Kelimeleri kullanma kılavuzu: Kelimeleriniz sizi yansıtır!
Şimdi bu yazıma başlarken kelimeleriniz sustu. Aklınızda dolananlar bir an için durdu. En son hangi kelimeleri sarf ettiniz? Hayatınızın rutinliğinden şikayet mi ediyordunuz? Bir komşunuzla güzel bir sabah kahvesi ve muhteşem bir sohbet mi paylaşıyordunuz? Bir arkadaşınıza telefonda tavsiye mi vermekteydiniz? Belki hala unutamadığınız bir ihanete kendi kendinize söylenmekteydiniz, belki de bir düğünde ne giyeceğinizi tartışmaktaydınız…
İşte kelimeler aslında etrafımızı saran tül bir perde gibi. Aklımızda yankılanan tüm duygular, ruhumuzun yansıması kelimelere vurur. Bizi sarar. Evet, aynen ayrılmaz bir parçamız gibi, kızgınlıkla ilgili sözler sarf ediyorsak kızgınızdır ve etrafımızı bu duygu örtüverir. Takdir ediyorsak, mutlu oluruz, etrafımızı saran tül kendimiz dışında bir kişinin mutlu olma ihtimaline yardımcı olmaktadır. Eğer destek verecek sözler sarf edersek ne olur? Hayatta bütün hissederiz, hayat yanımızdadır, aynı bizlerin de başkasının yanında olduğumuz gibi…
Peki bir adım daha ileriye gidelim: Söz söylemek bir sanat olsaydı ve bizler güzeli büyütmek olanağına sahip olsaydık, aynı bir tabloyu boyar gibi, sonuca neyi yansıtırdık? Bol siyahlar, bol kötü sözler mi olurdu, yoksa pembeyi görmek mi içimizi açardı? Başarıları, ortak hatıraları, güzellikleri, kısacası bizi daha da güzel hissettirenleri konuşmaktan yana mı olurdu tercihiniz? İşte, farkında olmadan kullandığımız her kelime ile aslında bu sanatı icra etmekteyiz.
Etkili ve olumlu konuşmak, yani karşımızdakine fikirlerimizi, duygularımızı geçirebilmek de bu sanatın tam merkezinde yer alıyor. Bu, doğru kelimeleri doğru zamanda ve doğru şekilde seçebilmek, aslında kendimiz kadar iletişimde olduğumuz kişinin de duygu dünyasına etki ediyor. Aynı konuyu karamsar bir dille, karşımızdakini rencide edecek şekilde veya egosuna dokunacak şekilde anlattığımızda sonucu farklı veya onun duygularına hassasiyet göstererek, saygılı yaklaşarak ve içtenlikle, dürüstçe anlatmamız farklı etkiler yaratmaktadır. İşte tüm bu süreçlerde kelimeleri kullanma yeteneğimiz devreye girer!
Schopenhauer, Tartışma Sanatının İncelikleri isimli eserinde bakın konuyu nasıl özetliyor:
“Belagat yahut etkili konuşma sanatı, başkalarında bir şeyle ilgili görüşümüzü veya kanaatimizi uyandırma, onların duygu dünyasında o konudaki hissiyatımızı canlandırma ve böylece onu bizimle anı duyguyu paylaşacak ruh haline sokma yeteneğidir. Bütün bunlar sözcükler sayesinde fikirlerimizin onların kafasına ustalıkla hücumunu sağlayacak şekilde yapılır ve bu akış öyle bir güçle gerçekleştirilir ki onların düşünceleri tuttukları istikameti terk eder ve bizimkilerle aynı yolu takip etmeye başlar. Onların daha önce tuttukları düşünce yolu bizimkinden ne kadar farklıysa, bu ustalık eseri başarı da o kadar büyüktür. Bir kimsenin kendi kanaatinin ve hissiyatının belagat bakımından onu ne kadar kudretli kıldığı ve genel olarak belagatın sanat eseri olmaktan çok, doğal yetenek olduğu buradan kolayca anlaşılır. Ancak burada dahi sanat doğayı destekleyecektir.”
Bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, bugün bu an itibarıyla ağzınızdan çıkan her kelimeye yeniden ve yeniden dikkat etmenizi dilerim. Sizin kullandığınız kelimeler etrafınızda nasıl bir tül oluşturuyor, sizi hangi renge boyuyor? Çünkü her kelime, dünyanızda yankılanır, çünkü hayata yansıttığınız kelimeler sizi anlatır.
İlginizi çekebilir: 2021’e girerken hayatınızı değiştirecek Zen önerileri