X

Kedimiz Bizi Neden Isırır?

Kedilerin insanları ısırmasının pek çok nedeni olabilir. Yavru kediler genellikle oyun oynamak ve dünyayı keşfetmek için ısırırken yetişkin kediler ise stresten veya ilgi istemek için ısırabilir. Yavru kedilerin ısırmaları sevimli olabilse de yetişkin kedilerin ısırmaları çok fazla acı verebilir. Bu nedenle kedilerin ısırma davranışlarını yavruluktan itibaren teşvik etmemek önemlidir.

Kedinizin sizi ısırma nedenlerini ve ısırmasını engellemek için neler yapabileceğinizi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Kedim Beni Neden Isırıyor?

Kedinizin sizi ısırmasının sevgi göstermekten strese kadar pek çok nedeni olabilir. Kediniz sizi ısırmaya başlamışken kedinizin vücut diline dikkat ederek neden aniden ısırmaya başladığını anlayabilir ve bunun tekrarlamasını engellemek için önleminizi alabilirsiniz.

1. İlgi çekmek istiyor

Kediler genelde gördükleri ilgiden sıkıldıkları için ısırsalar da bazıları ilgi çekmek istediği için de ısırabilir. Kediniz sizi ısırıp sonrasında oyuncağa ya da mamasına doğru koşuyorsa ya sizinle oynamak ya da kendisine mama vermenizi istiyordur. Kediniz mama istediğinden dolayı ısırma davranışı gösteriyorsa kedinize ısırdıktan hemen sonra istediğini vermekten kaçınarak bu davranışın önüne geçebilirsiniz. Bununla birlikte gün içinde onunla yeterince ilgilenmediğiniz için ısırıyorsa ona ayırdığınız vakti arttırmalı ve kedinizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak besleyecek aktiviteler planlamalısınız.

2. Oyun oynuyor

Kedilerin oyun oynarken ısırmaları sık karşılaşılan bir durumdur. Özellikle yavru kedilerin ısırmaları sevimli gibi görünse de bu davranışı engellemek için kedinizi oyuncaklarına yönlendirebilirsiniz. Bu sayede yetişkin bir kedi olduğunda ısırmaya devam etmesini engelleyebilirsiniz. Kediler aynı zamanda avcı oldukları için evde olsalar dahi avlanma dürtülerini harekete geçirmek için uyarılmaya ihtiyaç duyarlar. Kedinizin bu dürtüsünü tatmin etmek için sizi kullanmasını istemiyorsanız, onunla gün içinde oyun oynadığınız süreyi arttırabilir ve interaktif oyuncaklar alabilirsiniz.

3. Sinirli hissediyor

Kedilerin dürtülerini ve duygularını kontrol etmeleri insanlara göre çok daha zordur. Bu nedenle kedinizi çok fazla okşamanız ve sevmek için sıkıştırmanız halinde kediniz sinirli hissedebilir ve bunu ısırma gibi davranışlarla gösterebilir. Sinirlenen kedi genelde kuyruğunu düz tutarak veya sallayarak ya da göz bebeklerini büyüterek sinirli olduğunu gösterir. Bu durumda kedinizin sizi ısırmasını engellemek için onu rahat bırakmanız önemlidir.

4. Sevgisini gösteriyor

Tıpkı masaj yapma hareketi gibi ısırma da bazen sevgi göstergesi olarak ortaya çıkabilir. Kediniz sizi sevdiği için ısırıyorsa bunu sizi patileriyle tutarak ve dişleriyle hafifçe kemirerek yapacaktır. Hafif ısırıklar genelde çok acıtmasa da bunlar belli bir süre sonra can acıtıcı hale gelebilir. Bu nedenle kediniz sizi hafifçe ısırıyorsa oyun oynamak isteyip istemediğini anlamaya çalışmalı veya mama kabının boş olup olmadığını kontrol etmelisiniz.

Yavru Kediler Neden Isırır?

Yavru kediler doğuştan itibaren avlanma içgüdüsüne sahiptir ve bunun için çevrelerindeki şeyleri ısırmaya başlarlar. Kediler henüz yavruyken nesneler arasında ayrım yapamadığı için el ve ayak gibi hareket eden her şeye saldırma eğilimine sahip olabilir. Bu nedenle yavru kedilerin insanları ısırması normal bir davranış olsa da bu davranışın yetişkinlikte devam etmemesi adına kediyi teşvik etmemek önemlidir.,

Yavru kedinizin sizi ısırmasını önlemek için peluş oyuncaklar alabilir ve kedinizi bunlarla oynayabilirsiniz. Kediniz kendi başına oynamayı sevmiyorsa oyuncakları hareket ettirmeniz veya atmanız, kedinizin avlanma içgüdülerinin tatmin edilmesi açısından gereklidir.

Yavru kedinizin ısırma davranışını bırakması için onu oyuncaklarla teşvik etmek istiyorsanız, kediniz istediğiniz davranışı gerçekleştirdikten sonra ödül maması kullanabilirsiniz. Bu sayede kedinizin oyun sürecini çok daha eğlenceli ve eğitici hale getirebilirsiniz.

Kedinin Isırması Nasıl Engellenir?

Kedinizin ısırmasını tam olarak engellemenin bir yolu olmamakla birlikte bazı tekniklerle kedinizin bu davranışını azaltmanız mümkün olabilir. Bununla birlikte burada yer alan teknikleri kedinizin yaşına ve ısırma nedenine bağlı olarak biraz değiştirerek uygulamanız gerekecektir.

Kedinizin sizi ısırmasını engellemek için şunları deneyebilirsiniz:

  • Davranışlarınızda tutarlı olun ve tüm aile bireylerinin aynı davrandığından emin olun. Kediniz ısırmasına karşılık farklı tepkiler görmesi halinde eğitimi daha zor olacaktır.
  • Yavru veya yetişkin kedinizin çıplak el ve ayaklarınızla ve parmaklarınızla oynamasına izin vermeyin. Kedilerin, el ve ayakların oyuncak olmadığını anlamaları önemlidir. Ellerinizi oyuncak olarak kullanırsanız, kedinizin yetişkinliğinde de ısırmaya devam etmesine neden olursunuz.
  • Kedinizin ısırması için oyuncak alın. Özellikle peluş oyuncaklar kedilerin ısırması için idealdir. Ayrıca içine ödül maması konulan oyuncaklardan alarak bunları kedinizin davranışlarını pekiştirmek için kullanabilirsiniz.
  • Kedinizi ısırmadığı ve tırmalamadığı zamanlarda sevin. Pençelerini çıkarması veya ısırmaya başlaması halinde ise ses çıkarın ve elinizi geri çekin. Bunu kedinizi cezalandırmak için değil, ilgisini dağıtmak için yapın.
  • Kediniz ısırmaya başlayıp durmuyorsa sabırlı olun ve elinizi ve kolunuzu kedinizin ağzına doğru iterek sizi bırakmasını sağlayın. Isırmadan kaçmanız, kedinizin daha fazla ısırmasına neden olabilir. Ayrıca giysilerinize de tıpkı cildiniz gibi görmeli ve bunları da ısırmasını engellemelisiniz. Aksi halde kediniz pantolonunuzu tırmalamakla çıplak bacağınızı tırmalamak arasındaki farkı anlamayacaktır.
  • Davranışını değiştirin. Örneğin, kediniz sizi görüp çok heyecanlandığında ayaklarınızı ısırmaya başlıyorsa ona oturmayı öğretin ve oturduğu zaman ödül maması verin. Sonrasında bir daha karşılaştığınızda oturmak için yine ödül maması isteyecektir. Bu sayede sizi görmeyi ve ödül mamasını ilişkilendirmeyi öğrenecek ve artık ödül maması kullanmaya ihtiyacınız kalmayacaktır.
  • Kedinizi cezalandırmayın. Cezalandırma kedinizin daha fazla uyarılmasına ve karşılık vermesine ya da daha fazla ısırmasına neden olabilir.

İlginizi çekebilir:

Kedimiz bizi neden yalar?
Kedi ve köpeğinizi soğuk havalardan nasıl koruyabilirsiniz?
British Shorthair Kedisi Özellikleri ve Bakımı
Cymric Kedisi Özellikleri ve Bakımı
California Spangled Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale