X

Kendi süper kahramanınız olun

Yılbaşında kendine yeni hedefler listesi yapmayan var mı? Bu soruya büyük ihtimalle yarınız evet, yarınız hayır dedi. Araştırmalar gösteriyor ki şehirli nüfusun yarısı gerçekten de yeni yılda kendisine hedefler koyuyor. Ancak, bir sene sonra bakıldığında sadece %8’i bu hedeflerine ulaşıyor.

Kendinize koyduğunuz hedefleri gerçekleştirebilmenizin belli koşulları olabilir

Peki neden insanlar hedeflerini gerçekleştiremiyorlar?

Bunun birçok nedeni var. Ulaşılamaz hedefler koymak, yapabileceğine inanmamak ve utanç ya da korkuyu bir motivasyon unsuru olarak kullanmak genel yanlışlardan sadece bazıları.

Şu anda, “Ama ben istersem zaten yaparım, bu yazıyı da okumama gerek yok.” dediğinizi duyar gibiyim. İnsanlar bir şeyi gerçekten isterlerse yapabileceklerine dair ciddi bir inanca sahipler.

Peki o halde neden bu kadar az insan koyduğu hedeflere ulaşabiliyor ya da hedef koyarken neden daha kapıdan adım bile atmaya üşeniyorken, Everest’e tırmanmayı hedef olarak seçiyor?

Aslında ip şurada kopuyor: Diyelim ki spora başlamak istiyoruz. Yepyeni bir not defterini açıp süslü bir kalemle hedefimizi yazıyoruz. Bundan böyle haftada 5 gün spor yapacağım. Çok mutluyuz. Araştırmalarımızı yapıyoruz. Süper pazarlıklar yapıp harika bir spor merkezine yazılıyoruz. Ertesi gün çok iyi gidiyor; spor yapıyoruz. “Allahım neden yıllardık bunu yapmadık ki?” diyoruz. İkinci gün fena değil; derse giriyoruz, çok mutluyuz. Hep birlikte terli terli hoplayıp zıplıyoruz. Üçüncü gün işte canımız sıkılıyor, yetmez, mesaiye kalıyoruz. Spor yalan oluyor. Depresyona giriyoruz. Girdiğimizi unutmak için biraz dinlenmemiz gerekiyor. Dinlendikçe kendimizi suçlu hissediyoruz. Hedefimizi hatırlayıp her gün daha kötü hissedip daha çok oturup, daha çok abur cubur yiyoruz. Bu böyle tekrar tekrar başa sarıyor.

Bir önceki yazımda bahsettiğim BJ Fogg’un bakış açısına göre aslında koyduğumuz her hedefin altında bizim görmediğimiz alt alışkanlıklar var. Örneğin eğer hedefimiz daha stressiz bir yaşam sürmekse; bunu yaratabilmek için yogaya başlamak, meditasyon yapmak, sinirlendiğinde nefes teknikleri uygulamak gibi alt alışkanlıklar geliştirmek büyük resme ulaşmak için basamaklarımız oluyor.

Bunun Türkçe’sini görsellerle anlatmak gerekirse hedef koyarken diyoruz ki;

Oysa ki kilo verme hedefini başarabilmek için onlarca, kimi daha karmaşık hedeflerde yüzlerce hatta binlerce alt davranışı başarı ile oluşturmak gerekiyor. Örneğin kilo verme hedefine ulaşmak ve bunu sürdürülebilir olarak korumak için farklı alt alışkanlıklar yaratıyoruz:

Kişiye göre bu liste uzayıp gidiyor.

Sıkıntı şu ki biz hedefi kilo vermek olarak koyduğumuz için genelde sadece sabahları yer çekimine karşı ağırlığımıza bakarak başarımızı değerlendiriyor; mucizevi bir şekilde 12 kilo vermediğimiz zaman da sevinç nidaları atmıyoruz.

Fogg’un burada söylediği çok basit: “Her hedefinizi geliştirmeniz gereken alışkanlıklara bölün.” Fogg bu minik parçalara “Tiny Habits” diyor, yani “Mini Alışkanlıklar“. Fogg’un iddiasına göre her büyük hedefin mini adımları vardır. Bu adımları başarı ile tamamladığınızda bu yeni alışkanlık diğer küçük alışkanlıkları da kendiliğinden getiriyor. Zira küçük bir adımı başarı ile tamamladığınızda kendinizle ilgili görüşünüz değişiyor. Bir anda kendi kendine “Ne kadar sağlıksızım!” diye hayıflanan bir insandan “Aslında kendime oldukça iyi bakıyorum”a geçiş yapıyorsunuz. Küçük alışkanlıkları kazanmaya devam ettikçe domino etkisi ile arkası geliyor. Bir zaman sonra arkadaşınız size cips uzattığında bir tane olsun tatmak istemiyorsunuz çünkü o cipsi yemek sizin kendinizle ilgili “Ben sağlıklı bir insanım ve kendime iyi bakıyorum’’ imajınızla çelişiyor.

Mantık çok basit. Bu durumda kendimizle ilgili doğru algıya ve dolayısıyla hedefimize adım adım ulaşmak için tek yapmamız gereken Fogg’un bahsettiği bu minik alışkanlıkları kazanmak.

Ancak ne kadar minik olsalar da alışkanlıklar öyle hop deyince kazanılıp otomatik pilota alınamıyorlar.

Bir önceki yazımda hafızasını kaybeden Eugene’in hikayesini anlatmıştım. Kısaca; bilim insanları Eugene ile hafıza ve otomatik yapılan davranışların beynin farklı bölümlerinde işleme konduğunu tespit etmişler. Bunun heyecan verici olmasının nedeni de şu; spor yapmak, meditasyon yapmak, dengeli beslenmek gibi alışkanlıkları beynin hafıza değil de otomatik işlevleri yöneten bölümüne atmayı başarmış kişiler bu alışkanlıkları kolayca yapabiliyor.

Bir davranışı oluşturup, nasıl alışkanlık kazanacağız?

Fogg’un modeline göre bir alışkanlığın gelişebilmesi için üç şeye ihtiyaç var:
• Doğru tetikleyici,
• Yapılacak alışkanlık aksiyonunun kolay olması
• Bunu yapmak için motivasyonumuzun olması.

Motivasyon, dalgalanan ve dolayısıyla çok da güvenilir bir arkadaş olmadığından Fogg bunu işin matematiğinden çıkartıyor. Onun yerine, kendimize koyduğumuz hedefin küçük olmasına ve doğru tetikleyiciyi bulmaya odaklanıyor.

Fogg’un bu küçük hedefleri tetikleyicilerle buluşturma tekniği tek bir hedef koyma cümlesinde kitleniyor.

Cümle yapısı şöyle:

…(Tetikleyici alışkanlığı)…. yaptıktan sonra, …(Hedefimin Küçük Versiyonunu)…. yapacağım.

Esas hedefinizden daha küçük olanları gerçekleştirmeye kendinizi odaklamanız halinde daha başarılı olabilirsiniz

Bu örnekteki asıl hedef 50 şınavı hiç durmadan çekecek kadar kuvvetlenmek olabilir. Ancak ilk etapta zor gelmemesi için mutlaka 50 yerine 2 ya da rahat hissedeceğiniz bir sayıyla başlanması öneriliyor.

Tetikleyicileri hali hazırda otomatik yaptığınız davranışlardan seçiyorsunuz. Gün boyunca otomatik yaptığınız davranışları düşünün: Sabah dişinizi fırçalamak, susayınca su doldurup içmek, arabayı çalıştırmak ve park etmek, kahve makinasını çalıştırmak… liste uzayıp gidiyor. Bunlardan herhangi birini yaratmak istediğiniz minik davranış için tetikleyici olarak seçiyorsunuz.

Şimdiye kadar 40 bin kişide başarı ile denenmiş bu formülün bazı örnekleri şöyle:

Asıl hedef: Evde daha çok yemek yapmak.
Mini hedef: Alışverişe çıkmak.
Cümle: Pazar kahvaltım sonrasında ev alışverişine gideceğim.

Asıl hedef: Anneannemle daha çok vakit geçirmek.
Mini hedef: Anneannemle mesajlaşmak.
Cümle: Sabah kahvemi bardağıma koyduğumda anneanneme mesaj atacağım.

Asıl hedef: Günde 20 dakika meditasyon yapmak.
Mini hedef: Üç kere derin nefes almak.
Cümle: Sabah arabamı park ettiğimde kontağı kapatıp iki dakika meditasyon yapacağım.

Olayın koptuğu yer, bu alışkanlıkların otomatik çalışabilmesi yani tetikleyicinin her seferde doğru şekilde çalışıp size yapılması gereken davranışı hatırlatması için başarı ile davranışı her tamamladığınızda sevinmeniz.

Diyelim ki hedefiniz her sabah uyandığınızda 15 dakika yoga yapmak. Bunun için doğru bir cümle, “Sabah yüzümü yıkadıktan sonra güneşi selamlayacağım.” olabilir. Cümleyi yazdınız, hazırsınız. Sabah kalktınız ve yüzünüzü yıkadıktan sonra güneşi selamlamayı hatırladınız. Hemen davranışı gerçekleştirdiniz. Güneşi selamlamanız biter bitmez kendi kendinize sevinmeniz doğru etkiyi yaratıyor. Bunu da küçük değil olabildiğince duyguyu yaşayarak bütün başarı ve başarılı olma hislerini canlı canlı yaşayarak yapmanız öneriliyor. Çok sevinmek sizin için zıplamak ya da kendi kendine “Başardım!” diye bağırmak olabilir. Burada herkesin kendisini test edip doğru sevinmeyi bulması gerekiyor.

Hedeflerinizin küçük versiyonlarını gerçekleştridiğinizde sevinmeniz, sizin için iyi bir motivasyon olabilir

Son üç senedir davranış değişikliği modelleri üzerine çalışıyorum. Actifit adındaki şirketimle bu ve benzeri metodları şirketlerde, daha büyük gruplarda uyguluyoruz. Eğer siz de doğru cümleyi yazdığınızdan emin olmak isterseniz ya da sadece cevabını aradığınız bir soru varsa bana melis@actifit.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Kaynak:
BJ Fogg, Behavior Model, Behavior Grid, Tiny Habits
HuffingtonPost, Healthy Living, The Major Reason New Year’s Resolutions Fail
John Norcross, Changeology
James Clear Transform Your Habits

Melis Abacıoğlu Sezener: Melis Alman Lisesi'nden mezun olduktan sonra Columbia Üniversitesi'nde Matematik ve Sanat Tarihi bölümlerini bitirdi. Hummalı bir kişisel gelişim yolculuğu sonunda kendisine en çok ilham veren uğraşının insanları sporla harekete geçirmek olduğunu fark etti. Geçtiğimiz üç sene içinde eşiyle birlikte 5500'ün üzerinde üyesi, altı farklı şehirde şubeleri olan ve şimdiye kadar 500 bin Türk Lirası'na yakın bağış toplanmasına vesile olan Hareket Candır platformunu kurdu. 2012 yılında kendi şirketi Actifit'i kurdu ve ekibiyle birlikte farklı projelerle kurumsal firma çalışanlarını sağlıklı bir hayata adım atmaları için motive etti. Melis aynı zamanda kadını futbolun içindeki takım ruhu ile güçlendiren Kızlar Sahada projesinin de yaratıcısı. Kızlar Sahada ile 2012 yılından bu yana 7'den 77'e toplam 2000'i aşkın kadın sahaya çıktı ve 25 bin Türk Lirası üzerinde bağış sosyal sorumluluk kuruluşlarına yönlendirildi.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale