X

Kendini bilmenin yolu her zaman soru sormaktan geçiyor

Belirsizliği sevmiyoruz. Kararsızlık, arada kalmışlık, bilmediklerimiz… Bunlar huzursuz ediyor bizleri. Belki de bu nedenle hep, bir seçim yapalım da tarafımız belli olsun diye düşünüyoruz. Bilelim; biz nerede durduğumuzu bilelim, başkalarının taraflarını da bilelim. Böylece her şey yerli yerinde olacak ve bizler de rahat edeceğiz, öyle değil mi?

Bu bilme hali güzeldir, pek tabii. Özellikle kendini bilme hali, en güzel haldir şüphesiz. Hem seçimler yapmaksızın hayatın akışında ilerlemek de mümkün değildir. Açık büfe misali her şey bize sunulsa bile, tüm deneyimleri, tüm duyguları, tüm halleri yaşama imkânımız yok. Birini seçip birini bırakmamız gerekiyor günün sonunda. Ancak bununla birlikte, bu bilme hali kimi zaman bizi kısıtlıyor. Artık önümüzdeki o açık büfeyi görmüyoruz da, sadece o bildiğimiz, bize tanıdık gelen yemeklerin önünde duruyoruz sadece. Seçtiğimiz taraf salata olmuşsa en baştan, artık şu ötedeki tatlılar bölümüne gidemez oluyoruz. Çünkü seçtik ya artık, sanki yer değiştiremeyiz yanılgısına düşüyoruz. Hem sonra ne derler: “Salata seviyorum demişti bize, bak şimdi tatlı sırasına girmiş, olacak iş mi?” Böyle böyle dış sesler, kimi zaman onlardan devşirdiğimiz iç sesler, bizi hep tek bir sırada tutar olmuş. Ya diğerlerine adım atmaya korkar olmuşuz ya da diğerlerinin varlığını bile unutmuşuz.

Oysaki hayatta hiçbir şey sabit kalmıyor ki, anbean değişiyor. Peki, bunca değişim yaşanırken, bizler neden bu kadar çok şeye tutunuyoruz? Şartlar değiştikçe, zaman geçtikçe, yaptıklarımız, yapmadıklarımız, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz üzerine neden tekrar tekrar düşünmüyoruz? Kendimizi bu kadar basit mi sanıyoruz da, bir sevdiğimizi hep severiz, hoşumuza gitmeyene bir daha hiç bakmayız, her konuda hep aynı kalırız zannediyoruz. Algoritmalar bu kadar karışıkken, “x’i bulduk, cebimizde işte” diye sahte bir rahatlığa düşmemiz neden?

Hayat bize hep soru sormaya devam etmemizi öğütler hâlbuki. Zamanla ihtiyaçlarımız, önceliklerimiz, isteklerimiz, düşünce şeklimiz ve daha birçok şey değişirken yepyeni sorular sormamız gerekir kendimize. Bulduğumuz cevaplar da bugün geçerliyken yarın geçersiz kalabilir. Ancak biz doğru soruları sormaya devam ettikçe, hiçbir cevaba sıkı sıkıya tutunmamayı da öğreniriz.

Kendimize, cevaplarımızı değiştirme özgürlüğünü verebilmeliyiz. Başka cevapların değiştiğini duyduğumuzda da, yeni cevapları kabul edebilme iradesini gösterebilmeliyiz. Bu esnekliğe sahip olduğumuzda akışta kalmamız daha kolay olacak. Yine hedeflerimize yürüyebiliriz, kurduğumuz hayallerin peşine düşebiliriz, ancak bunları yaparken de diğer olasılıklardan kendimizi soyutlamamış oluruz. Yeni şartlara adapte olmamız da kolaylaşır. Bir yolu beğenmediğimizde, yeni bir yol bulmak için umudumuzu canlı tutarız. Hatta belki yolda bizi çağıran bambaşka bir sese kulak verip kendimizi, en başta beklediğimizden çok daha farklı ama bize çok daha uygun bir yerde bulabiliriz.

Uzun zamandır kendinize sormadığınız, belki cevabından korktuğunuz veya tam dilinizin ucundayken hayatın koşturmacasında ertelediğiniz soruları sorun kendinize. Hiç beklemediğiniz kadar yeni cevabınız olabilir ya da eski cevaplarınızın sağlamasını yapabilirsiniz. Kendimizi iyi bilmenin yolu, sormaktan geçiyor. Bulabilmek için, önce aramak gerekiyor. Tüm hikâyeler de yoldayken yazılıyor.

İlginizi çekebilir: Alışkanlıklarınız sizi dönüştürür, siz de onları dönüştürebilirsiniz

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale