X

Kendi içinde özgür hissetmek için farkındalıkla yürüyebilir misin?

Sanıyorum ki dünyaya adım atan ilk insanlar olduğumuzdan beri anlamaya çalıştığımız bir şey var; “Özgürlük”. İlkel çağlarda insanlar için özgürlük belki “ölmemek için” bir şey yaptığı o gündü. Belki de şu an biz daha iyi yaşamak için özgürlüğümüzü verip, ölmemeye çalışıyoruz. Kim bilir…

Belki de şu an biz daha iyi yaşamak için özgürlüğümüzü verip, ölmemeye çalışıyoruz. Kim bilir…

Her daim dilimizin ucunda “ama bu benim özgürlüğüm” ya da “şu şu şu sebeple benim özgürlüğüm kısıtlanıyor ve kendimi buraya ait hissetmiyorum” benzeri cümleler hayatımızda uçuşuyor. Bazen sadece herkesin kendi özgürlüğü için mücadele içinde olduğunu zannediyorum, farkındalar ya da değiller ama tüm yaşamını yöneten tek şey bu arzu gibi görüyorum dışarıdan bakınca çevreme.

Sahi nedir özgürlük? Sana, bana, onlara göre değişen bir şey mi? Nereden baktığına göre değişen, belki de şekillenen bir şey mi? Derinlere indikçe, özgür olmanın gerçek ve sendeki anlamıyla ne olduğunu araştırdığında hafif bir tüy mü canlanıyor içinde?

Yaşadığın hayata dışarıdan baktığın zaman, kendini hayatının içerisinde koştururken görebildiğinde, kendin hakkında ne düşünürsün? Bazen sormaz mısın kendine; “Kimim ben?“. Kimsin sen? Sahi kimsin ve neden tüm bunlar? Sorup da cevap veremediğin bir şey var ise, dur ve oracıkta düşün. Örneğin, neden istemediğin yerdesin? Fark et. Neden devam ediyorsun? Seni buna iten şey nedir? Ne hissediyorsun? Kendini neden hapsettin zihninde? Vücudunun içinde neden hapistesin ve bunu neden görmezlikten geliyorsun? Bunları düşünmek ve kendine sormak daha zor değil mi? Evet zor. “Aman şimdi bunlarla mı uğraşacağım, organize etmem gereken bir iş var, ev var, vakit ayırmam gereken dostlarım var, ay ocakta yemek var dur” vs vs. Tamam bunları da yap ama kendine sor lütfen, neden diye?

Derinlere indikçe, özgür olmanın gerçek ve sendeki anlamıyla ne olduğunu araştırdığında hafif bir tüy mü canlanıyor içinde?

Sorduğunda bir şeyleri fark etme sürecin başlıyor ve esas değişim orada yer alıyor. O yola giriyorsun ve yürüyorsun. Fark ederek, hissederek. Belki sadece bir şeyin nedenini bilerek yapmak bile, o monoton ve makineleşme durumundan uzaklaşmak, içindeki o hafif tüy’ü harekete geçiriyor, bazen bu bile yeterli geliyor, inan.

İçimdeki tüy’ün harekete geçtiği zamanları bilmeye başlıyorum, yeni yeni… Ve fark ediyorum ki, kendi içimde özgür olmadığım zamanlarım varmış. Ve aslında her şey oradaymış. Kendi içimde. Kendime döndüğümde, görebiliyorum hafif ve uçuşan o tüy’ü. İşte her şey sonra hafifliyor, sanki atmosfersiz bir ortamdaymışçasına, yavaşca, sakince, çözülüyor. Dışarıdan gelen her ne ise, aslında içeriden geldiğini biliyorsun artık. İçeride ne var ise hayatına sen çekiyorsun, biliyorsun artık. İçeride ne yok ise de, biliyorsun.

İçime bakmaya meyilli bir karakter olsam da bu yolu daha yaşanabilir sağlayan Yoga ve Meditasyon üzerine aldığım eğitimler ve sonrasında yeni yeni yürümeye başladığım hocalık yolu oldu. Bazen öğrencilerimde benim de yaşadığım şeyi gözlemliyorum ve üzerine düşünme mesailerim başlıyor (Ve inanın bu mesailer sonsuz). İnsan meditasyon yaparken boncuk boncuk terler mi? Nefes alış verişlerini düzenlemeye çalışırken? Evet, evet, evet… Çünkü kendinle kaldığın zamanlar o kadar yok denecek kadar az ki, bu şaşkınlığı vücut başka nasıl verebilirdi ki? Çünkü yine evet, “farkındalık” çok zor, insanın kendine itirafları müthiş zor bir süreç ama sonra her şey bir tüy kadar hafif. Madem bu kadar hafifleyeceğiz, biraz ter dökmekten korkmamalıyız sanki, sence de öyle değil mi?

“Kendinizi en derin korkunuza maruz bırakın, o andan sonra, korkunun hiçbir gücü kalmaz ve özgürlüğün korkusu küçülüp kaybolur. İşte o zaman özgürsünüzdür.” – Jim Morrison

Özgürlüğümüze!

 

İlginizi çekebilir: Bu tutulma ve yeni ay ile evren bize bir şeyler ifade ediyor olabilir mi?

Şebnem Pınar: Merhaba! Yazılarımda benim 'anlama yolculuğumu' okuyor olacaksınız. Beni anlamak için yazan birisi olarak tanımlamak da isteyebilirsiniz. Şimdi daha önceden edindiğiniz tüm varsayımları ve okurken yapacağınız tüm kritikleri bir kenara bırakıp, sadece okuyun. İdraki de doğal sürecine bırakın... Okuduğunuz an anladığınız şey az sonra değişebilir! Bunu hatırlayın. Bu sizin size yapabileceğiniz en güzel şey!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale