X

Kendini çok sevenlere: Çok güzelsiniz!

Başkasında ararız. Bir başkasının bize verdiği sevgi çok kıymetlidir değil mi hayatımızda? Başkası verdiği için “değerli” oluruz örneğin… Bir başkası “bize doğru” bir sevgi yönlendirdiğinde ancak “kabul görmüş” hissederiz. Ancak “beğeni” aldığımızda gerçekten muhteşem hissederiz, yani başkasının gözlerinden kendimizi gördüğümüzde ancak kendimizi “güzellik” ve “sevilmek” övgüsüne layık buluruz.

Neden diye soralım istiyorum, neden bir başkası oluşumuzun güzelliğini doğrulamak gerekliliğinde olsun? Neden kendi kendimizi “yeterince” sevemeyiz örneğin? Yani illaki bir erkek arkadaşa, bir kız arkadaşa veya bir eşe ihtiyaç var mıdır? Veya bunların hepsine sahip olan ben örneğin, içimdeki boşlukları o başkasından gelecek sevgi ile doldurabilir miyim?

Ben sizin için hemen cevap vereyim kocaman bir hayır… Çokça karşılaştığım bir başka durum, bu hafta özellikle hem kadınlardan hem erkeklerden çokça duydum ve sizlerle burada paylaşmak istedim. Bizler bilemiyoruz öncelikle “en çok” kendimizi sevmeyi. Neden diye sorguladığımda oldu ve bu konuda çokça hayata düştüğüm de oldu… Ama işte bugün öyle bir noktaya geldim ki bu konu açıldığında adeta “hayretle” bakıyorum bu kişilere ve onlar da benim söylediklerim karşısında “hayrete” düşüyor…

Nedir kendimizi sevmek ve neden bu kadar önemlidir? Bir kere kendimize kabuldür, olduğumuz gibi, değiştirmeden, dudaklarımızı büyütmeden örneğin, saçımı illaki düzleştirmeden veya eğer bir erkeksek sakalımız ve bıyığımız ile. Yani olduğumuz gibi… Bir kere kendimizi tüm “fiziksel” oluşumuzla muhteşem şekilde sevebilmek ve kabul etmektir. Bu kendimize verebileceğimiz en harika hediyedir… Sadece biz oluruz ve biz yaradılışımıza karşı borçlu olduğumuz saygıyı ancak bu şekilde yeşertebiliriz damarlarımızda… Dünyada bulunmamız ve “ben” halimiz eşsizdir. Bir düşünün bir kere biz kendimi sevmiyoruz ve belki de beğenmiyoruz ama bu öyle bir şey ki “kainatta bir eşi daha olmayan” bir şeye yönlendiriyoruz bu hisleri… Sizce sevmekten mahrum bıraktığımız ve o diğer kişinin sevgisi olursa “ancak” sevilmeye layık olacak kendimiz bundan çok çok daha fazlasını hak etmiyor mu?

Peki kabul dedik. Kabulden sonra olduğu gibi kabul etmekten sonra olduğu gibi sevmek geliyor işte. Karşılık beklemeden sevmek, yani o bizim hep o beni sevecek ben onu seveceğim şeklinde düşünmediğimiz bir sevmek türünden bahsediyorum aslında; ilahi sevgi… Yani o kişinin varlığına “kendi varlığımıza” minnettar olmak, beklemeden, yargılamadan, o kendi kendimiz olmak halimizle yine kendiliğimizi sevmek… İşte bunu bildiğimizde sevgi bizden taşar hale geliyor, bu yüzden ancak kendimizi çok çok sevdiğimizde “başka bir kişiyi de sevebilen” bir insan olabiliyoruz…

İlahi sevgiyi kalbimizde biriktirdiğimizde, kendimizi delice ilahi aşkla sevdiğimizde, tüm güzelliğimizi adeta bir ayna gibi görebiliyoruz. Tüm seçimlerimizi, kelimelerimizi, titreşimlerimizi ve en önemlisi “kendi” halimizi adeta parlatıyoruz… Bu yüzden en önemli aşama geliveriyor, pişmanlıklarımızla, kaybedişlerimizle, belki yanlışlarımızla fakat kendimizi ilahi sevgiyle çokça sevebilmek…

Tüm bu tanımlar aslında “sevmek” kavramının anlamına yüklediklerimizden kaynaklanıyor… Öyle zamanlar oluyor ki sevgi yok diyoruz, başkası beni görmüyor, neden beni sevmiyor, neden ben sevilmeye layık değilim, neden sevilemiyorum diye sorgulayabiliyoruz. Fakat işte tüm cevaplar nerede arıyorsak yine içimizde yatıyor, bir kalp bir oluş ancak biz sevgiye verdiğimiz “tanımı” değiştirebildiğimizde gerçeklik buluyor; bu yüzden “sevmek” bilgisi önce kendimizde başlıyor… Herhangi bir kişiyi sevebilmek veya “sevildiğimizi görebilmek” de yine kendi kendimizi sevmekten geçiyor…

Evliliğimin son döneminde çokça sorgular olmuştum. Neden bu adam benimle evlendi, ben sevilmeye layık mıyım diye, neden evliydim yani bu oluş halini bir türlü kendime layık göremiyordum… Çok fazla üzüldüğüm kırıldığım durumlar yaşamıştım ama hiçbirinde hesap sormamıştım hep üzülmeyi de kabul etmiştim… Şimdi anlıyorum ki öncelikle kendime sevgim ne derece azmış… Ben kendimi o kadar sevmiyordum ki zaten herhangi birinin beni “gerçekten” sevmek hali olsa da anlayamıyordum, ve eğer bu “gerçek” bir sevgi değil ise bu durumda üzülmeye ve kırılmaya da hakkım olmadığını düşünüyor, “hesap sorup” meydan okuyamayacak kadar değersiz görüyordum kendimi…

Bugün geldiğim noktada ise sadece kendi kendime sevgim ile kendimle geçirdiğim muhteşem başbaşa anlarım yanında, seyahatlerim, kendime hediyelerim ve sadece “kendimi” onurlandırmak üzere yaptıklarım var. Ve her an tekrar tekrar içimden geçirdiklerim… İşte bizler kendimizi sevmeyi öğrendikçe çokça duyabilir oluyoruz “seviliyoruz”… Ben bilincimi değiştirdiğimde hayatımda tezahür eden sonraki tek uzun süreli ilişkim “muhteşem bir sevgi akımı” oldu. O kadar çok sevildim ki, gerçekten “sevilmek” kavramını bana öğreten muhteşem insana şu anda ve her zaman minnettarım… Hayat ben kendimi sevmeyi biraz öğrendiğimde karşıma muhteşem bir sevgi ateşi çıkarmıştı…

Bakın Osho’nun değerli eseri Sevgi; Aşkın En Güzel Çiçeği’nde sevmek kavramı nasıl değerlendiriliyor;

“…Sevgi senin biyolojiyi, fizyolojiyi aştığın anlamına gelir. Sen artık köle değilsindir.

…Şehvet tutkudur, sevgi ise şefkattir. Şehvet arzudur, sevgi ise paylaşmaktır. Şehvet diğerini bir araç olarak kullanır, sevgi ise diğerine kendi içine bir amaç olarak saygı duyar… Sevgi seni bir nilüfer yapar. Sen hırsın, öfkenin, açgözlülüğün çamurlu dünyasının üzerinde yükselmeye başlarsın. Sevgi enerjilerin dönüşümüdür.

…Sevginin anlaşılması gerekir. Çünkü o olgunlaşmış aşktır… Sevgi hiç kimseye yönelmez. O bir ilişki değildir, o basitçe senin varlığının kendisidir. Sen ağaçlara, kuşlara, hayvanlara, herkese koşulsuzca, karşılığında bir şey istemeden sevgi dolu olmaktan keyif alırsın. Sevgi kör biyolojiden özgürleşmektir”.

Bu yazımı okuyan sevgili sen, bugün ve her gün kendini ama en çok da sen kendini çok sev, herhangi biri seviyor diye değil, muhteşem ve kusursuz olduğun için değil “biricik ve bir tane” olduğun için, tüm dünya aslında senin burada alacağın nefes için yaratılmış olduğu için ve kainatta bir benzerin olmadığı için, olağanüstü güzellikte olduğun için herkesten ve bir diğerinin sana verebileceği tüm sevgiden bağımsız olarak; sen kendini çok çok sev; ve bu sevgiyle bugün şu anda olduğun gibi hep çok güzel kal…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale