X

Kayısı Kaç Kalori?

Kayısının sağlığa çeşitli faydaları vardır ve içerisinde pek çok besin bulunur. Kuru kayısı her ne kadar eğlenceli ve kolay tüketilir bir atıştırmalık olsa da, şeker içeriğinin çok yüksek olmasından dolayı sağlıklı bir atıştırmalık olup olmadığını merak ediyor olabilirsiniz. Kayısı ürünlerini şeker ilavesi olmadan tüketmek bu antioksidan zengini meyvenin faydalarını maksimum düzeyde elde etmenizi sağlayabilir.

İlk olarak 4000 yıl önce Çin’de yetiştirilmeye başlanan kayısı, herkes tarafından çok sevilince, ipek yolu üzerinden batı dünyasına doğru yolculuğuna başlamış. Zaman içerisinde Orta Asya ve Ortadoğuda da yetiştirilmeye başlanmış.

Akdeniz bölgesine gelişi ise 2000 yıl öncesine dayanıyor. Buranın sıcak ve güneşli iklimi çok iyi yetişmesine yardımcı olmuş. Pek çok türü var ancak bu detaylara çok girmeden onun özelliklerine geçiş yapalım.

Kayısı Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

Bir çiğ kayısı 35 gram kadar tutar ve bu miktar 17 kalori, 0.5 gram protein, 3.9 gram karbonhidrat ve 0.1 gram yağ sağlar. Kayısı iyi bir potasyum, A vitamini ve fosfor kaynağıdır.

  • Kalori: 17 kcal
  • Yağ: 0.1 g
  • Sodyum: 0.4 mg
  • Karbonhidrat: 3.9 g
  • Lif: 0.7 g
  • Şeker: 3.2 g
  • Protein: 0.5 g
  • Potasyum: 90.6 mg
  • A vitamini: 33.6 mcg
  • Fosfor: 8.1 mg

Karbonhidrat

Taze bir kayısıda neredeyse 4 gram kadar karbonhidrat vardır ve bunun 1 gramdan azı lifken, 3 gramdan biraz fazlası doğal yoldan oluşan şekerdir. Kuru kayısı porsiyon başına daha fazla doğal şeker barındırır ve ayrıca üretim sürecinde de şeker ilavesi olmuş olabilir. Bu nedenle alırken etiketleri okumaya dikkat edin.

Şeker ilavesiz kuru kayısının glisemik endeks değeri 42 gibi düşük bir değerdir. Yani kan şekeri üzerindeki etkileri çok yüksek değildir.

Yağ

Kayısıda çok az yağ vardır ve meyve başına sadece 0.1 gram yağ içeriği bulunur. Bu nedenle yağ alımını sınırlayan bir diyetiniz varsa güvenle tüketebilirsiniz.

Protein

Tanesinde 0.5 gram protein vardır ve bu nedenle günlük protein ihtiyacının sadece az bir miktarını karşılar. Çekirdeğinin %20-30’u proteindir ancak yenilmesi pek önerilmez.

Bazı bilimadamları çekirdeğindeki proteinleri çıkartmanın çarelerini arıyorlar. Yapılan bir çalışmaya göre kayısı çekirdeğinden üretilen unun gıdaların kalitesini arttırabildiği ve dokusu ile tadında iyileşme sağlayabildiği belirtiliyor.

Vitamin ve Mineraller

Kayısının potasyum, fosfor ve beta-karoten miktarı yüksektir. Beta karoten, bedende A vitaminine dönüştürülür. Ayrıca kalsiyum, demir, magnezyum, C vitamini ve folat da sağlar.

Kurumuş halinin kalori ve şeker değeri daha konsantre olsa da, vitamin ve mineral içeriği de genelde daha yüksek olur. Kuru kayısıda çiğ kayısının aynı besin değerleri vardır ancak miktarları daha yüksektir.

Kalori

Kayısı düşük kalorili bir meyvedir ve tanesinde sadece 17 kalori vardır. Örneğin bir orta boy elma 104 kalori verir. Bu nedenle altı tane taze kayısı tüketseniz bile bir elmadan az kalori almış olursunuz.

Kuru kayısı tüketirseniz, meyvenin kuruduğunda hacim kaybettiğini unutmayın. Bu nedenle genelde tüketimde aşırıya kaçmak daha kolaydır. Kalori alımınıza dikkat ediyorsanız yiyeceğiniz miktarı önden kararlaştırmanız faydalı olabilir.

Kayısının Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Kayısıda bulunan lifler ve diğer besinler onu sağlık için pek çok şekilde uygun hale getirirler.

Kalp Sağlığına Destek Olur

Taze de olsa, kuru da olsa, kayısı çözünür liflere sahiptir. Bu lifler dışkıya su çekerler ve böylece sindirim kanalından daha kolay geçmesini sağlarlar. Günde 5-10 gram kadar çözünür lif tüketmek, kötü kolesterolün de 11 derece ve hatta daha fazla düşmesini sağlayabilir.

Buna ek olarak kayısıda bulunan potasyum tansiyonu düşürmeye yardımcı olur. Bu iki faktör ve aynı zamanda polifenoller gibi anti-inflamatuvarların varlığı, kalp damar sistemine faydalar sağlar.

Kan Şekeri Kontrolüne Yardımcı Olur

Kuru kayısı genellikle kuruyemişler ile birlikte tüketilir. Bu yemişler midenin boşalma hızını azaltırlar ve doğal yağ içeriklerinden dolayı glukozun kana geçişini yavaşlatırlar.

Kuruyemişler düşük-orta glisemik endeksli kuru meyveler ile kombine edildiklerinde, kan şekerinin iniş çıkışları daha dengeli olur. Kan şekeri dalgalanmalarından çekinen insanlar için kuru kayısı ve kuruyemişleri birlikte tüketmek sağlıklı bir atıştırmalık elde etmeyi sağlar.

Göz Sağlığını Korur

Turuncu meyveler ve sebzelerle birlikte kayısıda da beta-karoten değeri yüksektir. Beta-karoten bir A vitamini türüdür ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi göz rahatsızlıklarının önlenmesine yardımcı olur.

Yaşa bağlı makula dejenrasyonu, zamanla ilerleyen ve görme kaybına yol açabilen bir rahatsızlıktır. Beta-karoten zengini meyveler ve sebzeler tüketmek gözü bu tip rahatsızlıklara karşı korur.

Nörodejeneratif Hastalıkların Riskinde Azalma Sağlayabilir

Quercetin adı verilen flavonoid pek çok meyvede vardır ve kayısı da buna dahil. Quercetin’in bir bileşeni olan rutin, Alzheimer, Parkinson, Huntington ve prion hastalıkları gibi nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi konusunda umut vaadediyor.

Daha fazla araştırma gerekli olsa da, kayısı tüketimini arttırmak, bazı nörolojik rahatsızlıkların ağırlığını azaltabilir. Bunu sağlayabilmesini sağlayan mekanizmalardan bir tanesi genetik modülasyon, bir diğeri proinflamatuvar sitokinlerin azaltılması, bir diğeri ise antioksidan aktivitelerin arttırılmasıdır.

Kanseri Önlemeye Yardımcı Olabilir

Kayısıda çeşitli fitobesinler vardır ve bunlar antioksidanlar olarak davranırlar. Bunlar arasında polifenoller, flavonoidler ve beta-karoten vardır. Bunlar hücrelerinizi zamanla kansere yol açan günlük hasarlara karşı korurlar.

Çeşitli meyveler ve sebzeler tüketmenin kanseri önleme konusunda faydalı olduğu bir sır değil. Kayısı antioksidan zengini bir beslenmeye iyi bir ekleme olacaktır.

Kayısının Zararları Nelerdir?

Kayısı alerjisi nadirdir ancak imkansız değildir. Şeftali, kiraz, elma ve badem gibi meyvelere alerjiniz varsa ihtimal daha yüksektir.

Kayısı yedikten sonra kızarma, kaşıntı ve şişkinlik gibi belirtiler görürseniz doktoruınuza danışın. Eğer nefes darlığı, bayılacak gibi olma, ağır alerjik reaksiyon belirtileri varsa hemen acile görünün.

Kayısıda FODMAP adı verilen bileşenler yüksek düzeydedirler. İrritabl bağırsak sendromuna sahip olanlarda bu FODMAP’ların sindirimi zor olur ve bu nedenle sindirim sistemine rahatsızlık verirler.

Sülfitlere karşı hassas olanlar da ticari olarak kurutulmuş kayısıya dikkat etmeliler çünkü işleme sırasında sülfür içeren bileşenler ile işlem gerçekleştirilmiş olabilir. Sülfitler faydalı bağırsak bakterilerine zarar verebilirler.

Kayısının çekirdeği tüketilebilir değildir. İçindeki yenebilir kısmında amigdalin adlı zehirli bir bileşen vardır ve siyanür zehirlenmesine yol açabilir.

Nasıl Tüketilebilir?

Kayısı kabuğu ile birlikte çekirdeği hariç bütün olarak tüketilebilir. Kabuğunu çıkarmanız gereken tek zaman, hamurişi gıdalara eklerkendir çünkü ürünün görüntüsünü ve dokusunu etkileyebilir.

Onu bir atıştırmalık olarak doğrudan tüketebilir veya doğrayıp yoğurt, peynir veya yulaf ezmesi gibi gıdalara katabilirsiniz. Bir kaç tane kuru kayısı, bir avuç kuruyemişle iyi gider ve hem doyurucu olur hem de lif zengini bir gün ortası atıştırmalığıdır.

Kayısı aynı zamanda tatlı tariflerde kullanılabilir, soslara, reçellere, marmelatlara eklenebilir. Onu pek çok yemek tarifine ve ayrıca etli yemeklere de katabilirsiniz. Ayrıca pek çok hamurişi, kek ve unlu mamülün içerisinde değerlendirebilirsiniz.

Pek çok tarifte şeftali veya kırmızı eriğin yerine kullanmak da mümkündür. Doyurucu ve lifli yapısı sayesinde lif oranı düşük olan gıdalara bu anlamda takviye yapabilir.

Kaynak;

https://www.webmd.com/diet/health-benefits-apricots

https://www.healthline.com/nutrition/apricots-benefits

https://www.verywellfit.com/apricots-nutrition-facts-calories-and-health-benefits-4109220

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale