X

Affedememe psikolojisi: Kendimi affedemiyorum ne yapmalıyım?

Affetmek, geçmişten uzaklaşmanın anahtarıdır. Peki söz konusu kendi hatanızsa, kendini nasıl affedeceksiniz? Affetmek insanı geçmişteki acılardan kurtarabilir. Geçmiş hatalardan kaynaklanan olumsuz duyguların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir. Affetmek, kişiyi daha mutlu biri yapabilir. Dolayısıyla, bunun gücünü hafife almamakta fayda var. Hem kendimiz hem de başkaları için bazen affetmek en iyisidir. Peki neden kendimizi affetmek, başka birini affetmekten daha zor?

Bir süredir peşini bırakmayan ve unutması zor olan hatalar, tıpkı kafanızın içinde çalmaya devam eden ve bir türlü kurtulamadığınız şarkılar gibidir. Onlarla ilgili olarak kendinizi affetmeye ihtiyacınız vardır, yoksa kendilerini yeniden göstermeye devam edebilirler. Neyse ki iyi haber şu: Bir kez kendimizi affetmeyi öğrendiğimizde, hayatımızın kontrolünü yeniden ele almayı da öğreniriz. Yani affetmek zor olsa da, sonuç kesinlikle buna değer!

Kendini affetmek neden bu kadar zor?

“Kendimi affedemiyorum ne yapmalıyım” sorusunu yanıtlamadan önce, geçmişteki hataları geride bırakıp kendimize bakmanın neden bu zor olabileceğini anlamaya çalışalım. Birçok insanın kendi hatalarını affetmeyi zor bir görev olarak görmesinin ana nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

1. İsteksizlik

Kendinizi affedemiyorsanız, bu ne yaptığınızı itiraf etmeye henüz hazır olmadığınız anlamına gelebilir. Belki de hatanıza inanamıyor, bu yüzden kabul edemiyorsunuz. Kendini affetmek, eylemleri gerçek kılan sorumluluk duygusunu kabul etmek anlamına gelir. Yanlış yapmış olabileceğiniz bir şeyin ardındaki olumsuzluğu kabul etmek ve bunu kabul etmeyi öğrenmek çok zor olabilir.

2. Suçluluk

Kafanızda, yaptığınız hataları tekrarlayan bir ses mi var? Vicdanınız olan o ses sizi yargılayıp durduğu için hatalarınızın üstesinden gelemiyor olabilirsiniz. Çünkü yaptığınız şey her ne ise artık sinir sisteminize yerleşmiştir. Sinir sisteminizin size kendinizi suçlu hissetmenizi söylemesine izin vermeye devam ederseniz, kendinizi affetmeniz daha da zor bir hale gelebilir.

3. Fazla düşünmek

Kendinizi affetmeye bile çalışmadan, bundan sonra ne olacağını mı düşünüyorsunuz? Bu çok yıkıcı bir düşünme biçimidir ve gerçek hislerinize karşı gelişmiş düşünen zihninizdir. Sürekli olarak yapamadığınız veya kaçırdığınız için pişman olduğunuz şeyleri ve farklı davransaydınız hayatınızın nasıl olabileceğini düşünürsünüz. Bunu yapmak, içinde bulunduğunuz andan çok uzakta olan bir gerçeklikte kendinizi kaybetmenize neden olur. Orada kalırsınız ve umudunuzu kaybedersiniz, dolayısıyla mevcut durumunuzla barışamazsınız.

4. Korku

Bazen hata yaptığınız kişiyi kaybetmekten korktuğunuz için de kendinizi affedemezsiniz. Bu endişeler etrafınızı sararsa kendinizi affetmeye odaklanamazsınız. Bir şeyden korkmanın mutlaka ondan kaçınmanız gerektiği anlamına gelmediğini anlamak önemlidir. Bu korkuyla yüzleşerek ve olumlu bir zihniyetle ilerleyerek, her zaman olumlu bir sonuca sahip olacaksınız. Ayrıca süreçte kendiniz hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

5. Nedensizlik

Belki hatanızı kabul edebildiniz, ancak bunu neden yaptığınızdan emin değilsiniz; yani bunu gerçekten yaptığınıza inanamıyorsunuz. Kötü eylemin kökenini bilmiyorsunuz. Bu nedenle, eylemi tekrarlama ihtimaliniz için gergin olabilirsiniz. Yaptığınız şeyle uzlaşmak istemeyebilirsiniz, eylemden kopmanın bir yolu olarak da kendinize kızgın kalmayı seçersiniz. Kendinize, “Bunu ben yapmadım -benim başka, korkunç bir versiyonum yaptı” diyebilirsiniz.

Görüldüğü gibi, kendinizi affedememenizin birçok farklı nedeni olabilir. Yine de kişinin kendisine bunu yapması sadece ona değil, çevresindekilere de zarar verir.

Kendimi affedemiyorum ne yapmalıyım?

Kendini affedememe psikolojisine böylece değinmiş olduk. Peki bunu fark etmenize rağmen “Kendimi affedemiyorum ne yapmalıyım” diyorsanız ne olacak? Unutmayın; bir başkasının bir duruma nasıl tepki vereceğini değiştiremesek bile, her zaman kendi bakış açımızı değiştirebiliriz. İşte sonunda kendinizi affetmeniz veya en azından affetmeyi denemek için yapabilecekleriniz.

1. Suçlu hissetmenin sorun olmadığını unutmayın

Sahip olduğumuz her duygu, bir amaca hizmet eder. Mutluluk bize bir şeylerin yolunda gittiğini söyler ve bizi başkalarıyla bağlantı kurmaya teşvik eder. Üzüntü bize bir şey kaybettiğimizi bildirir. Dolayısıyla suçluluğun da bize söylemek istedikleri vardır. Suçluluk duygusunu bilgi almanın bir yolu olarak deneyimlemeyi öğrendiğimizde, geçmiş hatalarımızdan ders alabiliriz. Çünkü bu tür duygular eylemlerimizin veya davranışlarımızın, değerlerimiz ve inançlarımızla çatıştığını bilmemizi sağlar. Ayrıca, hatamız nedeniyle kalabilecek hasarı, onarmaya da yardımcı olur.

3. Hatalarınızı kabul edin

Kötü bir şey yaptığını kabul etmekte her insan zorlanır ama inkar, insanların başlarını daha da derin bir belaya sokma şeklidir. Bu yüzden hatalarınıza sahip çıkmalısınız. Çoğu zaman kendimizi olumsuz utanç ve suçluluk duygularından korumanın bir yolu olarak inkarı kullanırız. Yanlış bir şey yapmadığımıza inanmak daha konforlu olsa da, duruma asla yardımcı olmaz. Bir sorunu görmezden gelmek, onu ortadan kaldırmaz. Bir noktada hatalarınızı oldukları gibi kabul etmek zorunda kalırsınız. Unutmayın; hatalarımız bizim en gururlu anlarımız değil, daha iyi bir insan olma yolundaki evriminizin bir parçası.

4. İncitmiş olabileceğiniz herkesten özür dileyin

Doğal olarak ilk dürtünüz muhtemelen ihlal edilen ilişkileri veya güveni onarmak olacaktır. Bunu doğru bir şekilde yapmanın tek yolu, suçluluğunuza tamamen adım atmak ve hatanızı kabul etmektir. Bu yüzden hata yaptığınız kişiye içten bir özür sunmayı deneyin ve hatalarınızı düzeltmek için elinizden gelenin en iyisini yapın. Dinlediğinizden ve açık olduğunuzdan emin olun. O kişi nasıl tepki verirse versin hemen baskı yapmayın ya da ondan af talep etmeyin. Başka birinin sizi ne zaman affedip affetmeyeceğini kontrol edemezsiniz. Ama telafi etmek için elinizden geleni yaptıysanız devam edebilirsiniz.

5. Kendinize bir özür mektubu yazın

Mektuba, duyduğunuz pişmanlığı ve hatalarınızı nasıl düzeltmeyi planladığınızı yazın. Kendinize bir dahaki sefere neyi farklı yapacağınızı sorun ve ardından isterseniz yazdıklarınızı yüksek sesle okuyun. Bu hatanın sizi tanımlamadığını bilin.

Kendinizi hayal kırıklığına uğrattığınızı söylerken rahat olun, ancak bu tek hatanın sizi tanımlamadığını bilerek güç bulmayı da unutmayın. En önemlisi, kendinize karşı nazik olmaya çalışın. Kendinizi suçlamak yerine, tıpkı iyi bir arkadaşınıza yapacağınız gibi öz şefkat uygulayın.

6. Kendinize zihinsel ve fiziksel olarak iyi bakın

Suçluluk çok içgüdüsel bir duygu olduğundan acı verici şekillerde tezahür edebilir. Duygusal olarak gergin hissedebilir ve zaten yapmış olsanız bile işleri daha iyi hale getirme dürtüsüne sahip olabilirsiniz. Suçluluk ve utancı çok uzun süre taşırsak, ilişkilerimizde mesafeler yaratabilir. Kendimizle ilgili algımızı değiştirmeye başlayabilir ve kendimize olan güvenimizle akıl sağlığımız üzerinde önemli bir zarara yol açabilir. Bu nedenle, mümkün olan en kısa sürede kendimizi affetmemiz önemlidir. Bu konuda ilerlemekte ciddi sorunlar yaşıyorsanız bir terapistten yardım istemeyi unutmayın.

7. Sabırlı olun

Kendini affetme yolunda, bu en zor kısım olabilir. Çoğu zaman davranışlarımızdan dolayı utandığımızda ve suçlu hissettiğimizde, her şeyin hızla normale dönmesini isteriz. Ancak kendi duygularınızı aceleye getiremezsiniz ve kesinlikle başka kimsenin de duygularında daha hızlı hareket etmesini sağlayamazsınız. Bu yüzden sürekli hatanızı düşünmek yerine, sorunu çözmek için yapabileceğiniz başka bir şey olmadığını kabul etmeye çalışın, endişeleriniz için gerektiğinde “duraklat” düğmesine basın. Elbette duygularınız yarın da orada olacak ama en azından tüm gününüzü mahvetmemiş olacaklar.

Sonuç olarak tıpkı sizi inciten insanları affetmekte olduğu gibi, kendini affetmek de bazen zor olabilir. Kendini affetmeyi öğrenmenin, herkes için geçerli tek bir yolu olmadığını unutmayın. Ama bu, kesinlikle kolay bir yol değil. Yine de üzerine çalışmak kesinlikle size bir dizi sağlık yararı getirebilir.

İlginizi çekebilir: Çok öfkeliyim ne yapmalıyım?: Nedenleri ve başa çıkma yöntemleri

Kaynaklar: verywellmind, oprahdaily, happierhuman

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale