X

Kendini anlamak, evreni anlamak, yaşamını anlamlandırmak için: Şifa sensin, aynaya bak!

Son zamanlarda ne kadar çok konuşur olduk şifayı, şifalanmayı, şifacıyı… İçinden geçtiğimiz şu günlerde daha bir anlamlı oldu. Şifa ihtiyacı, tarihe tanıklık edilen günlerden de önce belirmişti hayatlarımızda aslında.

Etimolojik kökeni Arapça olan şifa; iyileşme, tedavi, tam sağlık hali demek. Tam bir sağlık hali için de ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak uyumlu, sağlıklı ve dengeli olmak bir gereklilik. Her şeyin birbirine bağlantılı olduğunu bilmenin başka bir tezahürü bu da. Zihin, ruh ve bedenin şifalanması, dengelenmesi için insanlık tarihi kadar eski öğretiler, yepyeni bakış açılarıyla bu kadim öğretilere eklenen başka öğretiler, sistemler hep oldu, olacak da.

Şifaya neden ihtiyaç duyar insan? Cevap basittir aslında. Ruhani olarak evren ile bağlantıda olmak için. Kendini anlamak, evreni anlamak, yaşamını anlamlandırmak için. Başka bir deyişle yaşamının anlamını hatırlamak için.

Daha lüks, daha büyük, daha şık, daha ihtişamlı hayatlarımızda içten içe hissedilen boşluğun anlamını sorguladığımızda sarıp sarmaladı bizi. Beklentiler arttı, yaşam koşulları hızlandı. Meşguliyet meziyet, sakinlik eziyet sayıldı. En büyük motivasyon kaynağımız stres oldu. Stresle beslenen beden, stresle başa çıkmaya çalışan zihin ve stresi kaldırmakta zorlanan ruh…

Olduramadığımız her eylem, yordu da yordu… Kolaylıkla çözülebilecek işler egoist davranışlara kurban gitti. Bir içten söylenecek ‘evet’ yerine ‘challenge’ adı altında  sözümona kişilerin iyiliğine olacak zorlamalar yapıldı. Rekabetin kişiyi yücelten, biri beş yapan özelliği değil, biri de kolayca tüketen kısmına odaklanıldı. Sadece zorun güzel; kolayın, basitin değersiz ve kötü olduğu bilgisi kolektife yazıldı. Zorsa güzeldir diye düşünen zihinler çözüm yerine soruna odaklandı. Bu kadar kolay olamaz deyip, çözümü gördüğü halde, çözümden uzaklaşıp sorunu da büyüttü. Sonuç ise koca bir kördüğüm…

Çaresi vardı ve hep de gözümün önünde ve yanıbaşımızdaydı. Şifalanmaya niyet eden iç dünyamızdı, en büyük servetimiz. Sadece bedenini iyileştirmeye niyet eden biri, ruhu ve zihnini yadsıyarak tam olarak gerçekleştiremeyecektir. Keza ruhuna çalışan biri, eğer bedeni ve zihnini işin içine katmıyorsa eksik olacaktır. Zihin metodlarıyla kendini şifalandırmaya çalışan kişi ise; bedeniyle ilgilenmez ve ruhunu, özünü dikkate almazsa sadece planlama aşamasında kalacaktır. Bunu tam ve bütün olarak gerçekleştirmek ise ciddi bir aydınlanma ve şifalanma sağlayacaktır.

Şifadan bahsederken şifacıdan bahsetmemek olmaz. Şifacı, kişinin şifa potansiyelini ortaya çıkarandır. Şifanın aktarılmasına şahitlik edendir. Şifalanmak için niyet eden kişinin şifalanmasını gözlemleyendir. ‘Şifa vermek’ tabiri kullanılsa da şifa verilmez aslen. Şifayı yapan Yaradan’dır. Şifacı bunun aktarılmasına vesile olur, kanallık eder sevgiyle. ‘Şifayı almak ister misin?” sorusu daha uygun düşecektir.

Şifaya niyet eden kişinin ruh, zihin ve beden dengelenmesi için tarihler boyunca ‘acil şifalar’ kelimesi dilimize pelesenk olmuş. Şifa sevilmiş, kalpten tercih edilmiş. Doğduğumuz andan itibaren hepimizde olan bu kudret, belli zamanla unutulmuş. İçten gelen şifa; koşulsuz sevgi zemininde aşkla büyüyen bir ışığa dönüşmüş. Yolu da binbir çeşit. İster nefesine odaklan, ister bedeninle ilgilen, istersen bilgilen. Ne yaparsan yap, yaşamında yer edene, anlam kazanana kadar yap.

Merkezine pozitif düşünce biçimini koyan, pozitif enerjiyi devreye sokan şifa; kişinin potansiyelini geliştirir. Bire olan fayda bütüne de faydalıdır. Şifa, bütünün hayrına yapılan bir iyi niyet eylemidir. Bu eylemi daha çok hayata geçirmek üzere…

 

İlginizi çekebilir: Mucizeyi görebilmek: Her adımında karşına çıkan mucizelerin farkında mısın?

Özlem Güller Ünal: 1979 İstanbul doğumluyum. 2000 yılından beri iletişim sektöründe medya ve iletişim danışmanı olarak çalışıyorum. An'ı önemseyen, meraklı bir yaşam sevdalısıyım. Gözlem yapmayı, araştırmayı, öğrenmeyi ve bunları yazılı-sözlü paylaşmayı seviyorum. Kelimelerin etkisine inanan biri olarak İletişimde Kalbin Etkisi hesabımda motivasyon, thetahealing, şifa konularında içerikler üretiyorum. Aynı zamanda işini aşkla yapan, konusunda uzman isimlerle yaptığım röportajları yayınlıyorum. www.instagram.com/iletisimde_kalbin_etkisi Bilinçaltı terapi tekniği olan ThetaHealing’in birçok kategorideki eğitimlerinin uluslararası sertifikalı uygulayıcısıyım. İyileşen, değişen, dönüşen her şey kalbimi mutlulukla dolduruyor. Buna vesile olmak ise ayrı bir şükran kaynağı.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale