Aman da yanlışlıkolmuş, işte de kaldırıyoruz duyuruyu.” dediler ve kaldırdılar. Aynı zihniyet geçen sene de yayınlamış benzer bir yazıyı ve tepki gelince yine anlamış yanlış yaptığını. Açıkçası, ben böyle bilmezdim havuz problemini ve mühendislik eğitimi verilen bir üniversitede, bildiğim gibi olanının konuşulması gerektiğini zannederdim, yanılmışım. Siz istediğiniz kadar bizi spordan soğutmaya, kadınla erkeği birbirlerine öcü gibi göstermeye devam edin, seviyoruz birbirimizi de, birlikte spor yapmayı da.

Yoldan gönüllü çıkanlardan mısınız?

Pek severiz en ufak bir hatada söylenmeyi, hata bulabilmek için didiklemeyi, bulunca cımbızla çekip, ortaya sermeyi. Futbol dışında ‘gelişmiş’ bir spor kültürümüz bulunmadığından, diğer dallarla ilgili organizasyonlar yeni yeni gelişiyor. İlgi arttıkça, etkinlikler de artıyor haliyle. Daha önceki bir yazıda konuyla ilgili uyarıda bulunmuştum; yeni koşmaya başlayıp, her yarışa girmek isteyenlere. Benim de hoşlanmadığım şeyler oluyor elbet. Koşuyorum, sonra da rahatsızlık duyduğum her ne ise anında bildiriyorum organizasyon sahiplerine. Bu şekilde gelişebiliriz; bir takım emekleri yok sayıp, dedikodu yaparak değil.

Yol koşusu düzenlemek de kolay değildir eminim ki ama arazi koşuları kat be kat daha fazla emek istiyordur diye düşünüyorum. Eğer neler yaşandığını merak ediyor, işin perde arkasını görmek istiyor, cumartesi gününüzü farklı bir şekilde değerlendirmek istiyorsanız 21 Haziran’da başlayıp, 24 saat sürecek olan yarışta gönüllüolarak görev almaya ne dersiniz? Bol oksijen, bol eğlence garanti…

Ben de oralarda olacağım, görüşürüz.

Son söz: İçinden hareket geçen her konudaki mailinizi bekliyorum: kivergu@gmail.com

Koşmaya karar vererek bana ulaşan ve buluşup konuştuğum kişiler koşmaya başladılar mı merak ediyorum. Bir haber edin, olur mu?

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

 

 

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale