X

Kendini olduğun gibi kabul edebilmek için neye ihtiyacın var?

“Olman gerektiğini düşündüğün kişiyi bırak ve kendini kucakla.”
Brené Brown

Kendi içimde irdelediğim meselelerden biridir “kendini kabul etme” meselesi. Hatta şöyle demek daha doğru olabilir: Kendini olduğun gibi kabul etmek… Belki siz de zaman zaman düşünüyorsunuzdur veya bu yazının kendi içinizde bir yansımasını bulabilirsiniz.

Benim bir kendim olduğum halim var, bir de dünyaya gösterdiğim halim. Gösterdiğim halimi aslında adı üstünde görebilmek ve tanıyabilmek daha kolay. Olduğum halimi kabul etmek için ise öncelikle nasıl biri olduğumu bilebilmem gerek. Başkalarının onayını gözetmediğim, benim hakkında ne düşüneceklerine aldırmadığım ve özgürce kendim olmaktan gurur duyduğum halim nasıl olurdu? Sahi, tanıyor muyuz kendimizin o halini? Bir düşüncemizi mesela, yargılanma pahasına sahiplenebiliyor muyuz? Veya almak istemediğimiz bir sorumluluğa karşı “Hayır, ben bunu yapamam” diyebiliyor muyuz? Üzerine düşünüyor muyuz hayatta neyi sevip neyi sevmediğimizin?

Bir kabuk var sanki, bir de onun altındaki ben. Eğer ben kabuğun altındaki halimi dünyaya göstermekten bu kadar çekiniyorsam, bu, başta ben onu kabul etmediğim için olabilir. Ben kendi kendimi kabul etmiyorken, dışarıdaki dünyaya içimdeki kendimi nasıl kabul ettirebilirim, öyle değil mi? Kendimle yüzleşmemek adına pek çok farklı şekilde kendimden kaçabilirim. Ancak bazı işaretler vardır; bir şeylerin içine sinmeme hali, rahatsızlık hissiyatı burada kendim olmadığım konusunda yol gösterici olabilir. İşte böyle böyle kendime bakıp üzerimden bana ait olmayanları silkeleyebilirsem, olduğum halimi görüp, kabul edebilirim.

Belki de en çok yargıladığım kişi kendimim. Üstelik kendimi başkalarıyla karşılaştırmak kendime yapabileceğim en büyük kötülüklerden biri. “Kıyaslamayı başkalarıyla değil, kendisiyle yapan sürekli gelişir” demiş Doğan Cüceloğlu. Kendimi olduğum halimle kabul edebilmem için bu kabul halinin suçluluk, yetersizlik, kendini beğenme veya yerme gibi duygular barındırmamasını bekleriz. Evet, milyarlarca insan içinde her birimizden bir tane var, ancak biz kendimiz olmaktan kaçınıp başkaları gibi olmaya çalıştığımızda kendi özgünlüğümüzün ne anlamı kalır, öyle değil mi?

Ben kendim olmaya yaklaştığımda yakın çevrem, yani ailem, eşim/sevgilim, arkadaşım tarafından sürekli olarak eleştiriliyorsam eğer, tam aksi yöne, yani kendim olmamaya, kendiliğimi paylaşmamaya doğru ilerlemem olasıdır. Burada belki “Onlar da beni eleştirmesinler” demektense, öncelikle kendi penceremden bir değerlendirme yapmam iyi olur. Eğer benden talep edilen bana uymuyorsa sağlıklı bir sınır çizebilirim. Sınır çizebilme konusunda internette pek çok faydalı kaynak bulabilirsiniz. Ne demek oluyor bu? Eğer ki bir yönde, bir yolda güçlenmek ve sağlam bir temel oluşturmak istiyorsam, o sürecin gerçekten içimden gelmesi, yani özümün beni oraya çekmesi gerekir. Çevreden gelen sesleri kısıp, “İçimden böyle geliyor” hissiyatının peşine düşmek bu noktada değerli olur.

İçinizde oluşan duygu veya düşünceler varsa paylaşmanızdan memnuniyet duyarım. Koçluk süreci ile ilgili bilgi almak için beyza@dorecoaching.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kendi güvenli alanınızı oluşturmak için sınırlarınızı fark edin

Beyza Turan: Profesyonel olarak yaşam koçu, amatör olarak yazarım. “Bu hayatı nasıl daha iyi yaşarım?” sorusuna kafayı takmış biri olarak öğrendiklerimi paylaşmayı çok önemsiyorum. İlgi alanlarım arasında olan duygu, davranış, bilinçaltı, motivasyon ve ilişkiler konularında okumayı, konuşmayı ve yazmayı çok severim. Geçmişimden kısaca bahsetmem gerekirse; Koç Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudum ve Uluslararası İşletme yüksek linans programını tamamladım. İş hayatımda Google, Facebook (Londra) ve Adphorus şirketlerinde çalıştım. Daha sonra kendi kişisel gelişimimi de önceliklendirerek, profesyonel koçluk eğitimimi tamamladım ve Dore Coaching’i kurarak danışanlarıma destek vermeye başladım. Dilerseniz bir selam vermek veya sorularınızı iletmek için bana @dorecoaching Instagram hesabı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale