X

Kendini var etmek için büyümek, çoğalmak ve tanışmak

Boşluğun ve boşluksuz olanın içinden hızla çekiliyorum, binlerce his ve görüntü içinde. Belki yoğunlaşan sesler, belki hiç anlamlandıramadığım ama zaten ihtiyaç da duymadığım bir hareket. Bu hareket, hareketsiz bir hareket.
Oradayım, küçücük bedenimi kocaman sanan halde, oradayım. Hızla gidiyorum, gözlerim kapalı, bir bedenim var ama zaten hep yok muydu? Ya da beden sandığım bir biliş miydi?
Gidiyorum, beni kendine çekene, beni içine alana…
Aşka düşüyorum, bir kutlamaya, bir curcunaya, bir ahenge, büyük, hızlı bir dönüşüme, patlamalara, renklere, seslere… Oluşuyorum.
Kendimi var ediyorum. Çekildiğim yerde, bir bomba gibi yaşamı oluşturuyorum, o gökyüzünden gelen tohum gibi, yeryüzünü döllüyorum, yeryüzüyle hemhal olup dönüşüyoruz… Beraber.

Büyüyorum, kitlem büyüyor, çoğalıyorum, tanışıyorum, suyun içinde kendimi var ediyorum, oluşuyorum…

Daha fazlasını kaldırmıyor, beni daha fazla taşıyamıyor su, kabuğunu çatlatıp beni dışarı atıyor, büyük bir hızla, bir anda.
Işığı görüyorum, kendimi fark ediyorum. Hep olduğum yerden başka bir yere geçişin şaşkınlığını yaşıyorum.
Şaşkınlık yaşıyorum!
Şaşkınım!
Ağlamaya başlıyorum, sesimi duyunca daha çok ağlıyorum, bu çıkan sesin ne olduğunu bilmiyorum, nereden çıktığını anlamıyorum. Her şey çok yabancı.
Şaşkınım!
Şaşkınlık diye bir hissim var, bir hissim var! Bunu bilmiyorum, ama aç bir insan gibi kaşık kaşık yiyorum ve büyüyorum. Şaşkınlığımla büyüyorum. Ağzımdan verdikleri sıvı ile büyüyorum.
Ağzım mı var?
Neden?
Ben her yerde ve her şey değil miyim? Sınır mı var?
Beslenme her şeyden değil mi?
Anlamıyorum, beslenmeye ihtiyaç mı var?
Zaten doygun değil miyim?
Açlık mı var?
Öğreniyorum ve büyüyorum…
Elden ele dolaşıyorum, kucaktan kucağa… Ama benim için maviden sarıya, bir pamuktan bir ışığa çekilip duruyorum. Oralardaki ışıkları da yiyorum, kaşık kaşık ve büyüyorum.
Sesimden korkmuyorum, bana tanıdık artık, hep yanımda…
Onunla oynuyorum, ışıklara eşlik ediyorum, çekilmeleri sesimle taklit ediyorum.

Ve artık ışıkları şekillendiriyorum, onların içinden çıkıp dışarıdan bakabiliyorum. Oradan gelen hüzmelerin yoğunluğunu izleyebiliyorum.
Buradayım, dünyada. Beni gökyüzünden çekenlerin kozasında.
Misafirim, ama değilim. İkisinin arasında bir yerde, hem ait hem değilim.
Ben her şeye aitim. Tek bir şeye, tek bir kozacığa değil.
Ama tutuluyorum orada, gittikçe küçülüyorum, her yerden çekiliyor, oluşturduğum beden kozasına küçülüyorum. Işıklarım, o iplik iplik hüzmeler incelip iyice zayıflıyor.
Işığın yarattığı şekiller belirginleşiyor, matlaşıyor ve ışık kayboluyor yavaşça…
Bana hep bir şarkı söylüyorlar, hep aynı şarkıyı… O benim. Bana o şarkıyı söylediklerinde bakıyorum, ses çıkarıyorum. Şarkım onların dilinde.
Onlar diye bir şey var?
Nasıl oldu?
Her şeyle bütün değil miydim?
Kafam karışıyor, korkuyorum…
Korkuyorum! Korkuyu kaşıklıyorum açlıkla, biraz daha büyüyorum.

Şarkıyı söylemeye devam ediyorlar, artık daha düz geliyor, sanki bir ses, melodisiz bir ses…
İsmim varmış benim. Beni tarif etmişler?
Ayrışıyorum.
Endişeleniyorum! Onu da kaşıkla yiyor ve biraz daha büyüyorum.

Kokularının içinde uyuyorum, beni bu kozanın içine çeken kokunun içinde…
Bu kokuya çekilmişim, bu yoğunluğa, bu sevgiye…
Bunu da kaşıklayıp yiyorum, yine büyüyorum.
O kokunun içinde, hep ilk çekilişimi hatırlıyorum, oradaki özgür akışımı…
Başlangıcım, içeride ve dışarıda burası oluyor. İlkini de unutup sadece bunu tutuyorum aklımda.
Nereden çekiliğimi siliyorum hafızamdan, orası bir yer değildi zaten…

Bir gün kendimi uzaklara doğru bakarken fark ediyorum. Hem başka bir yerdeyim hem de buradayım.
İçimde bir boşluk ama aynı zamanda bir taşma hali…

Nereden geldim ben baba?
Elimi onun karnına koyuyorum. Onun içinde de aynı boşluk, aynı taşkınlık.
Sarılıyorum.
Merak etme buradayım.
O da bana diyor, merak etme buradayım.
Ben sana bununla nasıl yaşadığımı öğreteyim.
Ben de sana buradaki eksik parçayı bulayım.
Kendi parçamı bulmam demek, herkesinkini bulmam demek. Bir parça yeterli.
Bütün katmanlarda, bütün versiyonlarda aynı anda, üst üste tamamlanır. Biri tamamlanınca hepsi tamamlanır.

Bildiğim ama bildiğimi bilmediğim bir yerden, biliyorum.
Senim.

İlginizi çekebilir: Kozanda neler oluyor: Her halinle tanıştın mı?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale