X

Kendini sevme ihtiyacı: Bencillik veya narsisizm değil, en doğal ihtiyaç

Kendini sevmenin önemini sık sık dile getiren bir psikolog olarak hala bazı insanların kendini sevmeyi yanlış bir şekilde algıladıklarını gördüğüm için bu yazıyı kaleme almak istedim. Kendini sevme konseptini yanlış anlayan bu insanlar, kendini sevmeyi bencillikle ya da narsisizmle karıştırıyorlar. Oysa biz psikologlar kendini sevmekten bahsettiğimizde egomuzu şişirmekten, varlığımızı dünyanın yedi harikasından biri gibi görmekten bahsetmiyoruz.

Kendini sevmek ne bencilliktir ne de kendini beğenmişlik. Kendini sevmeyen, kendi varlığına tahammül edemeyen, kendinle sürekli bir kavga içinde olan, zihninin içinden kendine durmadan kötü laflar eden, kendini beğenmeyen, iç dünyasında barış olmayan birinin mutlu olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bu tip bir insan kendini sevmediği için davranışlarıyla kendini sabote ediyor olabilir, enerjisinin büyük bir bölümünü kendine karşı gelmek için kullandığından gün içinde enerji seviyesinde düşüklük yaşayabilir. Kişilerin kendilerini sevmeye başlama yolculuklarında onları motive etmek için “kendini sevmeyen başkasını sevemez” klişesine girmemize gerek yok. Evet, tabii ki kendini sevmeyen gerçek anlamda bir başkasını sevemez ama kişi ilk önce kendini sırf kendisi için, kendi mutluluğu ve sağlığı için sevmelidir.

Kendimizi sevmiyor oluşumuzun temelleri çocukluk yıllarımızda atılır. Çocukken etrafındaki otorite figürlerinden, varlığında bir sorun varmış imalarıyla yetiştirilen çocuk, büyüdüğünde kendini sağlıklı bir şekilde sevmeyen bir yetişkine dönüşebilir. Bir çocuk hayal edin, bu çocuğa annesi ya da babası tarafından sürekli hakaretler ediliyor olsun. Ya da ailenin çocuğa verdiği sevgi, çocuğun derslerinde başarılı olması gibi bir takım koşullara bağlı olsun. Çocuk ne yaparsa yapsın, ailesi çocuktan yana mutlu olmasın. Bu çocuk ailesinden kendi hakkında duyduğu negatif sözleri içselleştirerek büyümeye başlar. Artık ailesinin kendi varlığına yönelik negatif sözleri çocuğun iç sesi olmuştur. Bir hata yaptığında kendisini anne ya da babasının sözleriyle aşağılar. O artık kendi kendinin en acımasız eleştirmenidir.

Amerikalı psikoterapist Dr. Ross Rosenberg tarafından ortaya konmuş bir terim olan “Öz Sevgi Eksikliği Bozukluğunda” (Self-Love Deficit Disorder, kısaca SLDD) çocuk, kendine sadece belli durumlarda sevgi veren narsist bir ebeveyn tarafından yetiştirildiğinde bir travma yaşar. Bu sevgisiz ortam çocukta temel bir utanç duygusuna yol açar. Çocuk büyüdüğünde hayatı boyunca bu travmayı bastırmaya çalışır ve kendisini değersiz hisseder (Ackerman, 2019).

Dr. Rosenberg bu durumu açıklamak için “Öz Sevgi Eksikliği Bozukluğu Piramidi” oluşturmuştur. Yine Dr. Rosenberg tarafından oluşturulan “Öz Sevgi Bolluğu Piramidinde” ise çocuk kendisine koşulsuz sevgi veren ve koşulsuz kabul gösteren bir ebeveyn tarafından yetiştirilir. Bu ortam çocuğun büyüdüğünde pozitif ilişkiler ve deneyimler edinmesi için bir zemin oluşturur. Bu sağlıklı bağlanma şekli çocukta utanç hissi yerine sağlıklı bir öz sevgiye yol açar, çocuk bir hata yaptığında bile sevilmeye layık olduğunu hisseder.

Siz çocukken kimsenin varlığınızı aşağılamaya, size hakaret etmeye ve size koşullara bağlı bir sevgi vermeye hakkı yoktu. Ama sizin kendinizi sevmeye hakkınız var. Kendini sevmeyen kişi, bu konular üzerinde çalışan bir psikoloğun da desteğiyle kendini sevmeyi öğrenebilir. Eğer kendinizi sevmiyorsanız kendinizi sevmeye bir an önce başlamanız dileklerimle. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Hayatı güzelleştirmeyle ilgili psikoloji egzersizlerini ise @ranakutvan Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Ackerman, C. E. 2019. What is Self-Compassion and What is Self-Love? https://positivepsychology.com/self-compassion-self-love/

İlginizi çekebilir: Mutsuzluğu hak etmediğinize inanın: Kendini affetmek ve kabul etmek

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale