X

Kekova’nın düşündürdükleri: Çocuklarımızı çevreden değil, çevreyi çocuklarımızdan korumalıyız

Bayramda İstanbul çıkışlı Marmaris, Kabak ve Kekova duraklı bir motor turu yaptık. Öyle yerlerden, doğal güzelliklerin arasından geçtik ki inanılmazdı. E insanın gözü güzellikleri görür de, yerdeki çer çöpü, kurumuş dere yataklarını, yanmış ağaçları, ormanları görmez mi?

Bir yandan sevinirken cennet gibi memlekette yaşıyoruz diye, bir yandan da insanlar nasıl olur da bu güzelliğin kıymetini bilmez diye sorguladım bütün yol boyunca. Arkanı dağa verdiğinde önünde uzanan koskoca maviliği başka nerede görebilirsin ya da Akdeniz’in tertemiz sularında balıklarla yüzerken 10 metre yürüdüğünde ormanın içinde olmak sizce de lüks değil mi? Bu manzara sadece Instagram’a selfie çekip koymak için mi? Doğanın bize verdiği bolluk karşısında bizim yapabileceğimiz şey o kadar basit ki: Korumak.

Bu sene rekor amaçlı dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru’na dalan bir dalgıç, çukurdan plastik atık çıkardı… Dünya üzerinde sadece Salda Gölü’nde bulunan “pseudophoxinus burduricus” balığının nesli tehlikede… Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 4,2 milyon insan hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklar yüzünden yaşamını yitiriyor… Çin’de yapılan yeni bir araştırma, hava kirliliğinin zekayı ciddi oranda azalttığına işaret ediyor. Havadaki zehirli partiküller sadece insan sağlığını etkilemekle kalmıyor, zeka geriliğine de yol açıyor…

Peru, Amazonlar’da çevre kirliliği konusunda “acil” uyarıda bulundu… Canınızı sıkmak istemem ama bu manşetler gerçek ve üzerinde yaşayabileceğimiz bilinen bir tane gezegen var: Dünya. Çevre kirliliğinin fazla olduğu yerlere şöyle bir baktığımızda ilk sıralarda bir zamanlar kimyasal silahların üretildiği Rusya’daki bakır madeni bölgesi var, Çernobil var ve gelişmekte olan ülkeler var. Gelişmekte olan ülkeler derken sanayileşmekten bahsediyorum. Eğitim olarak gelişmekte olmaktan değil. Maalesef…

Çevre bilinci eğitimle çok doğru orantılı olarak gelişse de dünyada doğayı zorunluluktan değil, zaten koruması gerektiği için, doğa ile uyum içerisinde yaşadığı için koruyan birçok kabile ve yerleşke var. Evrimleşme sürecimizin başında böyle bir bilince uyansaydık ya da 18. yüzyılda Sanayi Devrimi değil de Doğa-İnsan Uyumu Devrimi olsaydı çok farklı olurdu. Belki de şu an dünya üzerinde olmayan birçok canlı yaşamaya devam ederdi, belki biz doğmadan önce çoktan nesli tükenmiş farklı bitkiler olurdu etrafımızda, bir sürü çocuk sırf çevre kirliliği yüzünden hayatını kaybetmezdi… İnsan evrimini düşündükçe evrimin kendisine üzülüyorum, “Böyle mi olmak zorundaydı?” diyorum. Sırf birileri daha fazla toprak sahibi olsun diye üretilen silahlar, birçok insanın hayatına mal olmak zorunda mıydı gerçekten?

Yazının başında bahsettiğim yerlerden beni en çok etkileyeni kesinlikle Kekova oldu. Doğal dokusu, insanların güzelliği, özellikle de tarihi. Yaşanan o sahneler sanki gözümde canlandı o dev gibi adanın yanından geçerken. Kekova, Antik Likya Uygarlığı’nın, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi Uygarlıkları’nın ev sahipliğini yapmış. “Işık Ülkesi” olarak anılan Likya topraklarında Şamanik-Yörük yaşamın harmanlandığı bir dünya mirası… Bu bölgede; 51 familyaya ait 187 cins ve bu cinslere ait 272 bitki türü bulunmaktaymış ve bu bitki türlerinden 26 tanesi endemikmiş. Ayrıca, 20 memeli türü, 96 kuş türü, 16 sürüngen ve 4 tane iki yaşamlı türü tespit edilmiş. Her ne kadar burada arada kaçabileceğimiz küçücük bir doğal yaşam alanımız olsun istesem de, sit alanı olması ve ben de dahil kimsenin tek bir taşı oynatamayacağını bilmem içten içe beni sevindirdi. İleride ne olur bilemiyorum ama şimdilik burası kurtarılmış bölge. Yine de Kekova çıkışlı Finike yolculuğumuzda kurumuş dere yatakları gözüme çarptı.

Hiçbir şey için geç değil, üzerimize düşeni an itibarıyla yapmaya başlarsak gözümüzden sakındığımız çocuklarımıza, torunlarımıza bir gezegen bırakabiliriz. Bizim gördüğümüz güzellikleri görüp, bizim gibi büyülenip saatlerce doğanın içinde kaybolmalarını keyifle izleyebiliriz. Onlara makinelere bağlı yaşamlar değil, doğa ile uyum içerisinde sağlıklı bir yaşam sunabiliriz. Biriciğimiz, her şeyimiz çocuklarımızı, torunlarımızı çevreden korumanız yeterli değil, çevreyi de onlardan korumalıyız.

İlginizi çekebilir: Seyahat ederken daha çevreci olmanın püf noktaları

Gizem Demirci: Selamlar, Ben Gizem, Hollanda'da ikamet etmekteyim. Hayat akışım dünyanın birçok yerinde yaşamamı, birçok farklı işle uğraşmamı sağladı. İspanya'da, İtalya'da, Almanya'da ve son olarak Hollanda'da yaşayıp; hemşirelik, mimarlık, iç mekan tasarımı, danışmanlık ve son olarak ürün tasarımcılığı ile uğraştım. Çok yönlülüğüm ve akış veni aynı zamanda birçok ruhsal, fiziksel ve mental öğretilere de yakınlaştırdı. Bunların arasında yoga, qigong, mindfulness ve tabii ki meditasyon var. Bu ruhsal yolculuğum beni sonunda bütün öğretilerin atası olan Falun Dafa disipliniyle buluşturdu. Yolculuğumun hiç bitmeyecek olması gerçeği aklımda; kendimle, hayatla, evrenle ilgili sorularımı ve cevaplarını sizinle de paylaşmak için buradayım. Umarım yazılarımı okurken eğlenir, soru sorar ve cevap arasınız. Herhangi bir konuyu derinlemesine konuşmak için bana ulaşmaktan çekinmeyin. Sevgiler!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale