X

Kendini gerçekleştirme sorumluluğunu almak: Carl Rogers’ın birey merkezli terapisi

“Bir meşe palamudu uygun ortamını bulduğunda meşe ağacı olmak için olağan ve doğal bir şekilde ilerler ve büyür.”

  • “Kendimi nasıl keşfedebilirim?”
  • “Olmak istediğim kişi haline nasıl gelebilirim?”
  • “Dış görünüşümün ötesine geçerek nasıl kendim olabilirim?”

Odağı bu tür sorular olan birey merkezli terapi (person-centered therapy) -önceki adıyla danışandan hız alan terapi (client-centered therapy)- ilk defa 1940’lı yıllarda Carl Rogers tarafından ortaya atılan hümanistik (insancıl) bir psikoloji yaklaşımıdır. Rogers’a göre herkesin kendini anlama ve doğrudan müdahale olmadan da kendi sorunlarını çözme gücü vardır ve bireyler kendilerini geliştirme kapasitesine sahiptir. Bireylerin kendi kendini iyileştirme ve kendini gerçekleştirmelerine olan güven ve inanç, terapötik değişim için en güçlü araçtır. Carl Rogers, danışanı kendi kendini değiştirme gücü olan bir kişi olarak merkeze koyan kuramı ile psikoterapi alanında bir devrim yaratmıştır.

1960 ve 1970’li yıllarda psikolojik danışmanlar arasında varoluşçuluk ve hümanizm dalgasına olan ilgi artmıştır. Her iki yaklaşım da danışanın öznel yaşantısına duyulan saygıyı ve danışanın bilinçli olarak olumlu ve yapıcı tercihlerde bulunabilme kapasitesine duyulan güveni paylaşmaktadır. Her ikisi de özgürlük, tercih, değerler, kişisel sorumluluk, otonomi (bağımsızlık) ve yaşamın anlamını bulma gibi konulara önem verir. Birey merkezli terapiye göre bireyler kişisel ve sosyal dönüşümü gerçekleştirebilecek güce sahiptir. Terapistin rolü, bu gücü onlara fark ettirmektir. Gelişimi güçlendiren uygun koşullar olduğu takdirde, herkeste yapıcı bir tarzda kendini gerçekleştirme gücü vardır. Herkesin kendini anlama ve kendi yolunu çizme yeteneğine sahip, yapıcı değişiklikler ortaya koyabilecek, etkili ve üretken bir yaşam sürebilecek yetenekte olduğuna güven yaklaşımın temelidir.

Rogers, “bireylerin güvenilmez olduğu ve ihtiyaçlarını yönetmek yerine motive edilmeye, yönlendirilmeye, cezalandırılmaya, ödüllendirilmeye ve uzman konumundaki kişiler tarafından yönetilmeye ihtiyaçları vardır” varsayımına karşı çıkar. Terapistin danışanın gelişimini destekleyecek etkileşimi artıran ortamı oluşturan üç davranışı olduğunu söyler. Bu davranışlar; tutarlılık (gerçeklik), koşulsuz kabul (önemseme) ve empatik anlayıştır.

Rogers’a göre bu davranışlar yardım eden kişi tarafından iletilebilirse, yardım alan kişi daha az savunmaya geçecek, kendine ve dünyaya daha açık olacak, sosyal ve yapıcı yönde davranacaktır. Kişilerin sağlıklı bir yolda ilerlemelerini sağlamak için kullanılan temel güdü, onlar için önlerindeki tüm yolların açılmasıdır. Buna göre psikolojik danışmanlığın hedefi, danışanları özgür bırakmak ve kendilerini gerçek anlamda araştırabilmeleri için uygun koşulları oluşturmaktır. İnsanlar özgür kaldıklarında kendi yollarını mutlaka bulacaklardır.

Kusursuz olma, otonomi (bağımsızlık) geliştirme, kendi kendini yönetme, yaşama anlam katma isteği kendini gerçekleştirme eğiliminden gelir. İçimizdeki bu büyüme gücü bize içsel bir iyileşme gücü verir, bu durum başkaları ile iletişimde bulunmaktan, bağımsız olmaktan ve sosyalleşmekten ve başkalarına bağlanmaktan bizi alı koyan bir durum değildir. İnsan doğasına uygun olan bu olumlu bakışın, terapinin uygulanmasına belirgin katkıları olur. Kendine uygun olmayan ortamlardan uzaklaşma ve ruh sağlığını geliştirme sorumluluğu danışandadır.

Birey merkezli terapi insan doğasının yapıcı yönü üzerinde odaklanır ve danışanın terapi sürecine getirdiği güçlü yönlerini ön plana çıkararak danışanın gelişimine katkıda bulunmaya çalışır. Danışanların kendi dünyalarında diğerlerine karşı nasıl davrandıklarına, yapıcı yönde nasıl ilerlediklerine ve gelişmelerini önleyen engelleri nasıl başarıyla aştıklarına önem verir. Bu yaklaşımı benimseyen psikolojik danışmanlar, varoluşun duraksız mücadele gerektirdiğini bilerek danışanları tam anlamıyla ve otantik yaşamalarını sağlayacak değişiklikleri yapabilmeleri için yüreklendirirler.

Hiçbir zaman son veya durağan konuma gelip tam olarak kendini gerçekleştirmek mümkün değildir, çünkü değişim süreklidir. Kendini gerçekleştirme yaşam boyu devam eden bir süreçtir, ancak ölüm ile tamamlanabilir. Şu anda bu yazıyı okuyabildiğinize göre hala ümit var demektir. Bazen kendini gerçekleştirme yolculuğunda sıkışmış ve çaresiz hissedebilirsiniz. Bu noktada desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız psikolojik danışmanlık almak için bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

Kaynak:
Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orijinal eser 2005 yılında basılmıştır)

İlginizi çekebilir: Hayat seçimlerden mi ibaret: Gerçeklik Terapisi nedir? Hayat seçimlerden mi ibaret: Gerçeklik Terapisi nedir? 

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale