X

Kelimeleri yeniden yorumlamak: Güzel sözler söylemeye var mısınız?

“Konuşmadan önce düşün; gereği var mı?

Şefkat barındırıyor mu? Kimseyi incitebilir mi?

Sessizliği bozacak kadar değerli mi?” Lao Tzu

Sözlerimiz… Öylesine kurduğumuz cümleler değildir. Ben ile başlayanlar ifadelerimizdir. Sözlerimiz, cümlelerimiz, “bizden” başlayıp da evrende bitenlerdir… Bu hayata yansıttıklarımızdır. “Boş konuşuyor” dediklerimiz de olur değil mi arada? “Ne güzel konuşuyor, ne duygulu söylüyor” dediklerimiz de vardır mutlaka. Peki, nedir konuşmayı, sözlerimizi, söylediklerimizi bu kadar özel yapan? Neden öylesine bırakabileceğimiz kadar sıradan değildir söyleyeceğimiz tek kelime bile? Neden bir evet veya bir hayır yeri gelir de hayatımızı değiştiriverir?

Sözler vardır, örneğin “merhaba.” Kocaman yolları açıverir önümüzde. Güzel bir duygu uyandırır. Başlangıçtır, hayaldir, umuttur merhaba. Güne merhaba deriz, sana merhaba deriz, yola merhaba deriz… Ne de güzeldir ki hayata henüz gözlerini açmış yavrumuza merhaba deriz… Sonra “hoş geldin” vardır. Hayatıma hoş geldin, dünyama hoş geldin, içime hoş geldin, varlığıma hoş geldin… Ne güzel bir sözdür. “Hoşluk” içinde saklanmıştır bir kere… Yepyeniyi, ferahlığı ve coşkuyu getirir aklımıza değil mi?

Sonra “seni seviyorum” vardır. Bir anne olarak seni seviyorum, bir kadın olarak seni çok seviyorum, bir eş olarak seni seviyorum, bir dost olarak seni çok ama çok seviyorum deriz. Ne güzel bir ifadedir seni seviyorum diyebilmek… Bu kelimeleri hakkını vererek ardı sıra dizebilmek. Sevmeyi kelimelere dökebilmek. Sevmenin o saflığını bitmeyen enerjisini kalbimizden dudaklarımızdan dökebilmek…

Sonra “teşekkür ederim” vardır… Teşekkür ederim, varlığın için, benimle olduğun için, benimle paylaştıkların için deriz. Sonra bir de tanrıya teşekkür ederiz, sahip olduklarımız, ailemiz, paramız, işimiz belki sevgilimiz için… Bugün bize dair olanlar için teşekkür ederiz. Teşekkür içinde dünya üzerindeki en muhteşem duygulardan bir tanesini barındırır; şükretmeyi de kapsar aslında. Detayına baktığımızda bir de kocaman bir şükür vardır kalbimizden doğan… İçinde varlık olan, içinde saflık olan, içinde şükretmek enerjisinin özü olan, bolluk ve bereket olan…

Bir de öyle kelimeler vardır ki, söylendiğinde soğuk rüzgarlar esiverir… “Beni aldattın” deriz değil mi veya “Neden ihanet ettin? Her iki cümlede geçen tek bir kelime vardır ki anında enerjileri değiştirir; diğeri gelir, ayrılık gelir, yolların farklılaşması gelir, yalan gelir, doğru olmayanlar gelir; işte hepsi birden gelir de içimize oturuverir… Ne olur biz bu kelimeleri kullandığımızda; yollar ayrılır, kalpler ayrılır, hayatlar ayrılır… Hayat akıp gider… Ama işte o kelimedir, bir tek kelimedir değil mi tüm bu “olmak” ve “olmamak” halimizi başlatan…

Öyle kelimeler vardır ki söylendiğinde kalpler kırılıverir; “Sana güvenmiyorum” deriz veya “Bana yalan söylüyorsun” deriz değil mi yeri geldiğinde. Güvenmiyorum demek güvenim yok demek, sana inancım yok demek, sana desteğim yok demektir aynı zamanda. Ve tüm bu anlamlar tek bir kelimede yüklenmiştir bile… Bana yalan söylüyorsun dediğimizde, sen doğru olmayansın, doğru burada yer almıyor demektir ve ne yazık ki can-ım dürüstlükten de eser kalmamış demektir aslında… Tek bir yalan kelimesi cümle içinde geçtiğinde hayata dair bu anlamların hepsi değişmiştir. Evet, tahmin ettiğiniz gibi kalpler ayrı düşer, güven sarsılır, ilişkiler sarsılır, inanç sarsılır, evlilikler sarsılır…

Öyle kelimeler vardır ki, söylendiğinde bir arada olanları, fiziki olarak bir arada bulunuyor olsalar dahi fersah fersah uzaklara gönderiverir… Seni artık sevemiyorum deriz, seni artık tanıyamıyorum… Sevemiyorum kelimesi “sevmiyorumdur” bitti demektir, anlamı gözüken kelime varlığından çok ama çok daha derindir… Sevemiyorum demek ben bu ilişkiden veya bu evlilikten gidiyorum demektir. Seni artık tanıyamıyorum, seni artık olduğun gibi kabul edemiyorumdur, tanımaya çalışamıyorumdur, seni artık hayatıma kabul edemiyorum demektir… Seni artık kalbime yazamıyorum demektir…

İşte bu yüzden nerede, ne zaman, ne söylediğimiz öyle önemlidir ki, bu yüzden kelimelerimiz hayatımızı, hayatımızın dönüm noktalarını ve hayatımızın gerçek anlamını oluşturur… Kelimelerimiz aklımızdan geçenlerin “sesli” hale gelmesidir. Kelimelerimiz evrenin varlığına asılıp kalanlardır. Kelimelerimiz, bizlerle birlikte yürüyen bir ağaç düşünecek olsak, bugün nereye gidersek gidelim bizi takip edenlerdir… Güzel söylediğimizde dünyamız güzelleşirken, acı söylediğimizde, kötü söz söylediğimizde, kısacası olumsuz söylediğimizde işte dünyamız öyle olumsuz oluverir bu yüzden… Kelimelerimiz işte böyle güçlü taşlar gibi zamanı ve mekanı değiştirebilecek süper kahramanlar gibi kıymetlidir… Gelirler ve bir anda her şey değişiverir… Bir tatlı söz dünyayı güzelleştirir, bir kötü söz günümüzü karartıverir…

Bugün bu yazımı okuyorsanız hayata dair “kelimelerinizi” yeniden yorumlamanızı dilerim… Güzel söz söylemek üzere misiniz? Sizden yükselen sözler kötü sözler midir? Bugün tüm ağzınızdan çıkanları toplayarak bakacak olsak, kaç kişiyi gülümsetebildiniz, kaç kişinin hayatına destek verebildiniz, kaç kişinin yaşamına bir değer katabildiniz? Gelin bizler bugün güzel bir söz ile bugünü değiştirelim…

 

İlginizi çekebilir: İstemek ve isteklerimizi “ama” ile birleştirmek: Çelişen niyetlerimiz ve biz

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale