X

Kendimize dair sahip olduğumuz 6 yanlış yargı

Çocukluğumuzdan beri çeşitli bilgiler, ön yargılar ve inanç sistemleri içinde yaşıyoruz. Bunların içinden doğruyla yanlışı, gerçekle hurafeyi ayırt etmek zamanla mümkün olsa da, özellikle hayata bakış açımız ve düşünme şeklimiz büyük oranda çevresel etkenlerle şekilleniyor. Kişilik bozuklukları ve özellikle de genç nesil içinde sıkça görülen kendini sevmeme, kendinden emin olmama durumları işte bu yanlış inançların yerleştirdiği sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.

Öz sorumluluk almamak, yani başına gelenlerin kendi hatalarından değil, başkaları yüzünden başına geldiğini düşünmek, narsisizmin en önemli çıktılarından biri.

Kendimize dair şüphe ve inançsızlığımızın aslında bu -çoğu acımasız ve hatalı olan- inançlardan kaynaklanması, tatsız bir ironi taşıyor. Ailesel travmalar ya da geçirilen zor bir çocukluk, maddi ve/veya manevi yokluk hissiyle büyümek, sataşılan çocuk olmak, mahalle baskısına maruz kalmak ya da değerimizin sahip olduklarımızla ya da sosyal statümüzle ölçülmesi, bizi daha hırçın, sert mizaçlı ve kendine karşı acımasız bir hale getirebiliyor. Bu da çeşitli kişilik bozukluklarına yol açabiliyor; aşırı derecede öz güvensizlik ya da, biraz şaşırtıcı da olsa, narsisistik kişilik bozukluğu gibi.

Kendimizi sevmekten narsisizme

Narsisistik kişilik bozukluğu sadece kendini fazla sevmek ve önemsemek değildir. Öz sorumluluk almamak, yani başına gelenlerin kendi hatalarından değil, başkaları yüzünden başına geldiğini düşünmek, narsisizmin en önemli çıktılarından biri. Dikkat! Narsisistik kişilik bozukluğu empati eksikliğini, başkalarından beklenen takdir ve onayı, kendi çıkarları uğruna başkalarının ayağını kaydırma gibi davranışları ve sürekli diğerleri tarafından kıskanıldığı hissini beraberinde getirebilir.

Oysa kendimizi kabullenmek ve sevmek, narsisizm gibi bir aşırılık içermediği sürece geçen zamandan keyif almaktan, işimizi iyi yapmaya kadar hayatımızın her alanını etkileyen olumlu bir eylemdir.

Kendimizi sevme yolundaki engeller

Uzmanlara göre, kişisel gelişimimizi yavaşlatan ve kendimizi olduğumuz gibi kabullenmemizi engelleyen 6 hatalı yargı şöyle:

1. Kendimi sevmeyi hiç öğrenmediğim için bunu yapmam mümkün değil. Başkaları beni sevmeli.

Ebeveynlerinden yeterli ilgi ve sevgi görmeyen çocukların sıkça hissettiği bir duygudur. Bu çocuklar ileri yaşlarda, rol modeli eksikliklerinden ötürü hiçbir zaman iyi ebeveynler olamayacakları endişesi ile, kendilerinden asla memnun olmama döngüsüne girebilirler.

Başkasını suçlama eğilimini, kendi hatalarıyla onlarınkini ayırabilme becerisiyle karıştırmamak gerekir. Sevilmemesinin öncelikle kendi hatası olmadığını kabullenmek, kişinin bu durumu kabullenip atlatmasına yardımcı olur.

2. Kendimi sevmek çok zor ve bunun için bir neden bulmak zaman alıyor.

Kendimize düşman olmak, hiçbir işimize yaramaz.

Bizi sevmeleri için başkalarını manipüle etmenin, kendimizle uğraşmaktan daha kolay olduğu gibi yanlış bir düşünce vardır. Oysa kendimize dönmek çoğu kez daha kolaydır, tabi kendimize karşı açık olabilirsek. Beğendiğimiz yönlerimizi bulmak o kadar da zor olmasa gerek. Bunları not etmek faydalı olabilir.

3. Başkasının beni sevmesi, kendimi sevmekten daha iyi hissettirir.

Aslında en güzeli, bu ikisinin birlikte olması! Kendimizi sevmediğimiz sürece başkasının bizi neden sevdiği sorusu da yanıtsız kalacağından, bu sevginin bizi tatmin etmesi mümkün olmaz.

4. Eğer kendimi seversem başkaları beni sevmez ve yalnız kalırım.

Kendini sevdirmek için başkalarına ihtiyaç duyduğunu göstermesi gerektiği düşüncesi, büyüme çağındaki gençler arasında oldukça yaygın. Sanki sadece muhtaç insanlar sevilebilirmiş gibi… Oysa yukarıda bahsettiğimiz gibi, sevgi sevgiyi çeker. Yanlarında olduğumuz gibi davranabildiğimiz, bizi yıkıcı eleştirilere boğmayan insanlarla çevrelenmek, kendimizi kabullenmemize fayda sağlar.

5. Canımı başkaları acıttığına göre beni iyileştirmek ve sevmek de onlara düşer.

Beğendiğimiz yönlerimizi bulmak o kadar da zor olmasa gerek. Bunları not etmek faydalı olabilir.

Ne yazık ki kimse bunu yapmayabilir, özellikle de başkalarının sorumluluklarını üstlenmeleri gerektiğinde… Yaralarımızı sarmak ve kendimizi toplamak en çok bize düşeceğinden, kendimize düşman olmak hiç işimize yaramaz.

6. Sevilmeye layık değilim.

İşte bu en yanlış düşünce. Kendimizi reddettiğimiz ölçüde değersiz hissediyor, kendimizden hoşlanmıyoruz ve bu bizi bir kısır döngüye sokuyor. Oysa her insan sevilmeye layık ve onu özel kılan pek çok inceliğe sahip… Kendi inceliklerimizi de kendimizi iyi tanıyarak bulabilir ve sevilmeye layık olduğumuza önce kendimizi ikna edebiliriz.

İlgili yazı: Kişilik özellikleriniz zor zamanlarınızda nasıl davranışlar doğuruyor?

Kaynaklar:
mindbodygreen
Halcyon
Tiny Buddha

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale