X

Kelebek etkisi: Kanatlarımızı bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çırpmak

Dış dünyada yaşanan her savaş, iç dünyamızda yaşanan savaşın yansımasıdır. Tıpkı her bir bedendeki her bir hücrenin farklı organlarımız ile bağlantıda olduğu gibi, hepimizin birbirimiz ile bağlantıda olduğunu anladığımız zaman dünyayı dönüştürmeye başlayabiliriz.

Nasıl ki bedenimizde en ufak bir hastalık olduğunda, elimiz kesildiğinde ya da dişimiz ağrıdığında veya grip olduğumuzda bu acıyı ve hastalığı deneyimleyen tüm beden ise, dünya ve üzerinde yaşayan tüm canlılar da aynı şekilde tek bir bedenden oluşur ve her şeyi hissederler.

Bizler, bu gerçeği anlamakta zorlanıyoruz, birbirimizden kopuk hissediyoruz. “Önce ben iyi olmalıyım, isteklerimi, arzularımı gerçekleştirmeli, kendimi korumalıyım,” diyoruz. Ancak iyi olabilmemiz için öncelikle bütün bedenimizin sağlıklı olması gerektiği gibi, dünya üzerinde yaşayan her canlının da iyi olması gerekir. Hafif sayılabilecek bir hastalıkta bile yatak döşek yatarak tüm günlük yaşamsal faaliyetlerimiz durabiliyor. Bu sebeple de beden hastalandığında tüm organizma bu parçasını iyileştirmek için çalışmaya başlıyor. Belki de bedenimizin ve doğanın çalışma sistemini örnek almalıyız.

Her gün milyarlarca insan işe gidiyor. Tüm işlerdeki öncelikli amaç bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek olsa, saatlerce süren toplantılardaki ilk gündem maddesi her zaman bu konu olsa ve yapılan iş ne olursa olsun; bu hedefe yönelik  gerçekleştirilseydi acaba daha farklı bir dünyada yaşamaya başlar mıydık?

Her birimiz üzerimize düşeni keyifle, zevkle gerçekleştirsek, düzen ve sistem bu şekilde kurulmuş olsa, nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk?

Acı çeken, sıkıntısı olan her bir insanın sorunu bütünün, yani tüm dünyanın sorunu olarak kabul edilse, birlikte her sorunun aşılabileceğine, sevgi ile dönüşümün mümkün olduğuna inanabilsek, bu yönde bir adım atmayı dener miydik?

Bunu yapan şahane insanlar var, kendi çabaları ile büyük fark yaratan kişiler, bunların bir kısmı da gençler arasından çıkıyor. Engel tanımadan fark yaratmak için çalışıyorlar ve bunun mümkün olduğunu gösteriyorlar.

Hepimiz yapabiliriz, her gün, “Bugün ne fark yaratabilirim?” diye tek bir aksiyon bile alsak, davranışlarımızla, sözlerimizle, imkânlarımızla, yeteneklerimizle, bütünde yaratacağımız etki belki de tahmin ettiğimizin çok ötesinde olacaktır.

Dünyanın en önemli yaşam koçlarından birisi olan Anthony Robbins’in hayat hikâyesinde yaşamını değiştiren böyle bir deneyimi var. Çocukluğunda babasının çok ciddi maddi sıkıntılar içinde olduğu bir Noel zamanı, evde doğru düzgün yiyecek yemekleri bile yokken, kapı çalınıyor ve birisinin kocaman bir hindi ve bir sürü yemekten oluşan bir hediye paketi gönderdiğini görüyorlar.

Hediyenin kimden geldiği ise belli değil. Babası sadaka alamayacaklarını söyleyip kızıyor ve bu olay o çocuğun tüm hayata bakış açısını değiştiriyor. Babasından hep duyduğu “Dünya çok kötü, kimse kimseye yardımcı olmaz,” gibi negatif sözlerin üzerine, çok zorda oldukları bir anda kim olduğunu dahi bilmedikleri bir kişinin onları “umursadığını” görüyor ve bunun değerini kalbinin en derinlerinde hissediyor. Bu deneyimin etkisi ile hayat amacı, bu tanımadığı adam gibi başka insanların hayatlarında fark yaratabilmek oluyor. Bir seminerinde yaklaşık 5.000-10.000 kişiye ulaşan Anthony Robbins milyonlarca insanın hayatında hem işi, hem de sosyal sorumluluk projeleri ile büyük dönüşüm yaratıyor. Her hareketimiz, düşüncemiz, eylemimiz Kelebek Etkisi gibi dünyayı değiştiriyor ama her şeyden önce biz kendi etki gücümüzün farkında değiliz, önce bunu anlamalı ve ufacık bir hareketimiz ile bütünde yaratabileceğimiz farkı görmeliyiz. Wikipedia Kelebek Etkisini şu şekilde açıklıyor; bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. Amazon Ormanları’nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD’de fırtına kopmasına neden olabilir.

Her birimiz muhteşem güçte kelebekleriz, kanatlarımızı, hep beraber bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çırpalım.

İlginizi çekebilir: Dönüşüm yolculuğu: Yarattığımız hapishaneden kaçmaya çalışırken bizi hangi tuzaklar bekler?

Zekiye Olgaçay: “Ruhsal Rönesans” kitabının yazarıdır. Babasının büyükelçi olması nedeni ile çocukluğunu Brezilya, Mısır, Kuwait, Çekoslovakya, İngiltere gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde, 5 farklı kıtada geçirdi. Lise yıllarından itibaren İstanbul’da yaşamaya başladı ve iletişim fakültesinden mezun olduktan sonra pazarlama ve iletişim sektöründe on beş yıllık profesyonel iş hayatı süresince birçok farklı şirkette yöneticilik pozisyonlarında çalıştı. Kalbini ve iç sesini dinleyerek 2000 yılında başladığı dönüşüm yolculuğunda öncelikle kişisel gelişim alanında dünyanın değişik yerlerinden çeşitli eğitmenlerin Türkiye'deki organizasyonlarını gerçekleştirdi. Bu süreçte, dönüşüm alanında dünyanın önde gelen eğitmenleri ile birebir çalışma fırsatı oldu, birçok eğitim aldı, seminerlerine katıldı. Kendini keşfetme yolculuğunda yaşam amacının; “başka insanların hayatlarına olumlu yönde katkıda bulunmak ve bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek” olduğunu keşfederek yeni hayatının her adımını buna göre yaratmaktadır. Dönüşümsel yaşam koçu, regresyon terapisti ve şamanik çalışmalarla, kendi bireysel deneyimlerini katıldığı çalışmaların öğretileri ile birleştirerek seansları ve seminerleri ile kişilerin hayatlarını dönüştürmeleri için rehberlik ederken kendi yolculuğuna ve gelişimine devam etmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale